Halil BERKTAY
Murat Belge, bir tür “sol”culuğa gene akıl ve mantıkla hitap etmeye çalışmış (Kinetik ve statik, 15 Temmuz). Pek işe yarayacağını ummasam da, söylediklerine ben de birkaç dipnot düşmek istedim -genellikle üzerinde durulmayan birçok- perspektifliliği katarak.
Politikanın kuralı bu; birleşik cepheler bazen kurulur bazen bozulur; ittifaklar değişir; yeni mevzilenmeler yaşanır. Bunun illâ bilinçli, deklare bir şekilde olması da gerekmez. Fiilî yaklaşmalar yerini fiilî uzaklaşmalara bırakır.
Herhalde en çarpıcı örneği, İkinci Dünya Savaşı öncesi, sırası ve sonrasıdır. Solda bir zamanlar bu öyküyü, illâ bir doğru taraf olacak diye ve bu doğru taraf olduğuna inandığımız Sovyetler Birliği açısından anlatırdık.
Böyle baktığınızda, “bizim” (komünistlerin, işçi sınıfı devrimcilerinin) ittifak ve birleşik cephe sorunumuz şöyle görülüyordu: İnsanlık devrim ve sosyalizm yönünde ilerlemekteydi. Temel güç proletaryaydı. Baş düşman (bu gerçeği Stalin’in, SBKP’nin ve Komintern’in ancak 1934’ten sonra idrak etmesi faciasını bir yana bırakırsak) Faşizm ve Nazizm, ya da kestirme ifadesiyle sadece faşizmdi. “Burjuva demokrasisi” ve onu temsil eden Batı ülkeleri ise, bütün güvenilmezlik ve yalpalamaları içinde, her şeye rağmen kazanılması gereken ara güçlerdi.
Nitekim “kazandıydık” da. İngiltere ve Fransa, en son 1938 Münih’teki “yatıştırma” politikalarıyla, Hitler’e istediğini verip Drang nach osten’ini (Doğuya yürüyüş) “Sosyalizmin Anavatanı”na yöneltmeyi ummuşlardı. Ancak Stalin, Ağustos 1939’da (güya) bu oyunu bozmak için Molotov-Ribbentrop Paktı’nı devreye sokmuş; İngiliz-Fransız ikiyüzlülüğü bu sayede çökmüş ve Nazilerin bir sonraki hedefi olan Polonya’yı savunmak için savaşmaktan başka çareleri kalmamıştı.
İyi de, 1939-41’de “biz” ne yapıyorduk ve neden onlara ancak 1941’de katılmıştık? Bu tatsız soruyu biraz sonraya erteleyip 42-45’e gelelim; önemli olan şu ki, Churchill’in Büyük İttifak dediği “bizim” çabalarımızla kurulmuş ve zafere ulaşmıştı. Hitler’i yenmiş, Berlin’e girmiş, Doğu Avrupa’yı “kurtarmış”tık. Derken başta ABD, Batı burjuvazisi başarımızdan, gücümüzden korktu. “Bize” karşı Marshall Planı ve NATO’ya başvurdular. Soğuk Savaş’ı onlar başlattı. Böylece durum değişti. Batı müttefikimiz olmaktan çıktı; baş düşmanımız haline geldi.
Bazı sorunlu, gölgeli alanları (31-34, 39-41) olmakla birlikte, burada enikonu bir tahlil, bir cephe ve ittifaklar anlayışı söz konusuydu. Kritik nokta şu: Hiç kimsenin aklına, eninde sonunda Batı ve kapitalizm baş düşman olacak diye, ilk baştan itibaren Batı’yı hedef alıp faşizme karşı birleşik cephe açmamak gelmezdi, gelemezdi. Esasen bu, Stalin’in 34 ve 41’de iki defa terk ettiği felâket çizgisinden başka bir şey değildi.
Öte yandan, 60’lardaki “çocukluğumuz”da - Murat’ın belki biraz daha masum ve temiz gördüğü, benimse daha şüpheyle baktığım bir evrede- pek farkında olmasak bile, işin Batı tarafında da bu öykünün bir muadili vardı ve var, kuşkusuz. Günümüz tarihçiliği, İspanya İç Savaşı’ndaki “ademi müdahale” politikasını, Anschluss karşısındaki sessizliği ve nihayet Münih’teki teslimiyeti, hiç mazeret bulmadan eleştirebiliyor. Ama Stalinist dış politikanın ne olduğu ve Batı’dan nasıl görüldüğünü de hiç şirinleştirmeden gözler önüne seriyor.
Bir kere, liberal demokrasi için Faşizm ve Nazizm birer diktatörlük rejimiyse, Sovyetler de bir başka diktatörlük rejimiydi. 1930’larda uzun süre “burjuva” demokrasisini savunmak için kılını kıpırdatmamış; Hitler yükselirken Alman Sosyal-Demokratlarını “sosyal faşist” diye baş hedef almış; İspanya İç Savaşı’na hem yardım etmiş, hem hegemonyacılığıyla çok zarar vermişti. Batı yatıştırmacılığına karşı Stalin’in de hem kendi yatıştırmacılığı, hem kendi hegemonyacılığı vardı. Nazi devletiyle karşılıklı saldırmazlık sözü vermesi öyle çok kısa vâdeli, taktik bir hesaptan ibaret değildi; çıkacak bir savaştan doğrudan Batı’yı sorumlu tutuyor ve ardında, Doğu Avrupa’yı Hitler’le paylaşmak gibi korkunç bir hesap yatıyordu. Nitekim Molotov-Ribbentrop Paktı’nın artık açığa çıkmış bulunan gizli protokolü sayesinde Sovyetler de 1939 Eylül ortasından itibaren Polonya’yı doğudan işgal etmiş; Katyn Ormanı katliamını gerçekleştirmiş; ardından Baltık ülkelerine ve Finlandiya’ya saldırmıştı. Dahası, Stalin Hitler’in sözüne o kadar güvenmişti ki Wehrmacht’ın Haziran yığınağına dair uyarılara dahi kulak asmayıp Sovyet ordularının 1941 bozgununu hazırlamış; ancak kendisi de saldırı kurbanı olduktan sonradır ki Mihver’e karşı birleşik cephe içinde yerini almıştı.
Başka bir deyişle, uluslararası komünist hareket için Batı bir ara güç ve güvenilmez bir müttefikse, aynı şekilde Batı için de Sovyetler Birliği bir ara güç ve güvenilmez bir müttefikti. Olayların mantığı üstün gelmiş, aynı birleşik cephede buluşmuşlardı. Derken Kızıl Ordu’nun kurtarırken tekrar işgal ettiği Doğu Avrupa’da Sovyet modeline uygun diktatörlük rejimlerinin kurulması, Soğuk Savaş’ın asıl nedeni olmuştu.
Ne ki, o gün bugündür Batı politikasında da, tarihçiliğinde de, madem eninde sonunda komünizm baş düşman olacaktı, daha baştan, 1939’dan itibaren Sovyetlere karşı Hitler’le ittifak yapılmalıydı diye zırva, deli saçması bir görüş hiç çıkmadı ve çıkamazdı. Esasen bu, eski, felâketli “yatıştırma” çizgisi demekti.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları



































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024