CHP, MHP, Cemaat, Doğan Medya ve mutlaka bir beşinci benzemezin ortak cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu için dokunulmazlık talep ediliyor. Akademik kariyerine, söylemlerine ve ittifaklarına dair eleştiriler “husumet göstergeleri” sayılıyor.

Türkiye’de hiçbir siyasi aktör için talep edilmeyen bu konforun, adı henüz bir iki gün önce, o da Google’dan öğrenilen bir cumhurbaşkanı adayı için neden farz oluyor, anlayabilmiş değilim.

Öyle ya, en hararetli döneminde koskoca bir ülkenin tepe makamına aday oluyorsanız, kişisel tarihiniz hallaç pamuğu gibi atılır.

Örneğin, muhafazakârların oylarını almak için belirlediğiniz adayın dindarlığını “satıyorsanız” birileri de çıkıp “Mısır’daki darbede fiilen Sisi’nin yanında yer almanızın anlamı nedir” diye sorar.

Ya da 8 seçimi oylarını artırarak çıkan bir siyasiye karşı “tek adam” kampanyası yürütürken çıkardığınız aday, elinde 150 bin sivilin kanı olan diktatör Esad’a muhabbetini gizlemiyorsa, “şaşıranlara” kızılmaz.

İhsanoğlu ile ilgili sosyal medyada vs. dönen esprilere gelince.

Bir ülkenin başbakanının kendisi ve ailesi ile ilgili küfürlerin hâlâ duvarlardan silinmediği, siyasilere karşı bel atı esprilerin her hafta kendileri mizah olan dergilerin kapağını süslediği bir kültürel çölde, isim üzerinden naif espriler “felaket” sayılmasa gerek.

Elbette bu berbat örneklerden yola çıkarak aynı nefret üslubunun İhsanoğlu için de kullanılabileceğini söylemiyorum. Ne var ki, ülkenin başbakanının “mezarına tüküreceğini” söyleyen köşe komşularına “gık diyemeyen” koca koca yazarların, gençlerin masumane kelime oyunları üzerine döşenmeleri bir hayli garip kaçıyor. Kaldı ki, telaffuzu zor isim üzerinde, seküler seçmeni ürkütmesin diye, "Ekmeleddin-din=Ekmel Bey" şeklinde cerrahi etimolojik operasyonlar yapanlar da bizzat kendisini aday gösterenlerken.

Evet, kimsenin İhsanoğlu ile ilgili eleştiri ya da espri malzemesi bulmak için ekstra bir çabası yok. Sağ olsunlar ortamın tüm malzemesini bizzat destekçileri tedarik ediyor.

Hangi birini sayalım.

Mesela Abdürrahim Boynukalın’ın “önce habervaktim.com’un bir haber sandım” dediği Hürriyet’in ve Cumhuriyet’in İhsanoğlu ile ilgili son pr haberine bir göz atalım.

“Dünürü Ekmel Bey’i anlattı: Namaz kılarken görmedim!” Hürriyet.

“Kıyıda köşede namaz kılardı, ibadetini göstermezdi!” Cumhuriyet.

Şimdi söyler misiniz lütfen, bir gün “Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslüman” dediğiniz adayınıza ertesi gün çıkıp “İbadet ağaç altında olur ama eğitim bina ister” tadında bir profil çizerseniz, gülen mi suçlu olur?

Dün sosyal medyada bu çocukça pr haberciliği üzerine haklı olarak hakaramakara yapan gençlere “Size ne adamın nasıl ibadet ettiğinden” diyerek çıkışıyorlardı.

Yahu sizin aklınız başınızda mı? Bu kör gözüm parmağına “Kartaca yıkılsın” ittifakı haberciliğiyle kafa bulanlar da aynen bunu söylüyor işte.

Bize ne Ekmeleddin Beyin dünürünün evindeki Atatürk portresinden, namazını nasıl kıldığından, iftarını nasıl açtığından…

Ekmeleddin Beye naçizane tavsiyem, gençlerin esprileriyle uğraşmayı bırakıp, kendisini cilalamaya çalışırken yerden yere vuran destekçilerine bakması. Zira böyle dost düşman başına.