Ahmet AY
Geçen yazımızda “Kayyum Belediyeleri”nin hizmetteki sınırsızlığını anlatmış ve fakat bu devasa hizmetlerin bölgede oya dönüşmediğinin altını çizmiştik. Son olarak da şu soruyu sormuştuk?
Neden?
Şimdi Kayyum Belediyeciliğinin yapıldığı il ve ilçeleri baz alarak soruya cevap arayalım.
Ak Parti iktidarında istediğiniz hizmet var mı?
Var. Hem de 80 yılda yapılamayanlar yapıldı.
Hizmet kaliteli mi?
Evet. Bütün hizmetler A kalite, bunu her bilirkişi gibi halk da takdir ediyor.
Demokrasi, insan hakları, özgürlüklerde ciddi ilerlemeler oldu mu?
Oldu.
Peki, Belediyecilik olarak başkanlar başarılı ve halkla iç içeler mi?
Evet. Mesela Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye Başkanları ve hanım efendiler şehirlerinin en çok tanınan ve sevilen şahsiyetleri. Keza Şırnak, Cizre Başkanları da böyle halkla iç içeler.
Yine,
Diyarbakır Yenişehir, Kayapınar, Sur Kaymakam-Kayyumları, Bağlar Kaymakamı, geçtiğimiz aylarda atanan Bismil Kaymakamı-kayyumu, Ergani, Kocakoy, Mardin Artuklu Kayyum-Kaymakamları ilçelerinde en tanınan ve sevilen yöneticiler.
O zaman neden?
Neden HDP % 60’ın üzerinde oy alıyor?
Madem hizmette, tanınmışlıkta, sevilmede kusur yok, o zaman neden?
Hatta,
“Büyükşehir ve saydığımız ilçelerdeki başkanların hizmetlerini takdir ediyor musunuz?” sorumuza verilen “EVET” cevabı Ak Parti’ye verilen oy oranının üç katına kadar çıkıyor.
Örnek:
Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye hizmetlerini beğeniyor musunuz? sorusuna % 72-64 oranında EVET çıkıyor.
Diyarbakır Yenişehir, Kayapınar ve Mardin Artuklu Belediyelerinin hizmetlerinden memnuniyet % 68-70 oranında EVET çıkıyor.
Devleti temsilen görev yapsalar da Kayyumların siyasi aidiyetlerini sorduğumuzda % 92 ile Ak Parti cevabını alıyoruz.
Şimdi daha enteresan bir soru ve sorudan da enteresan cevaba bakalım:
Soru:
Mevcut kayyumların birkaç yıl daha görev yapmalarını ister misiniz?
Cevap: % 53-66 EVET. Belediye hizmetlerinde durum böyle iken bu durumun oya yansımaması düşündürücü değil mi?
Demek ki bu şehirlerde, ilçelerde yaşayanlar sandığa giderken hizmeti dikkate alsalar da hizmetten daha ağır basan başka saiklerle oy kullanıyorlar.
Başta belirtelim; belediye hizmetleri tek başına oy tercihinde belirleyici olamıyor. Diğer bir husus, belediyecilik hizmetleri belediye seçimlerinde etkisini gösterir, milletvekilliği seçimlerinde değil.
Başka saik/ler ne olabilir?
1. Öncelikle İdeolojik. Sol Siyasi Kürt/çü söylemin bölgede ulusal bilinci gelişen Kürtlerde kendilerini temsilen HDP’yi görmelerine neden oldu. Bu saik Kayyum Belediyeciliğinin olmadığı yerlerde de kendini rahatlıkla gösteriyor ki HDP’nin aldığı oyların büyük kısmı be kesimden geliyor.
2. Bölge halkı HDP’nin mutlaka sistem içinde kalmasını istiyor. HDP’ye oy verenlere sorduğumuz, “HDP’nin takip ettiği siyasetten memnun musunuz?”sorumuza % 30 ile HAYIR cevabı alıyoruz. Buna rağmen HDP’nin siyasette var olmasını istiyorlar. Çoğu bunu da “HDP siyasette olmaz ise PKK daha baskın olur“ şeklinde gerekçelendiriyor.
3. Bölge insanının genç nüfusunun çoğunluğu oluşturduğunu, bu çoğunluğun 18-35 yaş grubu olduğunu ve Ak Parti iktidara geldiğinde bu genç nüfusun henüz reşit olmadıkları bir yaşta olduklarını dikkatlerinize sunuyorum.
Çünkü yazı dizimizin 3. Bölümünde HDP Belediyelerinin gençlere yönelik faaliyetlerini ve bu faaliyetlerde on binlerce gencin militanlaştırıldığını ve “partizanlaştırıldığını” yazmıştık. Bölge koşullarında orta yaş genç nüfusun (30-40) yine bilhassa kendilerinden yaşça daha küçük (18-25) olan gençlere etkisi yadsınamaz.
1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra Diyarbakır’da 66 bin yeni seçmenin 24 Haziran seçimlerinde oy kullandığını, Diyarbakır’da Ak parti oylarının 1 Kasım seçimlerinden 26 (yirmi altı) oy arttırabildiğini (169.174-169.148=26)* dikkate alırsak yeni seçmenin Ak Parti’ye meyletmediğini görebiliyoruz.
4. Bölge insanı hendek-çukur siyaseti! ile HDP’den büyük rahatsızlık duydu. HDP’ye oy verenlerin % 10-12’si “arafta” kaldı. 25 Eylül 2017 referandumu sürecinde Bölgesel Kürt Yönetimi ve bilhassa Mesut Barzani’ye yönelik dilin rahatsızlığa sebebiyet verdiğini dile getiren “araftaki seçmen” Ak Parti’ye yönelmekten vazgeçti. Zira Kahir ekseriyetle Kürtler Barzani Ailesi’nin dindar olup, seküler Kürt/çü hareketlerden ayrı tutulması gerektiğine inanıyor.
5. Her ne kadar sonradan, “PKK Koridoruna izin vermeyiz” olarak değiştirilse de, “Kürt Koridoruna izin vermeyiz” ifadesi üzerine oluşturulan algı bölgede ciddi bir rahatsızlığa sebep oldu. Kürtlerin Suriye’deki PKK tehdidini ortadan kaldırmaya yönelik desteği sürse de, bu söylemler bölgede üzüntüyle karşılandı.
6. Kimi merkezlerde Belediye Başkanı ile parti teşkilatları arasında var olan soğukluk vatandaşın kararında etkili oldu. Hele hele mevcut Başkanı rakip görerek ön kesmeye yönelik manevralar vatandaşın dikkatinden kaçmayıp, seçmenin Ak Parti’ye oy verme isteğini törpülemiştir.
Ak Parti’ye gönül veren seçmen nezdinde yukarıda saydığımız saiklerin bölge insanının HDP’ye oy vermelerine mak(b)ul gerekçe olmasa da durum böyle.
Hülâsa-i kelam: Kayyum ile yönetilen belediyelerin 24 Haziran Seçimlerindeki rolü kesinlikle olumlu olmuştur. Bunu yüzde ile ifade eder isek il ve ilçelerde % 3 ila % 10 arası bir oranın Kayyum hizmetleri dolayısıyla Ak Parti’ye yansıdığını söyleyebiliriz.
Bunlara diğer yazılarımızda saydığımız sebepleri de eklediğinizde HDP’nin almış olduğu oy oranları hakkında fikir sahibi olduğunuzu umuyorum.
Peki, Ak Parti bundan sonra nasıl bir yol izlerse HDP oylarını düşürebilir?
Bu sorunun cevabını ileride tafsilatlı olarak yazacağımızı belirterek yazı dizimize son veriyoruz. Burada yazmadığımız pek çok konuyu Ak Parti Genel Merkezi’nin talebi üzerine ilgili makamlara sunduk.
______________________________________________
*Seçime bağımsız aday ile giren HüdaPar’ın oy oranına etkisi bir gerekçe olarak öne sürülse de bunun mak(b)ul yönünü takdirlerinize sunuyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019