Ali Türer
Özgürlüğün olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz. Demokrasinin olmadığı yerde doğal yaşam korunamaz. O nedenle bugünün öncelikli sorunu demokrasi sorunudur. Sosyalizm ise aslında demokrasi ile gelen değerleri güvence altına almak, toplumsallaştırmak için gerekli. Dememiz o ki, önce, atı, arabanın önüne doğru koşmayı bilmek lazım.
Kendini Türkiye’de Sosyalist hareketin taşıyıcı unsuru, bir çeşit uç beyi olarak gören bazıları, bir yanıyla Kürt Hareketini Sosyalist hareket içinde görmeye yanaşmazken, öte yandan onunla rekabet içinde olmaktan da kendilerini alamıyorlar. Fakat bunu yapabilecek düşünsel donanıma da, yeteneğe de sahip değiller.
Kürt Hareketinin, Türkiye’de demokrasi mücadelesini yükselten başlıca kaldıraç haline geldiğini ya görmek istemiyorlar ya da görüyor ama içlerine sindiremiyorlar. Yaşamda karşılığı olmayan söylemler ile suni ayrılıklar ihdas etmeleri bu yüzden. Birlik ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz şu dönemde bu, demokrasi mücadelesine zarar veriyor. Tek adam siyasetini sürdürmek isteyenlerin ise ekmeğine yağ sürüyor.
Sol Parti Parti Meclis Üyesi Alper Taş, HDP gölgesi altında Türkiye’de sosyalist hareke tin gelişemeyeceğine inancını belirten bir açıklamada bulunmuş. İnanana neden inandığı sorulmaz. Ama, tam da bu yüzden Kürt Halkına güçlü destek veremediklerini, Kürt Halkı ile dayanışma içinde olamadıklarını söylemesi tam bir iki yüzlülük durumu. Alper Taş, geçen yerel seçimlerde de aynı duygu içinde HDP ile dayanışma içinde olamadı. Ama bir ilçeden CHP’den belediye başkanlığına aday olmayı içine sindirebildi. CHP’yi HDP ye göre daha Sosyalist mi buldu acaba?
Bana konu Sosyalizmden çok psikolojinin konusu gibi geldi. Açıkçası bu davranışa yön veren psikolojik ruh hali beni daha çok ilgilendiriyor.
Bir gün, birlikte mücadele verdiğim köy kökenli bir yoldaşın köylü olmayı cahillik, görgüsüzlük gibi kavramlarla özdeşleştirdiğini, çevresindeki insanlarda kendisi ile bu köylülük arasında bağ kurmasına yol açtığı için annesine karşı hoyratça davrandığını, onunla birlikte görülmek istemediğini fark etmiş, hayal kırıklığına uğramıştım. Hâlbuki anne, olgunluğu, hayatı kavrayışı ile oğlundan çok daha değerliydi benim gözümde.
Alper Taş’ın yukarıdaki açıklamasını duyunca, nedense bu olay geldi aklıma. Ben, bu zevatta, bir tür aşağılık kompleksi ve bunu telafi etmek için geliştirilmiş bir üstünlük kompleksi görüyorum. Kürt Hareketine bir tür öfke duyuyorlar sanki.
Doğru dürüst fabrikada disiplinli bir çalışma içinde olmayan bir devrimci, kendini proleter gibi davranmaya adar da, en keskin lafları bulup söylemeye çalışır ya. Böylece tam bir proleter gibi düşündüğünü çevresine göstermiş olur ya, işte öyle bir durum bunların ki. Bir tür savunma mekanizması olarak iş görüyor.
Öyle ya Türkçe konuştuğunda ne söylediği bile anlaşılamayan dağda bayırda yaşayan birileri, yaşama hakkı için başkaldırınca sosyalist oluverir mi hemen? Olacak şey midir bu! Yıllarca sosyalistlikte dirsek çürütmüş, anlı şanlı direnişin doğal temsilcileri ortada dururken bu baldırı çıplak köylülere de ne oluyor? HDP gölgesinde Sosyalizm mi gelişirmiş? Hadlerini bilseler de kurtarıcılarının izinden gitmeyi bilseler, dayanışma nasıl olur görecekler. Kafalarının arkasında yatan düşünce belki bu.
Oysa her gün aynı işi yapan, eline bakan bir sürü boğazı beslemek durumunda olan bir işçi için gerçekte ekmek davasıdır olay. Kürt Halkı, baskıyı, zulmü, aşağılanmayı her gün yaşıyor. Binlerce evladı ya hapiste, ya mezarda …. Bu halk, bir fantezi peşinde değil, etiyle, kanı ile bedel ödeyerek özlediği yaşam için mücadele veriyor, dik duruyor. Sosyalist olmak bunu görmeyi, bu insanları anlamayı gerektirir. Çünkü, birlikte özgürleşmenin, adalet ve demokrasiye birlikte ulaşmanın yolu budur!
Küçük olsun benim olsun, yeter ki namım yürüsün, kafası ile bir yere varılamaz! Bir gün olsun bu hareketi nerden aldık da nereye getirdik diye, kendinize bir sorun arkadaş!
Bir de “Bizim olsun, benim olsun” hali içinde Sol gösterip Sağ vuranlar var. Özgürlük ve Demokrasi İttifakı kurulmuşsun. Yeşil Sol Parti içinde ortak aday gösterilecek, farklılıklara rağmen aynı etiket içinde yer alan herkes kazanacak. Daha ne olsun! Vardığın bu sonucun gururunu yaşa.
Derken bir de bakıyorsun, seçime beş kala bir seçim bölgesinde, İttifak içinden biri karşına bir başka aday çıkarmış, namım yürüsün diyor. Benin oylarımla barajı aşacaksın, ama mecliste kendi adınla köşe tutacaksın öyle mi?
Sevgili Erkan Baş’a sormak lazım, HDP listesinden meclise girdin, iki gün sonra HDP den ayrıldın parti kurdun. Olur dendi, ses çıkarılmadı. Bu ne şimdi! HDP den milletvekili olmasan, meclis kürsüsünde, televizyon kanallarında boy gösterebilir miydin? Seni topluma tanıtan harekete, gene aynı oyunu oynayarak mı teşekkür edeceksin? Kitapta yoldaşlığın raconu böyle mi yazıyor?
Bu ülke, “Tek millet, Tek devlet” derken bir türlü modernleşmesini tamamlayamadı, huzuru ve istikrarı bulamadı. Sol ise çocukluk hastalığından bir türlü kurtulamadı, kimliğini bulamadı.
O yüzden Türkiye’de Sol hareketin Kürt Hareketi zemininde kendine güç bulmaya çalışması doğal, anlaşılır bir durum. Bu etkiyi, üzerinde bir gölge gibi hissetmek ise psikolojinin konusu olabilir ancak.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2025
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024