Atilla YAYLA
Uzak Doğu ülkesi Myanmar’da Rohingya Müslümanları yıllardır büyük felaketler yaşamasına rağmen, bununla ilgili haberler, bırakın dünyayı, Türkiye’nin bile gündemine daha yeni yeni girmeye başladı. Neler olup bitiği hakkındaki bilgimiz çok kısıtlı. Türk medyası, Yeni Şafak gazetesinin ve TVNet’in özel çabaları bir yana bırakılırsa, yaşanmakta olan dramı takip etmekte ve topluma duyurmakta yetersiz. Bereket versin, yaşanan felaketi daha yakından takip eden kişi ve kuruluşlar var. Asia Society Policy Institute yöneticisi ve kuruluşun Myanmar İnsiyatifi’nin öncüsü Debra Eisman, Enstitü’nün web sitesinde Myanmar’da yaşanan felaketi aydınlatıcı bilgiler veriyor (http://asiasociety.org/blog/asia/explainer-whats-happening-myanmars-rohingya-muslims).
Eisman’ın anlatımına göre, geçtiğimiz birkaç ay içinde Myanmar’ın Rakhine eyaletindeki Müslümanlar yaygın ve yoğun polis ve asker şiddetine maruz bırakıldı. Tecavüz, işkence ve -- çocuklar dâhil -- insanların rastgele öldürülmesi vakaları yaşandı. Baskılar ve katliamlar yüzlerce insanın ölümüne ve binlerce insanın yerini yurdunu, evini barkını terk etmek zorunda kalmasına sebep oldu. Binlerce kişi çok zor şartlar altında Bangladeş’e sığındı. İddialara göre Müslümanlara yönelik bu son saldırılar, Bangladeş’te üslenen bir isyancı grubun 9 polisin öldüğü saldırısına cevap olarak yapıldı. Ancak, Müslümanlar bu saldırıdan (veya saldırı iddiasından) önce de zaten yoğun baskı altındaydı.
Müslümanlar Myanmar’daki 135 etnik-dinî gruptan biri. Nüfusları bir milyon civarında. Myanmar onları, yıllardır orada yaşamalarına rağmen, Bangladeş’ten yasa dışı yollarla gelmiş göçmenler olarak kabul ediyor ve vatandaşlık hakkı tanımıyor. Kimlik vermiyor. Sivil haklarına ciddî kısıtlamalar getiriyor. İnançlar arası evlilik yasak. Müslüman kadınların belli bir zaman dilimi içinde sahip olabileceği çocuk sayısı dahi kısıtlanmış vaziyette.
Aslında geçmişte Müslümanların ülkeye entegrasyonu yönünde bazı adımlar atılmıştı. 1982 yılında Vatandaşlık Kanunu çıkarıldıktan sonra Müslümanlara esas itibarıyla geçici oturma kimlik belgesi demek olan “beyaz kart”lar verildi. Bu belge Müslümanların ülkede yaşadığını kabul etmekteydi; hattâ 2008 Anayasa referandumunda ve 2010 seçimlerinde oy kullanmalarına bile olanak tanıdı. Ama bu süreç devam ettirilmedi. Beyaz kartlar 2015 seçimlerinden önce geri alındı.
Ülkede nüfusun çoğunluğunun Budist olmasına ve Budist kimliğine yönelik herhangi bir tehdit söz konusu olmamasına rağmen, Budizmi “korumayı” amaçlayan aşırı milliyetçi hareketler var. Bu sevdadaki radikal rahipler ülke içinde Müslümanlara karşı düşmanca tavırları körüklüyor. Oysa Müslümanlar zaten ülkede etkili değil. Kamu kurumlarında çalışabilen Müslüman olmadığı gibi, parlamentoda da Müslüman temsilci yok.
İşte bu şartlar altında yaşayan Müslümanlar şimdi daha da kötüsüne doğru sürükleniyor. Evlerini barklarını terk ediyor, bazen canlarını kurtarmakta dahi başarısız kalıyorlar. Binlerce Müslüman mülteci olarak sığınabilmek için, çoğu zaman hayatlarını da tehlikeye atarak, Bangladeş başta olmak üzere tüm çevre ülkelere kaçmaya çalışıyor. Kısaca, Myanmar’daki Müslüman toplumu büyük bir insanî dram yaşıyor.
Türkiye göçmenlere karşı doğru, ahlâklı, insanî davranış siciline Suriyeli göçmenlerle yeni altın sayfalar ekledi. Üç milyondan fazla Suriyeli insanı hiç tereddüt etmeden ülkeye aldı ve güvenli ve sağlıklı bir hayat yaşayabilmeleri için elinden gelen her şeyi yaptı, yapmaya devam ediyor. Bu tavrı her türlü takdirin üstünde ve tüm diğer ülkelere örnek olacak mahiyette.
Şimdi Türkiye’nin benzer bir adım atmasının tam zamanı. Myanmar’daki Arakan Müslümanları dünyanın gözleri önünde katlediliyor. Biz sadece son saldırıları izliyoruz, ama saldırılar 2012’de bir grup Müslüman erkeğin bir Budist kadına tecavüz ettiği iddiası üzerine başlatılmıştı. Başlangıçta Budist saldırıları sivil görünümlü çetelerin marifetiydi. Ama devlet onları önlemek için ciddî bir çaba sarf etmedi. Şimdiyse saldırılar açıkça polis ve ordu, yani resmî güçler tarafından yürütülüyor. Raporlara göre Müslümanlar sadece Rohingya’da değil, Myanmar’ın her yerinde baskı ve saldırılarla karşılaşıyor. Rohingya’da ise kadın, çocuk, yaşlı demeksizin kitleler hâlinde öldürülüyor. Uluslararası faaliyet yürüten insan hakları kuruluşlarının hiç ilgilenmediği söylenemez, ama olaya hak ettiği ilginin gösterilmediği de ortada.
Türkiye’nin Myanmar ile ortak sınırı yok. Dolayısıyla, Arakan Müslümanlarını Suriyeli göçmenler gibi kolayca ülkeye kabul edemez. Ama Türkiye ekonomik gücü ve uluslararası sistem içindeki yeriyle, işletebileceği ağlarla Arakan Müslümanlarına sahip çıkabilecek durumda. Hiç vakit geçirmeden harekete geçmeli ve isteyen tüm Arakan Müslümanlarını getirerek Türkiye’ye yerleştirmeli. Türkiye bunu yapabilir ve Türkiye’ye bu yakışır. Ayrıca Türkiye, uluslararası camiayı ve ulus-üstü kuruluşları harekete geçirmek için de çaba sarf etmeli. Cumhurbaşkanının BM Genel Sekreterini araması ve katliama müdahale edilmesini istemesi çok yerinde bir adımdı. BM Güvenlik Konseyi’nin “tarafları itidale davet” eden açıklaması ise saçma ve çok talihsiz olmakla beraber, bir ilk adım olması bakımından mühim ve yararlı.
Türkiye mazlum Rohingya Müslümanlarına tüm imkân ve kabiliyetleriyle sahip çıkmalı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019