Aydın ENGİN
Kıbrıs'ın kuzeyinde KKTC kısaltması ile anılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adlı bir devlet var.
Var mı?
Ankara'ya sorarsanız; var. O kadar var ki kuruluşunun 37. yıldönümü kutlanıyor.
Ankara dışında herhangi bir başkente sorarsanız; yok. O kadar yok ki "iki devlet tek millet" gibi anlamsız bir tanımın içine oturtulan Azerbaycan bile KKTC diye bir devlet tanımıyor…
Kıbrıs yeniden gündemde öne çıktı. Kıbrıs üstüne hesapları olan AKP Reisi Tayyip Erdoğan yanına koltuk değneğini de alarak 37. kuruluş yıldönümü kutlamaları için KKTC'ye gitti. Orada yeni seçilen cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte gövde gösterisi yaptı; iddialı nutuklar attı. Ama belleklere kazınan o konuşmalar değil, "Tayyip Erdoğan'dan inciler" diye bir seçme yapılsa açık ara ile ilk sıraya yerleşecek bir cümle oldu.
Sanırım tahmin ettiniz. Yine de aktarayım:
- Beş dönüm arazi verin, KKTC'de Cumhurbaşkanlığı makamını inşa edelim. Zira bu tür makamlar farklı ülkelerin bakışını değiştirir.
Bu cümlenin neresinden tutalım?
"Makam inşa etmek" nasıl bir şeydir acep diye mi sormalı?
Yoksa KKTC'nin uluslararası tanınırlığına katkısı olur diye beş dönümlük araziye bir "makam inşa etme" mantığıyla mı dalga geçmeli?
Öyle ya, beş dönümlük araziye Beştepe benzeri bir "Saray" inşa edilirse gören farklı ülkelerin liderleri, mesela Angela Merkel hanım kardeşimiz ya da Suudi kralı olacak zat, "Yav şunların Cumhurbaşkanlığı makamı'na bakın. Böyle makamı olan bir devlet tanınmaz mı hiç. Tez elden tanıyalım, tanışalım" filan mı diyecekler acaba?
Neyse mavra günü değil, ciddi olalım. Yoksa bugünkü Tırmık ""Düzeyli Magazin"e dönecek…
* * *
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs üstüne farklı planları ve hesapları var. Nitekim orada yaptığı konuşmalarda bu planların ipuçları var:
"…Yıllardır, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının, işbirliği için fırsat olmasını söyledik. Ancak iyi niyetli bu çabalarımızın karşılığını bir türlü alamadık. (…) Rum tarafı Kıbrıs Türklerini yok sayarak Mısır, Lübnan'la anlaşmalar imzaladı. Sözde ruhsat sahaları belirleyip ihaleler açtı. İlk sondajı onlar gerçekleştirdi. Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin yaptığı uyarılar görmezden gelindi. Biz o gün ne söylediysek bugün de aynısını söylüyoruz. Doğu Akdeniz'deki haklarımızı korumakta kararlıyız…"
Milliyetçilikte hiç de geri kalmayan Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan'ın Akdenizin doğusunda elde edilecek enerji kaynakları konusunda, Mısır, İsrail, Lübnan'la kol kola girip Kıbrıs Türklerini yok sayan tavrının savunulacak yanı elbette yok.
Kıbrıs Türklerinin, yani KKTC yönetimlerinin bu hakları elde etmek için çaba göstermesi de kesinlikle haklı bir talep.
Ancak Tayyip Erdoğan'ın gözünde o enerji kaynaklarında pay sahibi olması gereken, KKTC'den çok Türkiye. KKTC bunu sağlayacak bir sıçrama tahtası, bir basamak.
O yüzden Kıbrıs'ta artık "federasyon çözümü" fiilen çöpe atıldı. Kıbrıs'ta "iki devlet" öne çıkıyor.
Bunu yeni kılpayı farkla yeni seçilen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar 37. kuruluş yılı kutlamalarının açılış konuşmasında açıkça ifade etti.
- Bir halk için en büyük erdemlerden biri kendi bağımsızlığını ilan etmek, kendi devletini kurmaktır (…) Artık mevcut kalıpların dışına çıkılarak yeni fikirler, modellerle masaya oturmalıyız. Bunların başında da iki devlete dayalı çözüm gelmektedir…
Bu cümleler 37 yıldır sürdürülen politik çizginin terk edileceğini ilan ediyor. Benzer cümleleri ya da bu yeni çizgiyi destekleyen cümleleri Tayyip Erdoğan da kutlamalar sırasında kullandı.
Ersin Tatar ile Tayyip Erdoğan arasındaki ilginç uyum bundan ibaret değil. Ama bu, bu yazıya sığacak gibi de değil. Belki başka bir Tırmık'ta…
Şimdilik bu ikili için "Tencere yuvarlandı, kapağını buldu" demekle yetinelim.

Çizgi: Tan Oral
* * *
11 Kasım günü, yani 37. kuruluş yıldönümüne günler kala Kıbrıs'ta yüzlerce (binlerce?) Kıbrıs Türk'ü Lefkoşa'da bir yürüyüş düzenledi. Gazetecilik görevini unutmamış birkaç gazete ve internet gazetesi dışında bu eylem Türkiye'de yankılanmadı. Haber değeri bulmadı. AKP medyası içinse zaten bu protesto eylemi "Anavatana ve yavru vatana ihanet yürüyüşü" idi ve doğal olarak yok sayıldı.
Oysa katılanları pek yalın bir slogan birleştiriyordu: Müdahale değil, irade!..
İrade sözcüğü ile Kıbrıs Türklerinin özgür iradesi vurgulanıyordu.
Müdahale ise AKP iktidarının KKTC'yi Türkiye'nin bir eyaleti hatta vilayeti derekesine indiren siyasal tercihi…
Bakalım Kıbrıs'ın kuzeyinin geleceğine kim karar verecek? AKP iktidarı ve onun kankası Ersin Tatar yönetimi mi, Kıbrıs Türkleri mi?

Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021