Ayhan ONGUN
Bodrum sevdalıları sizlere de merhaba!
Cevat Şakir’in ünlü söylemiyle bir kez gelip aklını Bodrumda bırakanlara da buradan bir kez daha sevgi ve selamlar!
Bodrum da yaşamanın bir ayrıcalık olduğu gerçeğinden hareketle bir yerlerden bir yerlere giden Bodrum’dan daha çok, bu gün burada duran, içinde yaşadığımız Bodrum’a ilişkin benim söyleyeceklerim.
Bodrum’ da yaşama ayrıcalığını ne kadar hak ediyoruz. Bu güzel, yaşanası kent için ne yapıyoruz, Bodrum’un sorunlarına ne denli duyarlı davranıyoruz? Bu soruların yanıtını verebildiğimiz zaman Bodrum’ a en büyük katkıyı yapacağımıza inanıyorum.
Diğer konuşmacılar tarihi, kültürel, doğal zenginlikleriyle geçmişte Bodrum’un nasıl bir cazibe merkezi olduğunu; bu gün de rant kaygısı ve siyasi çekişmeler yüzünden nasıl değer yitirdiğini, denizlerimizin kirlendiğini, koylarımızın yok edildiğini, teknoloji, ticaret ve kentleşme adına bu bakir kentin nasıl yozlaştığını anlattılar.
Ben Bodrum’un yerlilerinden çok, yeni bir yaşama başlamak, huzur bulmak için Bodrum’u tercih eden aydın, sanatçı, entelektüel, işadamı, emekli, Bodrum sevdalılarına seslenmek istiyorum.
Büyük kentlerin gürültüsünden, streslerinden, sıkıntılarından ve bir çoğunuz belki de yaşamdan kopup geldiniz buraya. Elbette sakin, huzur içerisinde, denize nazır balkonunuzda kitabınızı okuyup, içkinizi yudumlamak istersiniz.
Kuşkusuz bu, en doğal hakkınızdır ve yıllardır özlediğiniz bir yaşam tarzıdır. Hayata yeniden tutunmak, ruhlarınızı köhnemiş metropol kirliliklerinden arındırmak istemekte de sonuna kadar haklısınız. Aynı duyguları yaşamış biri olarak içinde bulunduğunuz psikolojiyi, umursamazlıklarınızı, boş vermişliklerinizi anlamamam mümkün değil.
İçimizdeki şeytanın rahat vermediği duygularımız, yalanlarımız, sevdalarımıza inat, sığınacak bir liman gibi gelip yerleştiğimiz bu kentin iç dünyamızda estirdiği fırtınaları, fırtına sonrası dinginliği bilirim elbet.
Ancak Kumbahçe de kalenin o muhteşem manzarasını seyrederek içilen bir çayın, Gümüşlük te sahilde bir rastoranda bir kadeh kırmızı şarabın eşliğinde günbatımını izlemenin, Yalıkavak da rakı-roka-balık keyfinin bize sunduğu güzelliklerin bir bedeli olması gerekmez mi?
Başkalarının da bizim yaşadığımız bu güzellikleri paylaşabilmesi için sorumluluklarımız yok mu?
Ne kadar kaçsak da, peşimizden bizleri takip eden sorunlarımız, yarım kalan aşklar, ulaşamadığımız hayaller, aldatılmışlığın o derin hüznü, kavuşamamanın yüreğimizi yakan ateşi, tutkularımız, özlemlerimiz…….
Tüm bu duygularımıza yön veren, insan olma halimizi nasıl unuturuz? Daha dün dünyanın her hangi bir yerinde aç kalan çocuklara, öldürülen masum insanlara yanan yüreğimiz, savaşın kirli yüzüne tüküren aklımız tatile mi çıktı?
Her geçen gün bir beton yığınına dönen, koyları satılan, ormanları yakılan, bir dinlence kenti olmaktan çıkıp, alışveriş merkezleri üssüne dönüşen, içinde yaşadığımız; kimi zaman yalnızlığımızı, gecelerinde geçmişimizi, gündüzlerinde kendimizi gizlemeye çalıştığımız bu güzel, bu büyülü kente karşı borcumuz yok mu?
İnanıyorum ki, tahmin edemeyeceğiniz denli müthiş projeler geliştirecek akla; doğaya, tarihe ve kültürel değerlere şekil verecek, korumaya alacak, yaşatacak estetik yeteneklere sahip, istediğinde yoktan var etmesini bilen, hayalleri, umutları olan bu yaşam küskünleri şöyle bir silkiniverseler, bu eşsiz kentin makus talihini değiştirecek güç ve birikime sahiptirler.
Şimdi de sevgili Bodrum’ lulara seslenmek istiyorum.
Onların yorgun bedenlerine, ezgin yüreklerine, hayata küsmüş hallerine bakmayın; yaratıcılıklarıyla eşyaya hayat verecek bilgi ve birikime sahip bu insanlardan yararlanmak için onları motive etmek, cesaretlendirmek gerekiyor.
Bu değerleri yok sayarak, görmezden gelerek, dışarlıklı diyerek öteleyerek, onlara değil aslında bu kente kötülük yapıyorsunuz.
Belki burada doğmadılar ama onların büyük bölümü sizlerle beraber burada ölecek, burada toprağa verilecek.
Zaten de önemli olan Bodrum da doğmak değil, kendini Bodrum lu hissedebilmek!
Durum böyle olunca feodal ilişkileri rafa kaldırmanın, insanları doğum yerleri, etnik yapıları, inançları üzerinden değerlendirmek, ilişkileri bu düzlemde oluşturmak yerine; Bodrum da yaşayan, Bodrum’a sevdalı, Bodrum’a karşı sorumluluk duyan herkesin hayallerini, yaşama dair umutlarını, projelerini birlikte ele aldığı bir ortamı, iklimi yaratmak, yaşatmak gerekmez mi?
Kimi yasal ve idari tedbirlerle kente dair kimi alt yapı sorunlarını çözebilir, kimi yasaklarla belki görüntü, gürültü, doğa kirliliği gibi olumsuzlukları önleyebilirsiniz.
Ama bu coğrafya da yaşayan Bodrum’lu ya da kimilerinin tabiriyle dışarlıklı herkesin öncelikle bir zihinsel değişime ihtiyacı var diye düşünüyorum.
İsterseniz denizlerimizden, koylarımızdan, caddelerimizden, ormanlarımızdan önce zihinlerimizden başlasak temizliğe!
Kendimiz gibi düşünmeyen, bizim gibi giyinmeyen, bizim gibi davranmayanı ötelemek, yok saymak, dışlamak yerine; onları da anlamaya, birlikte, barış çerisinde yaşama fikrini öne çıkarmaya, hakim kılmaya çalışsak!
İnanın çok zor değil, yapmak istediklerimiz; önce hayal edelim!
Hayallerinizin parlak, umutlarınızın engin denizler kadar geniş, Bodrum’ un hepimizin huzur ve mutluluk içerisinde, hayatı paylaşacağımız, yaşanası bir kent olması dileğiyle………..
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020