Bülent KORUCU
Ankara Savcısı Serdar Coşkun’un bağımsız medyayı susturma girişimi medya ve siyaset dünyasından sert tepki gördü. Uluslararası camia da bu girişimin Türkiye’nin dünyadaki algısına vereceği zarara dikkat çekti.
Uyma sözü verdiğimiz uluslararası sözleşmelere açık aykırılığın Ankara’ya çıkaracağı fatura diplomasiyle sınırlı değil. Medya özgürlüğü medeni dünyanın kırmızıçizgisi. O çizgi aşıldığında önümüze konulacak faturanın ekonomik boyutu iktidarın önündeki en güçlü bariyer. Siyasi eleştiri ve hatta yaptırımları ‘dış düşman’ konsepti ile iç bünyeye pazarlamak mümkün. AK Parti iktidarının bu konuda çok mahir olduğu tecrübelerle sabit. Ama vatandaşın cebine ve mutfağına dokunan zararı iktidarın dev propaganda makinesi bile izah edemiyor. Beş liraya yükselen patates tek başına vatandaşın sesini yükseltmesine yetti.
‘Medya özgürlüğüne vurulan darbe neden ekonomiye zarar versin?’ sorusunu önceki çağlardan kalma bir kafa sorabilir. Her sektörü ile dışa bağımlı ve yer altı zenginliği olmayan bir ülkeyiz. Turizm ve dış ticaret, ekonominin çarklarını döndürüyor. Cari açığımızı finanse etmek ve sıfıra doğru hızla inen büyümeyi yukarı yöne hareketlendirmek için yabancı sermayeye muhtacız. Bağımsız medyayı susturma girişimi, yatırımcının doğru bilgiye ulaşma imkânını elinden alıyor. Basın özgürlüğü, aslında en az gazeteciler kadar toplumun özgürlüğü. Devlet cihazını kamu adına denetleyen önemli mekanizmalardan biri olan basın susturulduğunda en önce sermaye sahipleri ürküyor.
Gazete ve televizyonları engelleme aynı zamanda bir hukuk güvenliği ihlali. Medeni dünyada en önemli güvencelere sahip alan medya. Hükümet sözcüsü gibi davranan kişiler vasıtasıyla sabah-akşam medyaya şantaj yapamazsınız. Bir savcı şantajcıları haklı çıkarmak istercesine davranamaz. Yaparsanız olacak şudur: Ülkenize gelmek isteyen turist ya da yatırım yapmak isteyen sermayedar korkar. En dokunulmaz alana, medyaya bunu yapan bana ne yapmaz diye düşünür. Aynı düşünce kendi vatandaşınızda hasıl olur. Düşünce ve ifade hürriyetinin olmadığı yerde teşebbüs özgürlüğü de ortadan kalkar. Var olanı da bireyler kullanmaktan çekinir. Bu kısır döngü büyümek ve genç nüfusuna iş bulmak zorunda olan bir ülke için büyük felaket. Ekonomiye şöyle bir bakın: Bütün dünyada gıda fiyatları düşüyor bizde en yüksek seviyede; enerji hayal bile edemeyeceğimiz ucuzlukta ama vatandaşa yansımıyor; büyüme durma noktasında, enflasyon ve işsizlik frenlenemiyor.
AK Parti’yi kapatma davasında, ekonomik kriz göze alınamadığı için para cezasıyla geçiştirmeyi seçmişlerdi. İktidarı devirmek üzere her yolu deneyenler son dakikada keskin bir dönüşle vazgeçmişti. Bunun yegâne izahı fakirleşecek vatandaşın öfkesini göğüsleyememe korkusuydu.
Peki nedir bu hukuk güvenliği? Suçun, cezanın ve uyuşmazlık halinde karar verecek mercilerin belli olduğu, doğal yargıç ilkesinin ve hâkimlik teminatının hayata geçtiği düzen diyebiliriz. Hayatın olağan akışının hukukun güvencesinde olması bir anlamda. Böyle ülkelerde insanlar geleceğe dair hayaller kurabilir, uzun vadeli planlar ve riske girip yatırım yapabilir. Anayasa ‘basın hürdür, sansür edilemez’ derken bir savcı çıkıp sansür anlamına gelecek talepte bulunamaz. Kanun koyucu, bunu da yeterli görmeyip uyanık bir savcının dolaylı sansür teşebbüsünün de önünü kesmek istemiş. Anayasa’ya ‘basın araçları suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten el konulamaz’ hükmü koymuş. Yani “bilgisayarı, matbaayı, frekansı, vericiyi fotoğraf makinesini elinden alarak gazeteciye dolaylı sansür de yapamazsın” diyor Anayasa. Böylesine açık hükmü ihlal ederseniz hukuka olan itimadı yıkarsınız. Siyasi ve ekonomik faturası kısa vadede çıkar. Hukukun hesabı ağır işler ama sonunda kapınıza dayanır. Darbe lideri Kenan Evren’i, Anayasa’ya koyduğu hüküm bile yargılanmaktan kurtaramadı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016