Güldalı COŞKUN
DEMOKRASİNİN en önemli unsurlarından, neredeyse ilki olan muhalefetin lideri söylüyor aşağıdakileri.
“Bir kişiye verdiğimiz yetkilerin sonucu nedir biliyor musunuz? Bir kararname ile bütün muhtarlıklar kaldırılabilir, bütün muhtarlıklar. Muhtar arkadaşlarım diyecekler ki; bir kararnameyle bizim yetkilerimiz alınamaz. Ben de onlara şunu söylüyorum. Bu anayasa değişikliği geçerse, başkan parlamentoyu ve onlara göre 600 milletvekilinin seçildiği parlamentoyu feshedecek, muhtarlığı mı feshetmeyecek. Düşünsünler, taşınsınlar ve sandığa gitsinler ve buna göre oylarını kullansınlar.”
KENDİSİ İNANIYOR MU?
Acaba gerçekten buna inanarak mı yoksa bunun bir muhalefet tarzı olduğunu düşündüğünden mi böyle söylüyor? Her iki seçenek de önemli konuma sahip bir ülke için büyük talihsizlik.
Ayrıca hayırcılara çeşitli baskılar yapılıp, hapse atıldığını ve kiminin de işyerinin yakıldığını söylüyor muhalefet lideri! Öcüyle-böcüyle milleti korkutarak, elinde kalan en çok yüzde 25'lik bir kitle. Ancak CHP, durumdan hoşnut ki asla değişime yanaşmıyor.
NİYET OKUMALAR YAYGIN
Referanduma sayılı günler kaldı. Gittikçe meydanlar daha ısınıp, kemik oyların dışındaki seçmenler ikna edilmeye çalışılacak. Maalesef niyet okumalar, güvensizlik ve kaygılar ön plana çıkıyor. Aslında son 15 yıldır bir taraf, pozitifi satın alırken diğer taraf daima negatifte kalıyor. Belirleyici olansa, kararsızlar oluyor. Şimdi; konu teknik olduğundan uzmanlardan yararlanmak için, Avukat Gülçin Avşar'ın ‘iddialı gerekçelere, basit cevaplar' başlıklı yazısından bir iddia ile Yard. Doç. Dr. Adnan Küçük'ün de buna verdiği cevabı paylaşacağım.
Avukat Gülçin Avşar'ın, evetçilerin “Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını Denetleyebiliyor” İddiasına cevabı:
“Teorik olarak mümkün olmakla birlikte Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimine bakıldığında tablo pek de öyle gözükmüyor. 15 üyenin 3'ünü meclis seçiyor. 4 üyeyi Cumhurbaşkanı doğrudan kendisi, 5 üyeyi de Yargıtay ve Danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından Cumhurbaşkanı seçiyor. Kalan 3 üye ise başkanını Cumhurbaşkanının atadığı YÖK'ün belirlediği adaylar arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. Meclisin Cumhurbaşkanının partisinin egemen olmadığı bir grafiğe sahip olması durumunda dahi 12 üye Cumhurbaşkanı tarafından atanmış oluyor. Ki meclis aritmetiği Cumhurbaşkanının partisinden yana baskın ise tüm üyeler Cumhurbaşkanı tarafından atanmış oluyor. Üyelerinin neredeyse tamamına yakın veya tamamının Cumhurbaşkanı tarafından belirlendiği ve atamaları Cumhurbaşkanının inisiyatifinde olan Anayasa mahkemesi üyelerinin yürütme üzerindeki denetimi ne kadar akla yatkın ve realist? Ne yasaların denetiminde, ne yüce divan yargılamaları açısından bağımsız, tarafsız ve güçlü bir yargının varlığından söz etmek mümkün gözüküyor.”
ADNAN KÜÇÜK'ÜN CEVABI
Yard. Doç. Dr. Adnan Küçük'ün, Avşar'a karşı değerlendirmesi ise şöyle:
“Bir kere cumhurbaşkanının görev süresi ile AYM üyelerinin görev süresi farklıdır; Cumhurbaşkanı 5 yıllığına, AYM üyeleri 12 yıllığına seçilirler. Bu vesileyle bir dönem seçilen bir cumhurbaşkanının ikinci dönem seçilme garantisi yoktur. Bu vesileyle bazı üyeler başka cumhurbaşkanları tarafından seçilebilir.
Diğer yandan AYM üyelerinin bu şekilde belirlenmesi usulü sadece Türkiye'ye mahsus değildir. Federal Almanya'da bütün üyeler, siyasî bir organ olan Yasama Meclisi tarafından seçilir. ABD'de bütün üyeler siyasî bir kişilik olan başkan tarafından atanır, siyasî bir organ olan Senato tarafından onaylanır. Polonya, Macaristan ve Belçika'da da bütün üyeler, siyasî bir kurum olan yasama meclisi tarafından seçilir. Romanya'da bütün üyeler Cumhurbaşkanı ve Meclis tarafından seçilir. Bu vesileyle Türkiye'deki AYM'ne üye belirleme sistemi Batı'daki ileri demokrasi uygulamaları ile çelişkili değildir.
Diğer yandan gerek ABD'de olsun, gerekse diğer gelişmiş demokrasilerde olsun, siyasî organlar AYM'ne üye belirlerlerken, atadıkları üyelerin yürütme ya da yasama işlemlerini iptal etmemelerini temenni ederler. Ama çoğu kereler bu temenni gerçekleşmez. Türkiye'de bazı yargı mensupları; bu arada bazı AYM üyeleri ideolojik ve tarafgir kararlar veriyorlarsa, burada sorunun kaynağı, kimin atadığı ile değil, kimlerin atandığı ile alâkalıdır. Şayet üyeler ideolojik davranıyorlarsa, onları kim seçerse seçsin fark etmeyecektir. Kaldı ki bu tür sorunlar sadece bu döneme mahsus da değildir. AYM'nde, kurulduğu günlerden bu yana o kadar çok ideolojik kararlar verildi ki, söz konusu eleştirinin yoğunlaştığı atama usulü yerine, kanaatimce, atanılacak kişilerin niteliği üzerinde yoğunlaşılması gerekiyor. 1961 Anayasasıyla kurulan AYM'nin ilk heyetindeki, 15 asıl üyeden 4'ü Yassıada Mahkemesinde görev alanlar arasından, 5'i ise darbecilerin oluşturduğu Kurucu Meclis üyeleri arasından seçilmişti. Şimdi buradaki sakatlığı görmeyip, Batıdaki uygulamalarla uyumlu olan AYM üyelerini belirleme yöntemine takılmanın tutarlılığından söz edilemez. Diğer yandan, ABD'de, Federal Almanya'da ve diğer ileri demokrasilerde benimsenen yöntemi onlara layık görüp, bir benzerini Türkiye'ye layık görmemek de tutarlı olmasa gerek.”
Kabul, az çekmedik! Milletçe kaygı sorunumuz da var haklı olarak. Ancak, bu kadar güvensizlik ve menfilik hiçbir konuda çözüm getirmez. Seçene - seçilene güvenmeme, atanana- atayana güvenmeme aldı başını gidiyor. Müspet ve yapıcı olmak varken negativizm rejiminden çıkamadık bir türlü!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.06.2018
3.02.2018
27.05.2018
21.05.2018
14.05.2018
29.04.2018
23.04.2018
15.04.2018
9.02.2018
2.02.2018