Hasan Bülent KAHRAMAN
Cemaat veya Hizmet geri çekiliyor. Hoca Efendinin yaptığı son açıklama ilk büyük çarpışmadan sonra tarafların mevzilerine geri döndüğünü gösteriyorsa da hükümet kanadının çok alan ve mesafe kazandığı açık.
Zaten başından beri akıllı bir strateji izledi hükümet. Dershaneler gibi hassas bir noktaya yönelerek, Hizmetin büyüklüğünü, gücünü ve ihtirasını kamuoyuna teşhir ederek müthiş bir moral üstünlük kazandı. Cemaatin bunu göremeyerekmücadeleyi cepheden kabul etmesi ve onu bu derecede keskinleştirmesi yanlıştı kendisi bakımından, o yanlışa düştü. Şimdi hayli sarsılmış, savrulmuş ve sancılı olarak, yaralı bir biçimde geriye çekiliyor. Bundan sonrası taktik savaşları.
Peki neydi bu savaş, sorusuna cevap olarak ben biraz daha farklı bir yorum geliştireyim. Şerif Mardin, Türkiye'deki tarikatlerin ve cemaatlerin bir halk İslamı (volk Islam) oluşturduğunu söyler. Bu kurumlar devletle toplum arasındaki "aracı" kurumlardır. Devletin topluma dönük şiddetine bir çare olduğu gibi, devletin eksik bıraktığını tamamlayan olanakları sunarlar. Bunu elbette İslami bir ideoloji etrafında yaparlar ve elbette İslam da bir siyaset olarak onlarca farklı parçaya ayrıldığı için o parçaların her biri teker teker kendi anlayışı doğrultusunda varlığını bu yoldan sürdürmeye çalışır.
Cemaatin, Türkiye'de, devletin dine karşı zaman zaman çok şedit tavırlar geliştirdiği dönemlerde bilhassa etkili olarak devreye girdiği ve 20. yüzyılda şu yukarıda saptadığım çerçeveyi oluşturan bir gayretin içinde olduğu belli. Üstelik bu kurum Said-i Nursi çizgisinden gelerek gayet pozitivist, hatta modernist bir anlayış içinde kalmıştır. Bilimle arasında çelişki olması bir yana onu var gücüyle savunmuştur. Sadece Fethullah Hocanın vaazlarında kullandığı kelime dağarcığı bunu anlamaya yeter.
Bizzat Başbakan tarafından dile getirilen o "paralel yapı" meselesi bu açıdan bakınca yerden göğe kadar doğrudur. Geldikleri "Anadolucu", "milliyetçi", zamanında "Komünizmle Savaş Derneği" ideolojisi bu kesimi açık bir şekilde milliyetçi bir pozisyonda tuttuğu ve "devlet" bu kesimin zihninde mitolojik ve Tanrısal bir mana taşıdığı için hareket devletle çatışmaktan kaçınmış, onu temellük etmeyi kendisine hizmet hedefi olarak seçmiştir. Dolayısıyla devlete yerleşecek, devlette vazife görecek kesimleri kendi ideolojik anlayışı, kavrayışı yönünde kendi kurumlarında şekillendirmek hareketin ana amacıydı.
Şaşacak bir şey yok. Devlet-toplum ilişkisi dünyanın her yerinde bu türden mikro ve aracı kurumların örüntüsüdür. Bu iş ABD'de de böyledir, dünyanın bir başka yerinde de. Devlet sonunda demokratik seçimle onu elde edenin ve yönetenin ideolojisi doğrultusunda biçimlendir. Anayasa buna temel kısıtlamaları, hiza ve istikamet işaretlerini getirir. Gerisi belirttiğim ilişkidir.
Şimdi yaşananlar Anadolu'da (Türkiye'de değil) tarih boyunca olanlardır. Yani, hükümet bir kere daha dinsel bir hareketi devlet dairesi içine alıyor. Devletin dini kontrol etmesi şeklinde tarif edilen geleneksel refleks burada bir kere daha ortaya çıkıyor. Hükümet zaman zaman çok yakınlaştığı, hatta her zaman aynı düsturlara sahip olduğu bir kesimi şimdi kendi özerkliğinden koparıp kontrolü içine yerleştirmek çabasında. İktidar olmanın gereğini bir başka düzeyde yerine getiriyor. Buna zorlandı. Bütün Osmanlı tarihi boyunca cereyan eden hareket kendi şartları içinde bir daha tecelli etti.
Bundan sonrası çok açık: Cemaatin kendi alanındaki serbestisi devam etmeyecek. O da bundan daha fazlasını yapmak istiyorsa siyasallaşacak. Buna çok zor karar verecek. Hatta belki gene dikkatle kaçınacak o konumdan fakat eskisi kadar rahat olmayacağını bildiğinden bir dönemeç daha alacak.
Yaşayan görecek!
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025