Hilâl KAPLAN
İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarının yanı sıra kurulması muhtemel bir Filistin devletine ait olması gereken topraklarda da yaşayan 500.000 yasadışı yerleşimci İsrailli var. Ve İsrail'in uluslararası hukuku ezip geçerek uyguladığı bu işgalci politika İsrail'in eli bükülmediği müddetçe değişmeyecek. Netenyahu, son Gazze saldırısından daha birkaç gün önce dahi 1500 yasadışı yerleşimcinin Batı Şeria'ya yerleştirilmesini onaylamıştı. Bunlar olurken, her zamanki gibi bir yandan da 'barış' görüşmeleri devam ediyordu elbette.
Üstelik sorun sadece İsrail yönetimi de değil, İsrail halkının büyük çoğunluğunun zihniyeti. 2010'da Haaretz'in yayınladığı bir anket çalışmasının sonuçları bunu net biçimde ortaya koyuyor. Buna göre Batı Şeria'da yaşayan yasadışı yerleşimcilerin yüzde 21'i yerleşimleri terk etmemek adına İsrail devletine karşı silah kullanmak dahil her tür yola başvurmaları gerektiğine inanıyor.
Ayrıca yerleşimcilerin yüzde 54'ü hükümetin kendilerini yerleşimlerden çıkarmak hususundaki 'otorite'sini tanımıyor.
İsrail halkı referanduma gidip yerleşimlerin boşaltılması gerektiğine karar verse bile yasadışı yerleşimcilerin yüzde 36'sı bunu kabul etmeyeceklerini söylüyor. Kaldı ki referandum yapılsa bile yerleşimlerin boşaltılması noktasında İsrail halkının çoğunluğunun müspet cevap vereceği oldukça düşük bir ihtimal.
Mevcut durumda İsrail, apartheid rejiminin uygulandığı bir devlet ve İsrail halkının da bu rejime karşı güçlü bir ses çıkardığı vâki değil.
Şu tabloya bir bakın lütfen:
Yasadışı yerleşimciler, Filistinlilerden farklı bir altyapıya sahipler. Onlardan farklı olarak, yeni yapılmış otoyolları kullanıyorlar. Sayıları Filistinlilerden az olmasına rağmen İsrail onlara daha fazla su kullanma imkânı tanıyor. Gündelik hayatlarını, güvenlik güçlerince bölünmeden huzur içinde sürdürebiliyorlar.
Yasadışı yerleşimcilerin yaşadığı yerlerdeki Filistinlilerse günde defalarca kontrol noktalarından aranarak geçip işlerine gitmeye çalışıyorlar. Duvarları kurşun delikleriyle dolu apartmanlarda yaşıyorlar. Su tüketimi kısıtlı olduğundan yemyeşil bahçeleri olan yerleşimcilerin evlerine karşılık kurak bir hayat yaşıyorlar. İsrail'in yaptırdığı nöbetçi kuleleri tarafından devamlı gözetim altındalar. Evlerine her an İsrail askerlerinden oluşan bir grup gelip kamp kurabiliyor ve işgalci askerlerin her türlü isteğini karşılamak zorundalar. Hülasa, ayrı kanunları, ayrı evleri, ayrı yolları olan iki halktan bahsediyoruz ve yönetimde söz sahibi olan halkın çoğunluğu başından beri bu ayrımın sürmesini destekliyor.
Siyonist lobinin ABD yönetimi ve medyası üzerindeki etkisi olmasa apartheid gerçeği başka herhangi bir devlet için çoktan ilan edilmiş ve uluslararası baskı uygulanmaya başlanmıştı. 1967'den beri başa gelen her Amerikan başkanı yasadışı yerleşimlere karşı çıktı. İsrail hiçbirini dinlemedi ama Amerika milyarlarca dolar yardımını İsrail'den hiçbir zaman esirgemedi.
İsrail'in hakkının devlet olarak kalmak olduğunu savunanlar işgalini gün be gün 'siviller' eliyle sürdüren ve bunu durdurmaya da aslında pek niyeti olmayan bir devleti savunduklarının farkındalar mı? Siyonist vizyon –ki İsrail'de devlet söylemi olarak savunulur- hiçbir zaman Filistinlilerin devlet olma hakkını içermedi. Nobel Barış ödüllü İzak Rabin bile Oslo Barış Anlaşması sürecinde Filistinlilere hak olarak 'devletten az bir varlık' şeklinde tanımladığı kısıtlı otoriteyi savunmuştu.
Netanyahu Amerika'daki en güçlü Siyonist lobi olan AIPAC'in konferansında 'Bizim için Kudüs'ü inşa etmek Tel Aviv'i inşa etmek gibidir. Kudüs konusundaki politikamız 42 yıl öncekiyle aynıdır. Yahudiler 3000 yıl önce Kudüs'ü inşa ediyorlardı. Bugün de inşa ediyorlar. Kudüs bir yerleşim değil, bizim başkentimizdir' dedi. Yani iki devletli çözümün Doğu Kudüs'ü Filistinlilerin başkenti olarak takdim eden önerisini tanımadıklarını Amerika'da açıkça dile getirdi. Amerika'daki en güçlü Siyonist lobi AIPAC'in de bunun arkasında durduğu da bilinen bir gerçek.
Yani İsrail hiçbir zaman Filistinlilere yaşam hakkı tanımadı, bundan sonra da birdenbire elde edilen topraklardan vazgeçip 'insancıl' bir politika izlemeyecek. Bu yüzden İsrail devletinin meşru bir devlet olarak değil bir apartheid rejimi olarak tasdiki, barış içinde yaşayacak bir Arap-Yahudi toplumunun/devletinin kurulması için elzemdir.
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019