Hilâl KAPLAN
PKK'nın 15 Temmuz'daki 'devrimci halk savaşı' ilanına, PKK yöneticisi Bayık'ın 19 Temmuz'daki 'halkımız silahlansın' çağrısına, devlet Kandil'i bombalamadan önce PKK'nın Adıyaman'da bir askeri, İstanbul ve Adana'da iki sivili, Ceylanpınar'da iki polisi uykularında infaz etmiş olmasına rağmen savaşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığını, bunun Başkanlık'la alakalı bir savaş olduğunu iddia edebiliyorlar. Bunu yapan PKK gazeteleri değil; Sözcü, Cumhuriyet ve Zaman gibi 'okyanus medyası' gazeteleri... Doğan Medyası da tek bir ağızdan '400 vekili vermedik, savaş çıktı' tezini işliyor.
Çok net söylüyorum: Savaş, 400 vekil çıkmadığı için değil, 80 vekil çıktığı için başlamıştır. PKK, HDP'ye verilen %13'lük oy oranının verdiği güçle artık sadece silahlı harpte değil, psikolojik harpte de Türkiye'yi kuşatabileceğini düşünüp cesaretlenmiştir.
Nitekim 7 Haziran seçimleri sonrasında verdiği röportajda PKK yöneticisi Murat Karayılan şöyle diyor: "2013'te birçok askeri merkezi tümüyle düşürecek bir hamleyi planlamıştık. Ancak Önderliğimiz yeni ve kapsamlı bir çözüm sürecini gündemleştirdi. İşte o zaman biz arada kaldık. Açık olarak 'savaş planımız var, tüm hazırlıklarımızı yapmışız; biz savaşı sürdürmek istiyoruz' diyemedik. Esas olarak bunda hata ettik." Yani 'zaten savaşmak istiyorduk, artık bu emelimize ulaşabiliriz' diyor.
PKK yöneticisi Cemil Bayık, Alman gazetesi Die Welt'e verdiği röportajda şöyle diyor: "Silahlı mücadeleyi sona erdirmek ve silahları bırakmak iki farklı husus. Kürt Problemi çözüme kavuşturulmadığı sürece ve DAİŞ tehlikesi devam ettiği müddetçe kimse bizden silahları vermemizi talep edemez. DAİŞ'e karşı mücadele, tüm insanlık için mücadele etmektir." Bu da PKK'nın asla silah bırakmayacağının ve bunu DEAŞ'la mücadele adı altında haklılaştıracağının itirafıdır.
PKK yöneticisi Duran Kalkan, geçtiğimiz ay verdiği röportajda şöyle diyor: "Ordu, 'ben vatan koruyucusuyum' diyordu. Vatan, AKP hükümeti midir? Dün AKP hükümetine karşı bu ordunun neler düşündüğünü de biliyoruz. Toplum, AKP hükümeti midir?" Yarbay Alkan, PKK'nın öldürdüğü kardeşinin cenazesinde 'Katil kim? Neden savaşıyoruz?' diye sorarak Duran Kalkan'ı teyit ediyor.
HDP Iğdır İl Başkanı'nın oğlu, 16 yaşında, iki ton bombayla birlikte kendini patlatıyor. HDP İl Başkanı ile HDP milletvekili Emin Adıyaman, canlı bombayı 'şehidimiz' diyerek övüyor. HDP'liler 16 yaşındaki çocukların canlı bomba yapılmasını sorgulamıyor; bize askere polise pusu kuran, mayınla havaya uçuran PKK'yla neden savaşıldığı sorgulatılıyor.
HDP milletvekili Pervin Buldan, PKK gazetesinin methederek manşetten verdiği Yarbay Alkan'ı övdükten sonraki tivitinde, asker öldürdüğü için kutsanan bir PKK'lı için "Lice'de şehit düşen Şoreşger'in anmasındayız" diye yazabiliyor.
PKK, "Kürdistan şehitleri ölümsüzdür' diyor; bizim medya 'Neden şehit veriyoruz?' diye soruyor. PKK, 'Kürdistan T.C.'ye mezar olacak' sloganlarıyla teröristleri gömüyor; vesayetçi medya 'Vatan sağ olmasın' diyor. PKK asker, polis, sivil demeden öldürüyor. HDP, PKK'nın şehit ettiği gençlerin cenazeleri üzerinden 'Katil Erdoğan' diyerek kendini temize çekiyor.
'Sivil siyasetçi' Demirtaş, iki yıldır 'silah bırakın' diyen silahlı örgüt lideri Öcalan'dan bile geri bir adım atarak 'PKK ateşkes ilan etsin' dediği için göklere çıkarılıyor. Daha da parlatılacak anlaşılan. PKK da seçimlere yakın ateşkes ilan ederek HDP'nin seçim çalışmalarına katkıda bulunabilir.
'Gençler ölmesin, analar ağlamasın' temennisiyle çözüm sürecini başlatan Erdoğan'ı 'vatana ihanet'ten yargılamak isteyenler, PKK'nın başlattığı savaşı 'saray, başkanlık, sultan' gibi kelimelerle maskeleyerek vatanın savunulmaması gerektiğini söylüyorlar.
Türkiye'yi PKK bölemez. Ama PKK'yı temize çeken siyasetçi ve medya ortaklığı bölebilir.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019