Türk milleti 15 Temmuz gecesi kendi hakkında karar verme insiyatifinin kendisine ait olduğunu tüm dünyaya ilân etti. Bu hem hazin hem onurlu bir ilân edişti. Hazinliği, insanlar şehit oldukları için değil, tanıdıkları, bildikleri, eşleri, dostları, arkadaşları daha doğrusu bu vatanın evlatları olarak bilinen kişiler tarafından ihanete uğramaları sebebiyledir. Hazinliği, milletin canına ve vatana kast edenlerin- her nekadar dışarıdan güdümlü hareket etseler dahi -bu topraklardan devşirilen yurdum insanlarının alçakça saldırısına uğramamızdandır. Onuru ise milletin kendi insiyatifini düşmana teslim etmemek için gösterdiği yüce mücadele ve mukavemetten geliyor.

15 Temmuz gecesi ve sonrasında vatan için, demokrasi için, millet iradesi için, yarınlarımız için sokaklara, caddelere akın eden yüzbinlerin içinde her siyasi görüşten, her dünya görüşünden insanlar var iken, herkes elindeki kutuplaşma ‘silahını’ bir kenara bırakmanın sorumluluğunu taşıyor iken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 7 Ağustos Pazar günü Yenikapı'dan yapılacak olan "Demokrasi ve Şehitler" mitingine katılmayacağını ve orada millete konuşma yapmayacağını açıkladı. Kemal Kılıçdaroğlu aldığı bu kararla maalesef halkın gösterdiği milli sorumluluk bilincini gösteremedi. Milletin karşısına çıkıp "hepimiz Türkiye'yiz" diyecek kadar cesur olamadı.

Anlaşılan o ki Kemal Kılıçdaroğlu, yıllardır bıkmadan ve yılmadan "kutuplaşmalar" üzerinden yürüttüğü siyaset anlayışının ortadan kalkmasınan korkuyor. Türkiye'de kutuplaşma söylemlerini ve eylemlerini besleyerek siyaset devşirenler, 7 Ağustos'ta milletin yanında olmayı reddediyorlar. Hazin ama vakıa bu.

GÜLEN İLE KILIÇDAROĞLU’NUN SÖYLEMİ AYNI

Hürriyet yazarı Murat Yetkin'in Kemal Kılıçdaroğlu'na Yenikapı mitingine neden katılmayacağını sorması üzerine aldığı yanıt son derece dikkat çekici:

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dışarıda azalan itibarını, muhalefet liderleri üzerinden bu yolla yükseltilmeye çalıştığı yönünde kuşkumuz var.

Fethullah Gülen ise Mısır'daki Al Ghad tv'de, Erdoğan'ın Avrupa ve ABD’de yalanlar üzerine bina edilen imajına atıfla, Batı'nın Türkiye'ye müdahale etmesini istedi.

Biri Türkiye Cumhuriyeti'nde yasal ve meşru bir muhalefet parti liderinin sözleri, diğeri ise bir terör örgütü liderinin sözleri. Fakat bu iki söylemin ortak paydası Erdoğan düşmanlığı. Halbuki insanları 15 Temmuz ve sonrasında sokaklara çıkaran şey milli irade ve vatan savunmasıdır. 7 Ağustos'ta insanları Yenikapı'da birleştirecek olan ruh yine vatan ve millet ruhunun sahiplenilmesidir.

Kemal Kılıçdaroğlu bunu göremeyecek denli başını kuma gömmüş, yurtdışında Türkiye aleyhinde politika ve lobi yapan çevrelerin takındığı tavra bürünmüştür. Halbuki dışarıda azaltılan itibar Erdoğan'ın itibarı değil direkt memleketin itibarıdır. 
Erdoğan'ın dışarıdaki imajını güzelleştirmek için katkı sağlamayacağını belirten Kılıçdaroğlu'nun 237 vatandaşımızı şehit eden darbecilerin lideri Gülen'in adını bile ağzına alamadığını; CHP'nin darbeyi protesto mitingini "FETÖ" diyemeden bitirdiğini de ayrıca hatırlatalım.

Yenikapı mitingine gitmeyerek Erdoğan'ın imajını düzeltmeye katkı vermeyeceğini söyleyen Kemal Bey'in diğer yandan terörist başı Gülen'in itibarını sarsmamaya özen gösterdiği dikkatlerden kaçmıyor.