Kurtuluş TAYİZ
Doğu Guta’daki kimyasal gaz saldırısı, Esed rejimini yeniden ABD’nin gündemine taşıdı. Trump, Rusya ve İran’ı suçlayarak “48 saat içerisinde Esed’e askeri karşılık verileceğini” açıkladı.
Oysa iç savaşın patlak verdiği yedi yılda Suriye’de 511 bin kişi hayatını kaybetti. Bu ağır bilançonun yüzde 85’inden Suriye hükümeti ve müttefikleri sorumlu.
Ama nedense ABD, şu ana kadar Esed ve müttefiklerince gerçekleştirilen katliamları izlemeyi tercih etti. ABD, konvansiyonel katliamları “katliam” bile saymadı. Uluslararası toplum Esed’in gerçekleştirdiği kimyasal katliamlarının üzerine de gitmedi.
Suriye’de bulunan gözlemci örgütler, Esed’in şu ana kadar onlarca “kimyasal saldırı” düzenlediğini rapor etti. Peki sonuç? Her zamanki gibi bu saldırılar ABD tarafından görmezden gelindi. Batı’dan cesaret almasa Esed rejimi, onlarca kimyasal saldırı düzenleyebilir miydi?
Ankara, Suriye’de iç savaşın patlak verdiği günden beri Esed rejiminin gitmesinden yana oldu ve Suriye’nin yeniden kurulması için çalıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarla savunduğu bu aşamaya uluslararası toplum bile henüz gelmiş değil.
Trump, 48 saatte Esed’e müdahale sinyali verdi ama öncekiler gibi denizden atılan birkaç füzenin Suriye’de hiçbir şeyi değiştirmeyeceği açık. Esed’i göndermeyen hiçbir askeri manevra eskisinden farklı olmaz ve Suriye’de yeni sonuçlar doğurmaz.
Esed’in kimyasal saldırısı, Suriye’den çekilmeyi düşünen ABD’yi yeniden Suriye’nin göbeğine doğru çekmeye yarar ki, en azından Pentagon’un meseleyi böyle ele aldığı anlaşılıyor. Suriye’de kalıcı olmak için işlerin biraz sarpa sarması gerekiyordu. Bu noktada Pentagon’un imdadına Esed rejimi yetişti.
Türkiye-Rusya-İran ittifakına karşı Suriye’de güç kaybeden ABD, Duma’daki kimyasal saldırıyı fırsat bilerek şimdi yeniden güç toplamaya çalışacak.
Türkiye’nin pozisyonu ise son yedi yıldır neredeyse aynı. Ankara yedi yıldır Esed’in gitmesini savunuyor. Esed’i götürmeyen hiçbir müdahaleyi de “müdahale” olarak görmüyor. Ölümlerin durması ve “yeni Suriye”nin kurulması için Esed’in gitmesi şart.
ABD ve Avrupa buna var mı, yok mu?
24 saat dolmadan bunu hep birlikte göreceğiz!
Kemal bey de kamuflaj giysin
Sanatçıların, ünlü sporcuların ve medya mensuplarının sınırda Mehmetçik ile yaptığı buluşma CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tepkisini çekmişti. Mehmetçiği ziyarete gidenlere “rezil adamlar” diye hakaret eden Kılıçdaroğlu’na sanatçılar “Peki sen niye burada yoksun” diye soru yöneltmişti?
Kemal Bey de bu haklı eleştirilerin ne kadar yerinde olduğunu anlamış olacak ki o da sınırda Mehmetçiği ziyarete gitme kararı aldı. Geç bile kalınmış olsa Kemal Bey’in 50 şehit verdiğimiz Afrin fatihlerini ziyaret etmesi yerinde bir karar.
Ancak kendisini şimdiden uyaralım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı taklit etmeye kalkarak kendisi de bir kamuflaj giyebilir. Erdoğan “Başkomutan” sıfatıyla giydiği o kamuflajı Kemal Bey de “ana muhalefetin başı” olarak deneyebilir. Hem bu sayede belki Kemal Bey, uzun süredir askerden, devletten, milletten ne kadar uzaklaştığını da anlar. Hadi hayırlısı!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019