Lale KEMAL
Her vahim olay sonrası, “Soruşturma açıldı,” lafı edilir. Bu soruşturma sonuçları ise ya inandırıcı değildir ya da aslında hiç soruşturulmaz, millet uyutulur. Bu yıl içinde 4’ncü kez Amerikan yapımı TSK’nın envanterindeki Sikorsky helikopteri düştü. En son olay, gerekçesi “Elverişsiz hava şartları nedeniyle kayaya çarpma,” diye açıklanan ve içinde 13’ü Jandarma özel harekata mensup 17 askerin bulunduğu Sikorsky S-70 tipi helikopterin, Siirt-Van-Şırnak üçgeninde Herekol Dağı’nda düşmesiyle yaşandı. Helikopterdeki askerlerin hepsi hayatını kaybetti. Tüm gazeteler, rutine binmiş bir şekilde, her asker ölümleri sonrası olduğu gibi “geride kalan yürek burkan hikâyeleri” okuyucularına aktardılar.
Belki de Sikorsky gerçekten kötü hava koşulları nedeniyle düştü, belki PKK düşürdü, 1997’de bir Sikorsky’yi düşürdüğü gibi ve belki de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin iddia ettiği gibi, bu helikopterler artık eskidi, metal yorgunu ve uçuş saatlerini doldurdu dolayısıyla felaketlere davetiye çıkartıyor.
Peki bu soruların cevaplarını, kamuoyu, mümkün olduğunca tatmin edici biçimde nasıl alacak?
Geçen yıl aralık ayı sonlarına doğru Uludere’de 34 vatandaşın kaçakçı sanılıp F-16 jetlerinin bombardımanı sonucu ölmeleri, haziran ayında F-4 jetinin Suriye tarafından düşürüldüğü iddiaları,
Afyonkarahisar’daki mühimmat deposundaki patlama, ki ilk kez, üst rütbelilere dokunulmadan alt rütbeli de olsalar bazı subaylar ihmal iddiasıyla tutuklandı, kısmen hesap soruldu.
F-4 muamması sürüyor, Uludere’den hesap sorulmadı... Meclis Uludere Komisyonu Başkanı AK Partili İhsan Şener’in, dün bizim gazeteye özetlediği gibi, “Raporumuzda, istihbaratı ve vur emrini kimin verdiği olmayacak.” Ne yaman çelişki ki iktidar partisinin bir vekili, hükümetin olayı ortaya çıkarmadaki irade eksikliğini böylece itiraf etmiş oluyor ve vekillerin, ülkenin istikrarını önemli ölçüde bozan olayların aydınlatılmasındaki yetersizliklerini gözler önüne seriyor.
Yukarıda bahsettiğim son dört vahim olayı, 28 yıldır devam eden PKK ile çatışmalardaki devlet hatalarının hesabının sorulmamış olduğunun da altını kalın çizgilerle çizerek hatırlatıyorum.
İktidarıyla, yargısıyla, muhalefetiyle, vahim olayların neden meydana geldiğini hiçbiri aydınlatamıyor ve bu yukarıda saydığım olayların hepsi asker bağlantılı. Genelkurmay Başkanlığı, her feci olay sonrası mutad olarak yaptığı üzere, Sikorsky’nin düşmesi sonrası soruşturmanın başlatıldığını açıkladı. Genelkurmay’ın rutine bindirdiği, soruşturma açıldığı açıklamalarından sonra gelen bilgiler ne zaman kamuoyunu tatmin edici oldu ki bu kez olacak. Asker bağlantılı bir olayda Genelkurmay’ın da soruşturma açtırması normal ama anormal olan dış denetim mekanizmasının çalıştırılmıyor olması. Zira dış denetim mekanizması çalışmadığı için olayların ardındaki gerçekler karanlıkta kalıyor.
Yılların deneyimli siyasetçisi Bahçeli bile, helikopterin düşmesi daha çok yeniyken Sikorsky’lerin metal yorgunu oldukları için düşmüş olabileceklerini speküle ederken parlamentonun, kaza nedenini aydınlatmak için harekete geçmesi gerektiğine vurgu yapmıyor. Bu noktada, son olarak Uludere olayında olduğu gibi sonuç alınamayan ve geçici oluşturulan parlamento soruşturma komisyonlarını kastetmiyorum.
Kastettiğim, önemli dış denetim mekanizmaları arasında yer alması gereken, ehil ellerin yürüttüğü ve olayla bağlantılı kurumun, ki burada konumuz TSK’nın, olayı aydınlatacak gerekli tüm bilgileri paylaşmak zorunda bırakılacağı uzman parlamento komisyonlarının oluşturulması. Buna paralel olarak yargının elinin güçlendirilmesi ve yine TSK’nın, olayı aydınlatmaya yarayacak gerekli tüm bilgileri bu erk ile paylaşmaya zorunlu kılınması. Malûm, Uludere olayını soruşturan Diyarbakır Savcılığı, TSK’nın kendilerine en kritik bilgiler arasında yer alan “vur” emrini kimin verdiğine dair bilgileri paylaşmadığını dile getirmişti.
Son aylarda artan askerî helikopterlerin düşmesi olaylarının arkasında PKK’nın olup olmadığının da iyi araştırılması gerekiyor. Nitekim geçmişte, PKK’nın, gerek Kuzey Irak gerekse ülke içinde Sikorsky, Cobra ve Cougar gibi helikopterleri düşürdüğünü biliyoruz. Bahçeli de bu son kazada, sabotaj, saldırı, tedbirsizlik, dikkatsizlik ve ihmal seçeneklerinin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyordu.
1997 yılında Kuzey Irak’ta PKK’nın SA-7 Rus yapımı güdümlü füzelerinin isabet etmesi sonucu Sikorsky helikopteri düşmüş, içindeki özel harekâtçılar dahil 11 asker hayatını kaybetmişti. Vesayetçi anlayışın olanca gücüyle hüküm sürdüğü o tarihlerde dahi, PKK’nın, ısıya güdümlü füzelerini bertaraf edecek lazer ikaz alıcısı ve diğer elektronik harp sistemleri bulunsaydı Sikorsky’nin düşmeyeceği yazılıp çizilmiş, hükümet bu sistemlerin tedarik edilmesi için hemen ihale açmıştı. Ama PKK füzelerine karşı helikopterlere koruma sistemlerinin takılması için irade göstermeyen asker ve sivil yetkililerden hesap sorulmamıştı. Yine de o tarihlerde kısmen de olsa sorguladığımız bu hassas konuları, bugün daha derinlemesine sorgulayabilecek noktada olmamız gerekir.
Ortada, dış denetim mekanizmaları bulunmadığı için belki Sikorsky, iddia edildiği gibi diğerleri gibi olumsuz hava koşullarının etkisiyle düşmüş bile olsa kamuoyu olarak gerçekleri bilemeyeceğiz ve yapılan hataların yaptırımı olmadığı için sonuçları vahim olan olaylar meydana gelmeye devam edecek.
Hep aynı hatalı yöntemleri izleyerek farklı sonuçlar almamız mümkün değil.
[email protected]
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016