Lale KEMAL

Türkiye’nin tuhaf füze manevrası
5.11.2014
1663

 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, başbakanlığı döneminde geçen yıl eylül ayında, milyarlarca dolarlık uzun menzilli füze tedariki için Çin’i seçmiş olması Ankara’nın, uzun süredir tartışılan dış politika yönelimleri konusundaki soru işaretlerini güçlendirmişti.

İktidar, tıpkı dönemin MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’ın, Türkiye için Rusya ve İran’a yakınlaşma öngörüsünün izinden gidip Batı’nın demokratik değerlerinden çoktandır uzaklaşmıştı. Bu arka planla, Erdoğan’ın, Türkiye’nin de üyesi olduğu NATO’nun hasmı Çin’i, son derece kritik teknoloji içeren füzeler için seçmiş olması manidardı.

Gerçi Erdoğan, Türkiye’ye yüksek teknoloji transferi yapacağı ve fiyatını diğer iki Batılı yarışmacıdan farklı olarak 3,4 milyar dolara indirdiği için Çin’in CPMIEC firması ile füzelerin yapımı için müzakerelere başlanması kararı aldığını duyurmuştu.

Bu arada hatırlatalım, Türkiye’de silah tedarikinde de karar verme sürecinin, şeffaflık ve iyi yönetim ilkeleri bir kenara bırakılarak siyasi bir şahsiyet tarafından yönlendiriliyor olması, bu alanı da manipülasyonlara daha açık hale getiriyor.

Neyse enteresandır, Erdoğan, cumhurbaşkanı sıfatıyla katıldığı NATO toplantısından Türkiye’ye dönerken bu eylül ayında, füzeler için projede ikinci sırada yer alan Fransız-İtalyan ortaklığındaki Eurosam ile de görüşülmekte olduğunu açıkladı. Çin ile de paralel olarak görüşmelerin sürdüğünü söyledi ama bu ülkenin söz verdiğinin tersine söz konusu kimi teknolojilerin transferinden vazgeçtiği mealinde sözler sarf etti. Belli ki Erdoğan, NATO zirvesi dönüşü bu açıklamayı yaparak, Çin ile füze görüşmelerinden dolayı baskı altına alındığı ittifaka göz kırpmaya başlamıştı ama Türkiye’nin önemli ticari ortaklarından Çin’i de kızdırmamak gerekiyordu.

Bu arada, Ankara-Paris yakınlaşmasında, Fransız ortaklı Eurosam’in de yüksek katkısı! olabilir.

Ankara, bir yandan ittifak baskıları diğer yandan Çin füzeleriyle güvenliğini sağlayamayacağı gerçeklerinden hareketle bir süredir, “Nasıl yaparım da füze görüşmelerini kesip böylece Çin’den kurtulurum” formülleri arıyor. Ama bu formülü ararken bir yandan da kamuoyunda “Ankara Batı baskısına teslim oldu” havası yaratmak istemiyor. Diğer yandan, Çin ile devam ettiği söylenen füze tedariki görüşmelerini inandırıcı bir gerekçe bulamadan kesemeyeceği dolayısıyla bu ülkeden kolayına kurtulamayacağı da bir gerçek.

Ankara’da Çin’den kurtulmak için hazırlandığı söylenen bir senaryo yazılmış bile.

Buna göre, T-Loramids kod adlı füze projesi, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM) geliştirdiğini öğrendiğim daha gelişmiş ve daha uzun menzilli füze projesi gerekçe gösterilerek iptal edilebilir. Yerine geçeceği söylenen daha uzun menzilli füze projesi için ihaleye çıkılır -ki bu yıl sonuna kadar çıkılması hedefleniyor- Çin de bu projeye katılım için davet edilir ama “şartname kriterlerini karşılayamadığı,” gerekçe gösterilerek elenir. Nasıl olsa askeri ihaleler de şeffaf ortamda yapılmıyor.

Benim yukarıda belirttiğim senaryoyu güçlendiren ipuçlarını, bir süre önce füze projesindeki gelişmeleri sorduğum SSM Müsteşarı İsmail Demir’in ifadelerinden aldım. Demir, “T Loramids için Çin ile görüşmeler sürüyor ama Eurosam ile yapılmakta olan görüşmeler, daha uzun menzilli füzelerin tedariki için,” demişti.

Böylece, Demir’in ağzından yeni bir füze projesi geliştirildiğini de duymuş oldum. Ama Demir, kafaları karıştıran bu açıklamasına ısrarlı sorularıma rağmen daha fazla açıklık getirmedi. Yaptığım araştırmalardan ortaya çıktı ki Ankara büyük olasılıkla yeni geliştirdiği füze projesi yoluyla Çin’i saf dışı bırakmayı planlıyor.

Ne var ki Türkiye’nin füzede izlediği söylenen bu manevrasını Çin yutmayacaktır. [email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar