Levent Gültekin
Lise tercih (LYS) birinci yerleştirme sonuçlarına göre imam hatipler için ayrılan kontenjanların yüzde 47.69’u boş kaldı.
İstediği yere yerleşemeyen öğrencilere verilen ikinci, üçüncü tercih hakkıyla bu kontenjanın muhtemelen bir kısmı daha dolduruldu.
İlk tercihlere bakıldığında belli ki imam hatipler tercih edilen okullar arasında değil.
İmam hatipler bir anlamda başarısız öğrencilerin mecburiyetten gittiği okullara dönüştü.
Bunun en somut göstergesi ise üniversite sınav sonuçlarında ortaya çıkan tablo.
Bu yıl üniversite sınavına giren 234 bin 657 imam hatip mezunundan sadece yüzde 15.8’i yani yaklaşık 27 bin öğrenci 4 yıllık bir üniversite kazandı. Açık öğretimle beraber bu sayı ancak 66 bine çıkıyor.
Geriye kalan yaklaşık 168 bin öğrenci hiçbir üniversiteye giremedi.
Üniversiteye öğrenci gönderen okul türleri sıralamasında sosyal bilimler lisesi yüzde 67.02 ile birinci, Fen lisesi yüzde 52.81 ile ikinci, Anadolu lisesi yüzde 42,92 ile üçüncü, İmam Hatipler ise yüzde 24.94 ile dördüncü sırada yer alıyor.
Üniversite sonuçlarında genel bir başarısızlık var ama bu tabloda bile imam hatip mezunlarının durumu iyi görünmüyor.
Şimdi geleyim esas söylemek istediğime.
İktidarın bütün teşvikine, zorlamasına, insanları mecbur bırakmasına rağmen toplum imam hatipler tercih etmiyor.
Toplumun yarısının oyunu alan bir parti kendi seçmen kitlesini bile ‘dindar nesil’ projesine ikna edebilmiş değil.
Edemiyor, edemez de zaten.
Çünkü dindar nesil projesi sahici bir proje değildi.
Ülke yararı gözetilerek tasarlanmamıştı.
Bir anlamda ideolojik taraftar yetiştirme projesiydi.
İktidarın ideolojik iflası, imam hatiplerin dolayısıyla dindar nesil projesinin de iflasına dönüştü.
AK Parti’ye oy da verse herkes kendi çocuğunun iyi eğitim almasını, aldığı eğitimle dünyada rekabet edebilen bireyler olmasını istiyor. İmam hatipler bu ihtiyacı karşılayamıyor.
Kaldı ki din yani inanç okulda öğretilecek bir konu değil.
Bireyin kendi özgür iradesi ile tercihte bulunacağı inancı, okul aracılığı ile çocuklara empoze etmek çağ dışı kalmış bir yaklaşımın ürünüdür.
İktidar bunu kavrayamadığı için beyhude bir çabayla yüzbinlerce gencin geleceğini mahvetti.
Dini öğretemediği gibi Matematiği, Türkçeyi, Fiziği de öğretemedi.
Ve neticesinde yaşamı heba olmuş yüzbinlerce çocuğu lise mezunu olarak kaderlerine terk etti.
İşin en hazin tarafı ise bunun en büyük zararını iktidara inanıp çocuklarını imam hatiplere gönderen AK Partili seçmenler gördü.
İktidar, son verilere bakarak çocukların yaşamını, geleceğini mahveden bu çağdışı çabadan vazgeçmeli artık.
Eğitimdeki görünmeyen en büyük sorun.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk eğitimdeki durumu “Kıyamet koparmamız gereken bir durum” olarak açıklıyor.
İlk bakışta sistem sorunu, müfredat sorunu, okulların mimari sorunu, çocukların sabahın köründe okula gönderilmesi gibi sorunlar olduğunu söyleyebiliriz.
Fakat bütün bunların yanı sıra daha büyük bir sorun var:
Öğretmen sorunu.
Müfredat, sistem gibi sorunları gölgede bırakacak bir sorun hem de.
Çünkü eğitimde, öğretmenin bütün bu sorunların etkisini kişisel başarısı ile en aza indirebilecek kadar önemli bir işlevi var.
Yani müfredattaki sorunu öğretmen kendi kişisel başarısı ile giderebilir.
Sistemdeki tıkanıklığı iyi bir öğretmen aşabilir.
Döküntü bir bina olsa bile iyi bir öğretmen öğrencileriyle kurduğu bağ sonucunda orayı bir şefkat yuvasına dönüştürebilir.
Yani bir öğretmen hem sistemden hem müfredattan hem de okulun fiziki şartlarından daha büyüktür, yani daha önemlidir.
İşte asıl sorunumuz tüm bunları yapacak öğretmenlerin olmaması, ya da giderek azalması.
Yani çocukların dilinden anlayacak, onların duygusunu yönetecek, şefkatle, olgunlukla, bilgelikle onların ilgisini, dikkatini derse yönlendirebilecek öğretmen yokluğu büyük bir hızla artıyor.
Türkiye her alanda insansızlaşıyor bundan en büyük zararı da eğitim sektörü görüyor.
Çünkü insanı eğitecek olan eğitmenlerin yokluğu demek insansızlaşmanın katlanarak artacağı anlamına geliyor.
Felsefe okumamış, edebiyatla tanışmamış, okuma alışkanlığı kazanmamış; insanın doğasını, psikolojisini bilmeyen çağımız insanını anlayamayan nihayetinden onunla bağ kurmaktan zorlanan gençler öğretmen oluyorlar.
Kanaatimce esas sorun bu.
Yani sistem iyi olsa da, müfredat dünyanın en iyi müfredatı olsa da, en iyi mimari ile yapılmış okullar olsa da eğitimli, iyi öğretmen yoksa sonuç değişmez.
İstanbul Milli Eğitim Müdürünün dikkat çektiği “lise çağındaki çocuklar okuma sorunu çekiyor” tespiti…
Üniversite sınavlarında 600 bine yakın adayın sıfır çekmesi ve hiçbir üniversiteye girememesi…
Çocukların Türkçeyi, matematiği öğrenmeden mezun olmaları…
Bu kadar büyük bir başarısızlığın arkasında, iyi öğretmenler yetiştiremeyen ve mevcut öğretmenleri kötü koşullara mecbur eden zihniyet var.
Kendi çocuklarımda da gördüm: İyi bir öğretmene denk geldiğinde dersleri süper oluyor.
Fakat çocuk psikolojisinden anlamayan, onun dikkatini çekmeyi başaramayan, onunla bağ kurmanın yolunu, yöntemini bilmeyen, çocuktaki derse olan kapalılığı bilgelikle, olgunlukla açamayan bir öğretmene denk geldiğinde çocuk o dersi dinleyemiyor, dikkatini derse veremiyor ve nihayetinde de sınıfta kalma olmadığından o dersten hiçbir şey öğrenmeden mezun oluyor.
Kuşak farkının 4 yıla indiği bir çağda öğretmen – öğrenci arasındaki bu farkı en aza indirecek donanıma sahip eğitmenlere ihtiyaç var.
Öğretmen kalitesindeki bu düşüşün iki nedeni var.
Birincisi öğretmenlerin aldıkları eğitimin yetersizliği.
Çocuklar liselerde sınıfta kalma olmadığı için temel eğitimi almadan mezun oluyorlar. Zar zor kapağı attıkları üniversitelerin durumu ise zaten içler acısı.
Geçtiğimiz günlerde Danıştay başkanı YÖK’e başvurarak hukuk fakültelerinin 5 yıla çıkarılmasını ve ilk yıl çocuklara Türkçe dersi verilmesini talep etti.
Yani 4 yıllık üniversite mezunu çocuklar Türkçeyi öğrenmeden mezun oluyorlar.
Çünkü Türkiye’nin en iyi, en kaliteli akademisyenlerinin birçoğu ihraç edildi.
Üniversiteler kısırlaştırıldı.
Lisede doğru düzgün eğitim almayan çocuklar üniversitelerde de yeterli eğitim alamıyorlar ve bütün bunların sorunda da kimi yetersiz hakim, kimi yetersiz mühendis, kimi de yetersiz öğretmen oluyor.
Yetersiz öğretmen olgusunun artışının bir diğer nedeni ise iktidarın öğretmen politikası.
İktidar öğretmenleri yoksulluğa mahkum etti.
Öğretmenlik mesleğini değersizleştirdi.
Atatürk’ün başöğretmen sıfatını almış olması öğretmenlik mesleğine verilen değerin en belirgin göstergesiydi.
İşte bu değer ne yazık ki zaman içerisinde peyderpey yok edildi.
Diğer taraftan öğretmenlerin çalışma şartları, maaşları korkunç derecede kötüleşti.
Mesela sözleşmeli öğretmenlerin bir ders karşılığında aldıkları ücret 11.90 TL
İnanabiliyor musunuz bu meblağa?
Atama bekleyen yüzbinlerce öğretmen adayı varken ataması yapılmayıp bir simit parası karşılığından onları sözleşmeli istihdam etmek…
Bu ücretle hayatını idame ettirmeye çalışan 25-30 yaşında bir insandan yani bir öğretmenden okulu, dersi, çocukları, o çocuğun psikolojisini öncelik yapmasını beklemek anlaşılır bir şey mi?
İktidar diyanetin bütçesini her yıl artırırken ülke geleceğinin mimarı sayılan öğretmeni yokluğa, yoksulluğa mahkum ediyor.
Öğretmenlik mesleğini değersizleştirmek, onları yoksulluğa mahkum etmek “Ben bu ülkenin geleceğini umursamıyorum”demektir.
Bir çok kimse Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un iyi şeyler yapabileceğini umuyor.
Umarım yapabilir.
Fakat yanlış istikamette giden bir trende ters yöne koşan bir insan misali yanlış istikamette giden bir ülkede farklı yöne gitmeye çalışan bir bakan tek başına ne yapabilir ki?
Kaldı ki sayın bakanın mensubu olduğu iktidarın itirazlara, eleştirilere, kıyamet koparma çabalarına nasıl baktığını, eleştirenlere ne yaptığını hesaba katmaması da ayrıca tuhaf.
Kıyamet koparmakla sorun çözülseydi yeterince koparıldı.
Sorunun çözülmesi için bakanın da mensup olduğu iktidarın anlayışını, felsefesini, politikalarını yani istikametini değiştirmesi ve ülkenin geleceğini dert etmesi gerekiyor.
Bunu beklemek hayalcilik olacağına göre?
Peki ne yapmalıyız?
Burada en büyük görev ailelere düşüyor.
İktidarın yanlış politikalarının eğitimde yarattığı yıkımın tesirini en aza indirmenin yollarını aile içinde yaratılmalıyız.
Yani kendi çocuklarımıza sahip çıkmalıyız.
Yoksa çocuklarımızı bütünüyle kaybedeceğiz. Sadece çocuklarımızı değil kendi geleceğimizi de bütünüyle mahvedeceğiz.
Diğer bir sorumluluk ise öğretmenlere düşüyor.
Bütün zor yaşam koşullarına, bütün imkansızlıklara rağmen onların kişisel çabasına, sorumluluk duygusuna ihtiyacımız var.
Çocuklarımızın, ülkemizin geleceği ne yazık ki öğretmenlerin kişisel çabalarına bağlı hale geldi.
Umarım bu sorumluluk duygusunu taşıyan öğretmenlerimiz çoğunluktadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2023
19.08.2023
19.08.2023
14.08.2023
6.08.2023
8.07.2023
3.07.2023
27.06.2023
23.06.2023
19.06.2023