Markar ESAYAN
“Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın aynı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Sizleri dünyanın farklı köşelerinde akan gözyaşlarını dindirmek amacıyla bir an evvel harekete geçmeye çağırıyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 72. Genel Kurul görüşmelerinde sarf ettiği bu sözler zirvede tarihe damga vuran en etkili cümleler oldu.
Erdoğan 2. Dünya Savaşı şartlarında kurulan BM Genel Kurulu’nun yapısının değişmesi gerektiğini ifade ederken “Dünya beşten büyüktür” sözünü BM kürsüsünden tekrarladı. Eğer bu yapı değişmezse insani trajedilere ve zulümlere engel olunamayacağını hatırlattı.
Erdoğan Suriye gibi Arakan’daki zulmü zirveye taşıyan öncü lider olarak buradaki trajedinin engellenmemesi halinde insanlığın yeni bir utançla yüz yüze kalacağı konusunda uyarı yaptı.
ABD Başkanı Trump BM’nin yapısının değişmesi gerektiğini teyit ederken, Türkiye’ye mülteciler konusunda teşekkür etti.
Ülkesinin Musul’da DEAŞ’ın elinden alıp kurtardığı CHP’nin genel başkan yardımcısı zatın “Erdoğan hiçbir dünya lideriyle görüşemiyor” diye tweet attığı anda Erdoğan Trump, May ve Macron başta olmak üzere birçok liderle önemli ikili görüşmeler yapıyor ama bundan da öte akıl ve vicdanı buluşturan etkili sözleriyle dünyaya liderlik dersi veriyordu.
Erdoğan dünyada sayısı atmış milyonu bulan mültecileri, bu sayıya yakın modern köleleri gündeme taşıyarak, cinleri bir bir şişeden çıkarıyordu. Dünyanın her bir köşesinde dini, ırkı, mezhebi ve rengi ne olursa olsun tüm mazlumların sesi Türkiye olmuş durumda. En ücra köşedeki insan bile artık Türkiye’nin adını biliyor ve Erdoğan’ı tanıyor. Tüm kara propagandaya rağmen doğru sözler ve tavırların karşılık bulmaması mümkün değil.
Eğer Türkiye eski Türkiye olsaydı, Arakan ve Suriye başta olmak üzere bu trajedilerin dünya sahnesinde duyulması ne derece mümkün olurdu?
Bu nedenle üzerimize düşeni yapmış olmanın huzurunun şu kara günlerde ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatmaya gerek var mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi bir lidere sahip olmanın değerini hatırlatmaya gerek var mı?
Oysa, kendi iddiaları itibarıyla bu rolü ABD Başkanı Trump’ın üstlenmesi gerekmez miydi? Nerede demokrasi iddiası, nerede yüksek uygarlık değerleri? Bunun yerine ABD’nin artık kendi çıkarlarını gözeteceğini söyleyen, Venezuela ve İran gibi ülkelere müdahale gözdağı veren bir konuşma dinledik.
Ha bir de terör örgütlerine destek veren ülkelerin eleştirildiğini duyduk. Sanki YPG/PKK’ya binlerce TIR ağır silah ve teçhizat veren, FETÖ’yü kalbinde besleyen ülke ABD değildi.
Eğer demokrasiyi güçlü olan kendi menfaatleri nasıl gerektiriyorsa öyle tanımlayıp uyguluyorsa, bir demokrasiden bahsedemeyiz.
“Canım bu hep böyle değil miydi” diyeceksek, hiç olmazsa bu ortaoyununu deşifre ederek kirli amaçlar uğruna evrensel değerlerin daha fazla suiistimal edilmesini önlemeye çalışabiliriz.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha bunu yaptı BM zirvesinde. Zarrab davası üzerinden tehdit edilmesine rağmen…
İyi de kendisine solcu, demokrat, insan hakları aktivisti diyenlerin bu tavrı desteklemesi gerekmez mi?
Çünkü Türkiye sadece retorik üretmiyor, söylediklerini duruşu ve eylemleriyle destekliyor da. Suriyeli mülteciler, Arakan’a verilen destek ortada. Dünyanın mazlumlara en çok mali destek veren ülkesiyiz.
Demek ki buralarda da kral çıplak kalmış. Para ve güç neredeyse oraya biat edilmiş. Belki de Türkiye ve Erdoğan’ın çektiği öfke bu illüzyonu bozduğu içindir.
Politik aktüel, dengelere bağlı olarak hızla değişebilir. Ama Türkiye’nin tavrı doğrudur ve mutlaka karşılık bulacaktır.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019