Mehmet Ocaktan
Camiler Müslüman dünyada, dini duyguların en temiz haliyle yaşandığı, dini ve aynı zamanda sosyal bir merkez olmak durumundadır. Daha açık ifade etmek gerekirse, camiler Müslümanların kalbi niteliğindedir.
Camilerin bu hayati önemini merkeze alarak baktığımda, son yıllarda camilere giderken bir takım tereddütler ve endişeler içinde kaldığımı ifade etmem gerekiyor. Kuşkusuz bu endişeler, bizzat camilerin kendisinden kaynaklanmıyor. Çünkü ilk dönem Müslümanlarından bu yana camiler hem İslam’ın evrensel mesajının verildiği, hem de Müslümanların her türlü problemlerinin konuşulduğu, tartışıldığı merkezler olmuştur.
Esas problem, günümüzde camileri hayatın dışına iten ve onları içi boşaltılmış taş binalara dönüştüren zihniyet yapısıdır.
Bazı insanların bu ifadelerden rahatsız olacaklarını bile bile diyorum ki; insanları camilerden uzaklaştırmayalım. Peki kim insanları camilerden uzaklaştırıyor?
***
Hemen ifade edeyim, geçtiğimiz hafta Cuma günü Yalova’daydım, zihnimdeki bütün tereddütleri bir tarafa bırakıp caminin yolunu tuttum, biraz erken gidip kendime uygun bir yer buldum ve hocanın vaazını dinlemeye başladım. İmam “ümmetin birliği”nden bahsediyordu. Müslümanların birlik ve beraberlik ruhu içinde dayanışmalarının önemine işaret eden ayetler, hadisler okudu... Hiç kuşkusuz hepimizin ihtiyacı olan güzel nasihatler bunlar...
Ancak imam tekrar tekrar aynı cümleleri kullanarak, ümmetin birliğini bozanların Allah’ın gazabına uğrayacaklarını ve bu uyarılara kulak vermemiz gerektiğinin altını çizerek, özellikle günümüz şartlarında bu mesajın iyi anlaşılması gerektiğini söyledi. Öyle ki meseleyi Firavun’a kadar götürdü ve hepimizin kulağına küpe olmasını istediği Kur’an’da da yer alan Firavun kıssasını anlattı. Kıssaya göre Firavun, Mısır’da iyice azıp zorbalaşmış, halkını çeşitli gruplara bölmüş, onlardan bir zümreyi ezmiş, erkek çocuklarını kesmiş ve zulümle saltanatını daha da güçlendirmişti. Kur’an’da bu konu şöyle anlatılıyor: “Vakti zamanında Firavun Mısır’da iyice azıp zorbalaşmış, ülke halkını (efendiler ve köleler şeklinde) sınıflara ayırmış ve halkın bir kısmını (İsrailoğullarını) ezmeye başlamıştı. Öyle ki onların erkek çocuklarını katlediyor, sağ bıraktığı kız çocuklarını/kadınlarını ise kötü amaçları için kullanıyordu. Gerçekten de Firavun ülkeyi fesada boğan biriydi.” (Kasas /4)
İmam efendi kıssadan hisse çıkarıyor ve cemaate diyor ki: Kim ki bugün ümmetin birliğini, beraberliğini parçalayacak bir tutum içine girerse, iş te o Firavun’un yaptığının aynısını yapmış olur, yani Firavun’un adamı olur...
Biraz üstü kapalı anlatmaya çalışsa da aslında hocanın siyasi bir mesaj vermek istediği açıktı, ancak bugün kimler ümmetin birliğini, beraberliğini parçalamak istiyor açıkçası bu noktanın daha somut olarak ifade edilmesini beklerdik. Zaten imam da meseleyi bütün açıklığı ile izah edemediğinin farkındaydı, bu yüzden de “Bugün birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenler var” diyerek vermek istediği esas mesajın etrafından dolaşmayı tercih etti. Her ne kadar Firavun kıssasını iki üç kez anlatarak “ne demek istediğimi anlayın artık” gibi imalarda bulunduysa da, bir türlü ümmetin birliğini kimlerin bozduğunu açıkça söyleyemedi.
İmamlara neden böylesine anlaşılması zor siyasi mesajlar verme görevi yüklenir doğrusu anlamak mümkün değil. Oysa camilerde imamlarımız İslam’ın iç zenginliğinden doğan farklı bakış açılarının, kültürel çeşitliliğin ayrışma değil, rahmet olduğunu, yaşadığımız problemleri çoğulcu bakış açılarını ve özgürlükleri genişleterek aşabileceğimizi söyleyebilseler eminim ümmetin birliği daha da güçlenecektir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
1.10.2025