Mehmet TIRAŞ
Yazının konusuna döneceğim sizden kısa bir müsade alıp, Küresel Koronavirüsün gölgesinde kalan ve gündeme girmeyen, hayati önem taşıyan sorunları hatırlatmadan geçmeyim.
İnternet sitelerine ve Ajanslara Türkiye artık demokrasi liginden düştüğü ve Otokrasi yönetimine geçtiği haberleri dolaşımdaydı.
Kovid-19 virüsü ile tanıştığımız 11 Mart- 30 Nisan arasında 3 Bin 258 insanımızın virüsten hayatını kaybettiğini açıklıyordu sağlık bakanı, ben yazıya başladığımda.
Türk-iş 2020 Nisan ayının 4 kişilik ailenin açlık ve yoksulluk raporunu yayınladı..
4 kişilik bir Ailenin Açlık sınırı 2 Bin 374 TL’ye çıkarken,
4 kişilik bir Ailenin Yoksulluk sınırı da 7 Bin 732 Lira 90 Kuruş olduğunu açıkladı.
Böylesi bir yoksulluk tablo karşısında Kovid-19 virüsü nedeniyle işini kaybeden, işten çıkartılan insanlara ödenen işsizlik parasının, asgari ücretin yarısının uygulanıyor olması da, manidar değil mi?
Ülkede 20 milyon insan açlık sınırında yaşarken,50 milyon insan da yoksullukla boğuşuyor olması..
Rakamların ortaya koyduğu tablo, Aile İşsizlik Sigortasının bu şartlarda ne kadar önemli olduğu, daha iyi anlaşılmıyor mu?
Aile İşsizlik sigortasının kısa tarihçesiyle konumuza girelim.
Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) 1919 yılında Birinci Dünya savaşının sonucunda İsviçre’nin Cenevre şehrinde; evrensel ve kalıcı bir barışın ancak sosyal adalet temelinde inşa edilebileceği inancı hareketiyle kurulur.
ILO 1952 yılında 102 sayılı sosyal güvenliğin Asgari normları sözleşmesinde 9 sigorta kolundan, birinin de Aile Yardımları sigortası olarak karar alır. ILO’nun 102 sayılı sözleşmesini kabul eden üye ülkeler Aile yardımlar sigortasını uygulamaya başlarlar.
Türkiye 1932 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) ya üye olur ama, Türkiye ILO’nun bu 102 sayılı kararını ancak 19 yıl sonra 1971 yılında, 1951 nolu kanunla yerine getirir.
1971 yılından beri 1951 sayılı kanun anayasaya giriyor ama bir türlü uygulanmıyor.
Yarım asra tekabül eden bu kanunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gündeme getirmese, kimse Aile sigortasının demokratik bir hak olduğunu bilmeyecekti. Burada Kılıçdaroğlu’nu ve partisinin hakkını da teslim etmeliyiz.
Kılıçdaroğlu nerede yoksulluk ve işsizlik gündeme gelirse; çıktığı her televizyon kanalında ve katıldığı toplantılarda Aile Sigortasını gündemde getiriyor; Türkiye 9 daldan oluşan sigorta dalının, 8’ni uyguluyor ama bir tek Aile sigortasını uygulamıyor diyerek, canhıraş bu yasanın hayat geçmesi için mücadele veriyor.
İşsizlik fonu gibi bir Fon oluşturarak Aile sigortası devreye sokulabilir diyor..
Örnek olarak ta EYT’ li olup ta işten atılan 60 yaşında işten atılmış iş bulamayan ve emeklilik yaşı olan 65 yaşına takılan biri için, 5 yıl Aile sigortasını yatırıp 65 yaşında da vatandaşın emekli olmasını sağlayacağız, diye de bu yasayı işler hale gelmesi için, somut bir örnekle zenginleştiriyor, Kılıçdaroğlu.
Bu kanunun medyada haber yapılmaması ve hiç bir televizyon kanallarında tartışma programına taşınmaması ve Kılıçdaroğlu’nun dışında siyasilerin gündeme getirmemesi, kanunun sümen altı yapılması da tesadüf olamaz.
Aile işsizlik sigortası nasıl işleyecek?
Tıpkı uygulanmakta olan işsizlik sigortası fonu gibi, bir fon kurulacak ve burada toplanan paralarla işsiz kalan insanlara,iş bulana kadar asgari ücretten maaş ödenecek.
Peki bu Aile işsizlik sigortası niye uygulanmıyor?
Böylesi bir fon hayata geçirilirse insanlar siyasetçiye muhtaç olmayacak ve yoksullar üzerinden siyasetçi gıda kolileri ve kömür dağıtarak oy toplamalarının yolu kapanırken;seçmen de açlık ve soğuk korkusundan dolayı oyunu satmayacak, hür iradesiyle istediği partiye oyunu verecek.
Aile Sigortasının hayata geçmesi için çözüm yolu:
“Aile sigortasının anayasal bir hak olduğu her platformda öne çıkartılmalı; demokrasiden yana olan sivil toplum örgütlerinin ve tüm siyasi muhalefet partilerinin iktidarı sarsacak ortak bir kamuoyu oluşturmadan, bu kanun hayata geçiremezsiniz.”
Çinlilerin meşhur bir atasözleri vardır ”insanlara balık yemeyi değil balık tutmayı öğretin” derler.
Gerçek özgürlüğün sahibi olan yasadan yararlanacak kesimler, yoksul ve işsizler, örgütlenerek ortaya çıkmadan,mücadele etmeden, bedel ödemeden Aile Sigortasını iktidar uygulamaz.
Aile sigortasının hayata geçmesinin mücadelesine, üç işçi konfederasyonu öncülük etmeliler.
2019 yılı itibarıyla aylık geliri 673 Lira olan yoksul insan sayısı 8 milyon 647 bin 283 kişi.
Aile sigortası uygulanmış olsa, bu milyonlarla ifade edilen yoksul insanların umudu olacak.
Bizde iktidara gelen siyasiler yoksulluğu yenecekleri yerde (bu Akp’yle zirve yaptı)yoksul sayısının artmasından rahatsızlık duymadıkları gibi, bir de kalkıp yoksul kesimlere yaptıkları yardımların sayısını verip, övünerek anlatmıyorlar mı?
Kovid-19 virüsü ile işlerini ve iş yerlerini kaybeden sayıları 15 ile 20 milyonla ifade edilen insanlar, ölümden çok açlık korkusuyla yatıp,kalkıyorlar; böylesi zor ve belirsiz günde ivedi olarak ‘Aile Sigortasının’ hayata geçirilmesi,açlık korkusu ile ölüm korkusu arasına sıkışmış insanlara can simidi olacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025