Murat BELGE
İstanbul, "tarihi" binaları bakımından zengin bir kenttir. Bu bakımdan kimsenin gerisinde kalmaz. Buna karşılık, modern dönemde zayıftır. "Modern mimarinin seçkin örneklerinden sayılacak ne var bu kentte?" sorusunun cevabı epey cılız kalır. Osmanlı mimarisi zaten 18. yüzyıldan itibaren gücünü kaybetmeye başlamıştı. Bir çeşit "kuğu şarkısı" olarak belki Milli Mimarlık'tan söz edebiliriz ama ona "modern" diyemeyiz. Büyük Postane'yle, Vakıf Hanları'yla v.b. bu akım neoklasiktir.
"Modern" deyince örneğin Saraçhane'de Belediye akla gelir. Ben Hilton Oteli'ni de sayarım. Belli başlı örneklerden biri de şimdiki adıyla Atatürk Kültür Merkezi'dir. İstanbul'da uluslararası özelliklere sahip modern bir sanat merkezi ta 1930'larda konuşulur olmuştu. Ama çeşitli nedenlerle bir türlü işe başlanamadı. Ellili yıllarda Hayati Tabanlıoğlu "proje"nin başına getirilince yeni bir enerji oluştu. İş gene uzadı uzamasına, ama sonunda, 1969'da, hizmete girdi. O zaman adı "Kültür Sarayı" idi.
"Saray" daha iki yaşını dolduramadan yandı. Onarım, şu bu, 1978'e kadar yeniden açılamadı.
12 Mart'ın göstermelik davalarından biri "Sabotaj Davası"ydı ve Kültür Sarayı'nın yanması da "sabotaj"lardan biriydi. "İtiraf" ettirilmişti. İfadeler falan tamamdı. Ama nedense, dönem sona ererken, savcı kendisi sanıkların beraatini ve davanın düşmesini talep etti, dava buharlaştı gitti.
Yeni adıyla Atatürk Kültür Merkezi, nedendir bilmiyorum, sanırım Belediye Başkanlığı'ndan beri, Tayyip Erdoğan'a dokunuyor.
Ne zamandır kapalı. Gezi olaylarından beri sanki polise verilmiş gibi. Bu yakınlarda yıkılacağına dair yeniden söylentiler çıktı. Bu sefer sahiden yıkılacak gibi. Geçen gün bu konuda Korhan Gümüş'ün bir konuşmasını okudum ve söylediklerine hak verdim.
Bu binaya niçin böyle garezle bakıldığını ben anlamıyorum. Herhâlde özel bir nedeni olsa gerek. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ama ille de ortadan kaldırmak için çok sağlam gerekçeleriniz olmalı. Bir Paris Belediye Başkanı Eiffel Kulesi'ni hiç sevmeyebilir, bir başkası da Opera'dan hazzetmiyordur. Olur olur. Ama "Ben bunu yıkacağım" diye ortaya atılamazlar. Bir kentin milyonlarca insanın göz belleğinde yer etmiş bir binasını "Ben beğenmiyorum" türü bir gerekçeyle yıkmak, zaten kimsenin aklına gelmez. Dediğim gibi, modern mimari örnekleri bakımından zaten zayıf olan İstanbul'da AKM o sayılı örneklerden biri.
Şimdi, Atatürk Kültür Merkezi'ni yok etmeye kararlı olduğu anlaşılan bu "zevk", aynı zamanda, "Taksim'de Topçu Kışlası'nı yapacağız" diye ısrar edenle aynı. Peki, "Topçu Kışlası" neyin nesi? III. Selim zamanında yapılan ilk bina Kabakçı isyanında zarar gördüğü için II. Mahmud bunu yeniden yaptırmıştı. Bu süreçte ne kadar değiştiğini ben bilmiyorum. Ama fotoğraflarından tanıdığımız Topçu Kışlası tipik oryantalist bir binadır. Daha önce de yazdığım gibi bu binanın (Lütfi Kırdar'ın valiliği sırasında) yıkılma kararını doğru bulmam. Şimdiki AKM için öne sürdüğüm gerekçelerle bu kararı da eleştiririm: bir kentin görünümünün parçası haline gelmiş, çok "makbul" olmasa da, belirli bir tarzı yansıtan bir bina yıkılmamalı, tersine, korunmalıdır bence. Onun için Taksim Topçu Kışlası'nın da yıkılması yanlış bir iş olmuştur; ama yeri doldurulamayacak bir estetik kayıp olduğu da söylenemez. Onun için artık kimsenin hatırlamadığı bu binanın ille de yeniden yapılması ısrarını da anlamıyorum.
Bugün egemen olan anlayışta "büyüklük" ögesinin bir "estetik özellik" olarak kabul edildiğini gözlemliyorum. Büyüklük "anıtsallık" ögesi olabilir ama estetik bir anlamı yoktur. Bugünkü iktidarın İstanbul kentine armağanları olan Çamlıca'daki ve Ataşehir'deki camiler de büyük olmasına büyükler, ama estetikle ilişkileri yok. Şimdi AKM yerine yapılması tasarlanan bina hakkında da, önce boyu posuyla ilgili bir şeyler söyleniyor: yanındaki, arkasındaki boş alanlar da kullanılarak büyüteceklermiş. Diyorum, büyüklük bir estetik nişanesi değil. Ama kendisi sakil olan bir binada, büyüklük, estetiksizliği vurgulayan bir öge olabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025