Murat Sevinç
Aşağıdaki satırlar, bu ve yakın konulara dair yazacağım diğer ‘kısa’ yazılarda yer alacak sözcükler; küfür kıyamet olmadan cümle kuramaz hale gelmiş olanları, faşistleri, ‘bilinçli’ ırkçıları, her şeyi bilen ‘baş öğretmenler‘i, “Yaaa bu ülkeden bir şey olmaz, boşuna hep bunlar” bıktırıcı korosunun mensuplarını hedeflemiyor. Allah’a olabildiğince yakın, benden fersah fersah uzak olsunlar.
Onlar dışında kalan her okura ‘bir dert’ anlatmayı deneyeceğim. İnsanca yaşamanın ve sosyalistçe eşitliğe ulaşmanın başka yolu olmadığını düşünüyorum. Ya da benim bildiğim ve anladığım tek yol bu.
Adetim olmadığı üzere bu ‘kısa yazılarda’ bir iki soru yöneltmeyi, hatta belki bir kısmını yarım bırakmayı istiyorum. ‘Birlikte düşünme’ çabası olarak görmenizi dilerim. Haliyle, birlikte düşünmek isteyenler açısından bir anlam ifade edebilir ancak. İki yazı mı olur, üç mü, bilmiyorum.
Aslında yıllardır amatör bir köşe yazarı olarak yapmaya çalıştığım da bu biraz. Ülkede ne yaşanırsa yaşansın, o yaşananların kökeninde olduğunu düşündüğüm, ancak o esnada gündeme getirmenin ‘enayilik’ olarak görüldüğü konuları ‘da’ yazmak. ‘Enayiliğin’ büyük yararları olduğu kanısındayım.
Örneğin yıllar önce Mülkiye’de saçma, saçmalığı ölçüsünde heyecan verici bir iş yapıp meraklı öğrencilerle haftalar süren anayasa tartışmaları düzenlemiştim. Öyle çok verimli olmadı, fakat kötü de değildi doğrusu. Söylenen her şeyi not edip tutanağa dönüştürmüştük hep birlikte. Ardından Mülkiyeliler Birliği yayınlamıştı. İlk ve sondur memlekette, üniversite öğrencilerinin serbestçe anayasa tartıştığı bir yayın. Belki ilginizi çeker, buraya bırakayım. https://mulkiye.org.tr/wp-content/uploads/2015/09/49.pdf
Keşke bu yazıları okuyan herkesle aynı tartışmaları yüz yüze yapabilsek ve oradan da kitaplar çıksa. Herkes, içindekini serbestçe, tedirgin olmadan söyleyebilse. Ama mümkün değil ne yazı ki!
Bu yazıyı düşünürken, Gazete Duvar’da değerli Kemal Can’ın çok iyi bir makalesini okudum: ‘Nereden başlamalı, nereye uzanmalı?‘ Kemal Can, bir süredir bağıra çağıra yazmaya çalıştığım bir konuyu, benden çok daha iyi formüle etmiş. Özetlersem, sorduğu kısaca şu: Velev ki AKP gitti, biz bu enkazın altından nasıl kalkacağız?
Beni de bu satırları ve umuyorum devamını yazmaya yönelten kaygı aynı. ‘Kaygı’ diyorum çünkü ne kadar direnç gösterirseniz gösterin, ülkenin durumu ve olup bitenlerin yoğunluğu, bizleri‘güncel‘in bataklığına çekiyor. Bir şey düşünemez halde, sükuneti kaybedip sinirli (kuşkusuz haklı bir sinirle) tepki veriyor ve asıl soruları soramaz hale geliyoruz. İşte sanırım bu duruma daha fazla direnmek, daha fazla çaba harcamak ve aynı tuzağa hiç olmazsa ‘sürekli’ düşmemek gerekiyor.
Değerli okur, biz ne yapıyoruz? “Biz kimiz” diyeceksiniz ki, haklısınız. Bilmiyorum tam olarak. AKP’ye muhalif olanlar mı? Böyle bir ‘biz’ var mı? AKP’ye oy veren milyonlarca yurttaş içinde, ‘bizden’ olan yok mu? Demokrasi bloku muyuz? Bizim yüzde 50’yi oluşturan herkes demokrat mı? Diğerleri peki, hepsi otoriter yönetimden mi yana? Böyle olmadığını, hiçbir grubun birörnek olmadığını biliyoruz değil mi?
Her iki yüzde 50 de farklılıklar barındırıyor. Fakat bazı ortak noktalar da var. Örneğin tümü aynı milli eğitim tornasından geçmiş durumda ve tümü, yeryüzündeki her bir insan evladı gibi, toplumsallığının, koşullarının ürünü. O milli eğitim tornasından geçip kendisini ‘sonradan’ kurtarabilmiş olanların oranı düşük. Hal böyleyken, yüzde 50’liler arasında geçişkenlikler ve uzlaşmazlıklar mevcut. Her uzlaşmazlık üzerine düşünmeyi gerektirdiği gibi, her geçişkenlik az çok fırsat sunuyor aslında.
İşte, hangi yüzde 50’de olursanız olun ve kendinizi o yüzdelerin bir yerlerine ne kadar ait hissederseniz hissedin, bazı ortak sorunlarla yüz yüze gelmek kaçınılmaz. Bu yüzden Kemal Can’ın kaygısı anlamlı. AKP, bugün ‘ben sıkıldım, gidiyorum’ dese, karşı karşıya olduğumuz açmazların üstesinden nasıl geleceğiz? Hangi önerilerle? Hangi insan/yurttaş gücü ve kumaşıyla? Hangi ilkeleri benimseyerek?
Bunun için önce şunu kabul edelim isterseniz: Perişan haldeyiz. Tel tel dökülüyoruz. Dokunup ah işitmeyeceğiniz tek bir toplumsal/siyasal/ekonomik konu yok. Bakın bir araştırmaya göre, okul çocuklarının yüzde 40’ı ‘okuduğunu anlamıyormuş.’ Anlamıyormuş. Yarısı. Bir daha yazayım: Anlamıyormuş. Bu cümleden sonra diğer açmazları saymayı artık çok lüzumsuz görüyorum. Benim bildiğim, bir toplumun başına gelecek daha büyük felaket yok.
Başta dedim ya, bu başlık altında yazacağım yazılar ‘kısa’ olacak, okuru uyutmayacağım! Bu nedenle yazı bitmeden başlığa gelmek istiyorum.
Bana kalırsa, Türkiye’nin en ‘devasa’ sorunu Kürt sorunudur.
Kürtler dışında sorun yaşayan olmadığından, başka derdimiz bulunmadığından değil kuşkusuz.
İki temel gerekçeyle: Kürt sorununun tarihsel kökenlerini oluşturan olaylar zinciri, onunla bağlantısızmış gibi görünen başkaca sorunlarımızın da ‘nedenlerinden’ olduğu için. Ve ırkçılığı ‘harlayan’ Kürt sorunu devam ettiği müddetçe, diğer can yakıcı sorunların aklı başında bir biçimde ‘konuşulması dahi’ mümkün olmadığından, olamadığından.
Hadi bu yazının sonu, bir soruyla gelsin:
Bana zaman zaman, ‘bir anayasacı olarak neden bu konuya kafayı taktığım’ soruluyor. “Başka konu mu kalmadı kardeşim?” “Ay kimlikçilik şeydiyorsunuz…” filan fıstık.
On binlerce yurttaşın ölümüne, on yıllardır dinmeyen büyük acılara neden olması bir yana; doğrudan ‘devlet’ ve ‘siyasal sistem‘le ilgili devasa boyutta ‘tarihsel’ ve ‘güncel’ bir sorundan söz ediyoruz.
Bu durumda, her ne kadar soruyu ‘benim gibiler‘e yöneltmenizde bir terslik olmasa da; karşılaştığınız diğer anayasacılara, kamu hukukçularına, siyaset bilimcilerine, sosyologlara, tarihçilere vs. “Siz neden Kürt sorunuyla hiç ilgilenmiyor, yazıp çizmiyorsunuz; önemsemiyor musunuz?” sorusunu yöneltmeyi düşünmez misiniz?
Evet, ilk tavsiyem bu olsun…
Not: Diken’e İngiltere’de yaşanan ‘anayasal’ krizi yazmıştım. Dün, İngiliz yüksek yargısı (Supreme Court), başbakanın parlamentoyu bir süre askıya almasını ‘hukuka aykırı’ buldu. Ayrıntılı bir haber burada.
Yargı adlı organın neye benzediğini merak edenler, buradan okuyabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.09.2025
9.09.2025
4.09.2025
17.08.2025
14.08.2025
8.08.2025
1.08.2025
24.07.2025
7.07.2025
4.06.2025