Mustafa ARMAGAN
Yakın tarih yüceltme veya karalama mantığıyla yazıldığı için tartışmalarımız da bu dengesizlikten nasibini alıyor. “Tek Adam”a odaklanmış bir tarih anlayışının 20. asrın diktatörlükler döneminin eseri olduğunu bilmemize rağmen okutulduğunu görmek anakronik olduğu kadar ülkem açısından acı, saplandığı bataklıktan çıkamayan İnkılap tarihçiliğimiz açısından daha da acı…
Tek tük nitelikli makaleler veya 'tetkik mahsulü' kitaplar çıkmıyor değil ama bunlar resmi tarihin zırhını bir türlü delip içine nüfuz edemiyor. Ciddi bir sorun bu: Barajın arkasındaki sular gibi kabaran bilgiler ve belgeler bir gün barajı yıkacak dedik, baraj yıkılıyor. İnkılap Tarihi enkaza döndü. Kaldırılmasına cesaret eden dahi yok.
Bir parantez açalım ve yakın tarihin gölgede kalmış bir sayfasını büyüteç altına alalım. Hani Kurtuluş Savaşı'nda 'yedi düvel'le savaştık, onlara diz çöktürdük diyorlar ya, işte Mustafa Kemal Paşa'nın 1921'de İngilizlerle anlaşmak istediğine dair belge ve bilgiler…
Olayın özeti şu:
TBMM Tutanaklarına bakınca Fevzi (Çakmak) Paşa'nın kazandığını öğrendiğiniz 2. İnönü Muharebesi sonrası ve Yunan hücumu öncesinde İstanbul'daki Müttefik Orduları Başkomutanı General Sir Charles Harrington erken bir barış atağına kalkarak Ankara hükümetiyle temasa geçmeye karar verir.
Enver Paşa
Belki şaşıracaksınız ama şaşırtmak tarihin şanındandır. Gen. Harrington, İstanbul'dan İnebolu'ya hediye olarak bir miktar cephane göndermiştir. Evet Müttefik Orduları Komutanı Anadolu'ya cephane yollamıştır. Sade cephane meselesi de değil. Bir uzlaşma girişimi.
Yıl 1921, aylardan Haziran…
Kaynak mı? Hemen veriyorum:
1) Bilal Şimşir'in İngiliz Belgelerinde Atatürk adlı kitabı (Türk Tarih Kurumu, 3. cilt),
2) Ömer Kürkçüoğlu'nun Türk-İngiliz İlişkileri (1919-1926) adlı kitabı,
3) Rahmi Doğanay'ın Atatürk Yolu Dergisi'nin 1998 tarihli 21. sayısında çıkan makalesi.
Şimdi ayrıntılara eğilebiliriz.
13 Haziran 1921'de İnebolu'ya görevli olarak gelen Henry ve Shturton adındaki İngiliz subaylar Harrington'un yakını olduklarını bildirip Refet Paşa ile görüşürler. Sivil giyimli subaylar güya Karadeniz bölgesindeki İngiliz birliklerine cephane getirir gibi yapmış ve bu gerekçeyle yola çıkardıkları cephaneyi Milil Mücadele'ye hibe etmişlerdir! Tabii şu notu düşmeyi ihmal etmezler: Cephane katkısı Harington'un iyi niyetinin işaretidir.
Başka mesajlar da getirmişler. Mesela Gen. Harrington'un “Türkiyeci” olduğunu söylemiş, İngiltere kamuoyunun da Türklere meyilli olduğunu eklemişler. Arzuları da Mustafa Kemal'in İnebolu'dan bir torpidoyla İstanbul'a gelmesi ve Boğaziçi'nde Harrington'un yalısında barış esasları üzerinde gizlice görüşmeleridir. Ne de olsa savaşın bitmesi için insanî bir girişimde bulunmaktadırlar.
General Harrington Mudanya Mütarekesi görüşmelerinde de aktif rol oynamıştı.
Mesajlarında başka ilginç noktalar da dikkat çekiyor. Mesela Yunanların İngiliz müdahalesiyle Anadolu'dan çıkarılması esas olarak İtilaf devletleri tarafından kabul edilmiş ve yalnız İstanbul'da İngiliz, Fransız, İtalyan ve Türklerden kurulu bir ortak kontrol komisyonu bulundurulması düşünülüyormuş. “Türkiye'ye yardım edilmesi” de düşünülenler arasındaymış. Son olarak İtilaf devletleri Londra'da alınan kararları uygulanmadan önce Türklerle esaslı bir anlaşma yapmak istiyorlarmış. Bunun için de Türklerin elindeki İngiliz esirlerin bir iyi niyet gösterisi olarak serbest bırakılmasını istiyorlarmış. Bu jest karşılığında onlar da Malta'daki Türk esirleri serbest bırakacaklarmış (Doğanay, s. 50-51).
İşin bundan sonrası Nutuk'ta tek taraflı anlatılmakla beraber iki tarafın da bu görüşmeden sonra hareketlendiği gözden kaçmaz. İngiltere cephesinde Londra ile Harrington ve İngiliz Yüksek Komiser Vekili Rattigan arasında yazışmalar sürer. Harrington ilk teklifin Mustafa Kemal Paşa'dan geldiğini ileri sürer. Lord Curzon devreye girer, hatta Bakanlar Kurulu bile heyecanlanır...
Ankara'da ise Mustafa Kemal Paşa ilk teklifin kendisinden değil, İngiliz subaylarından geldiğini söylemektedir. İki taraf da ilk adımı atanın kendisi olmadığını anlatmak derdindedir.
Böyle sürüp giderken Gen. Harrington bir adım daha atar ve Mustafa Kemal'e 4 Temmuz 1921 tarihli mektubunda karşı karşıya gelip görüşmeyi teklif eder. Hükümeti tarafından Ajax adlı savaş gemisiyle İnebolu veya İzmit'e giderek görüşme yetkisini aldığını yazar. “Arzu ederseniz” der, “sizinle durumu açıkça ve dürüstçe tartışmaya hazırım”. Müzakereye girişme yetkisi yoktur gerçi ama Mustafa Kemal'in “ne düşündüğünü” dinlemeye yetkilidir. Şartı, görüşmenin karada değil, Ajax gemisinde yapılmasıdır.
Mudanya'da İsmet Paşa ile birlikte.
Harrington Türk hakimiyetindeki bölgeye çıkmak istemez, Mustafa Kemal ise İngiliz savaş gemisine binmenin saçmalığını dile getirir aynı gün yazdığı mektubunda. Paşa, Harrington ile İnebolu'da görüşmek ister. Millî toprağımızın tam kurtuluşu ile millî sınırlarımız içinde siyasî, iktisadî, askerî, hukukî ve kültürel tam bağımsızlığımız ilkesinin kabulünü şart koşar. Bunlar kabul edildiği takdirde müzakereye başlamaya hazırdır.
Sir Harrington'a sık sık “Ekselansları” diye hitap eden Mustafa Kemal Paşa'nın mektubu “Ekselanslarının arzuları, durum hakkında sadece görüş teati etmekse bunun için meslektaşlarımızdan birini görevlendirebiliriz” diye bitmektedir.
Peki her iki taraf da müzakerelere hazır idiyse neden bir ilerleme kaydedilemedi?
Herhalde Sakarya Muharebesi'yle sonuçlanacak olan Yunan hücumu başlamadan önce İngiltere'nin bu işi savaşsız bağlayabilir ve masraflarımı azaltabilir miyim? kaygısıyla yola çıktıklarını tahmin edenler var. Savaşın uzaması İngiltere'nin sabrını zorluyor, Ortadoğu'daki işgal toprakları üzerinde kuracağı hortum ağını resmiyete dökme iştahını ketliyordu.
Derken Yunan hücumu başladı, İngiltere bekle gör, siyasetine döndü ve Harrington 14 ay sonra yeniden devreye girdi. İsmet Paşa'nın Lozan'a giderken ve dönerken Sirkeci Garı'nda onun tarafından uğurlanıp istikbal edildiğini hatırlayalım.
Bir de Salahi Sonyel'in işaret ettiği Enver Paşa faktörü vardı. İngilizlere göre Mustafa Kemal ile konuşulabilirdi. Ancak Sovyetlerin desteğin arkasına almış bir Enver'le başa çıkmak çok daha zordu. İngilizler Ankara'da İttihatçılar ile iktidar kavgasında Kemalistlerin kazanmasını arzu ediyor, “Ankara'daki ılımlıların işbaşında kalarak barışı imzalamalarının sağlanması gerektiğini belirtiyorlardı.”
Mesele tam da buydu. Adı “amansız İngiliz düşmanı”na çıkan Enver Paşa'nın Milli Mücadele'nin başına geçmesi halinde işlerinin çetinleşeceğini biliyor, “Ankara'daki ılımlılar”la bir an önce anlaşmak istiyorlardı.
Yunanlar Sakarya'dan çekilirken Enver Paşa da bir bakıma yeniliyor, Anadolu'ya girme umudunu tamamen yitiriyor, Mustafa Kemal de derin bir nefes alıyordu. Lakin derin nefes alan yalnız o değildi.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları


































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017