Namık ÇINAR
Deli dediğin bizde dama çıkar.
Biz deliyi dama çıkmasından anlarız.
Deli sayılmak için dama çıkmak şart değilse de, “baş deli” olmak için şarttır.
O yüzden, bir deli dama çıkmasa da delidir, ama çıkarsa kesinlikle delidir.
Bir delinin neden dama çıktığı her milletin dama verdiği önem derecesine göre değişir.
Bizde dam, son derece önemlidir.
Aşağıdaki kuklaları iplerinden oynatmak için en uygun yer damdır.
Her şeyden önce, gücün simgesidir.
O gücü ele geçirdin mi, yapamayacağın şey yoktur.
Soyutlanmış “tek tanrı”ya kaç bin yıl önce geçilmiş olmasına karşın, varlıklarını hâlâ sürdüren daha önceki “yeryüzü tanrıları” boşuna bu coğrafyalardan çıkmamıştır.
İşte o nedenledir ki, punduna getiren her deli, mutlaka dama zıplamak ister.
Ne ki, herkes dama çıkarsa damın değeri kalmaz.
Çünkü dam, bütün delilerin sığacağı şekilde yapılmamıştır; ancak bir delilik yer vardır.
Diğer deliler, dama ulaşmaktan kendiliğinden vazgeçmezlerse, zorla atılırlar.
Kim herkesi aşağıya atar damda tek kalırsa, damın delisi o olur.
Zira, birinin yukarıda durabilmesi için, diğerlerinin aşağıda olması gerekir.
Damdaki deli, deli olmasına delidir; fakat saf ya da aptal değildir.
Nasıl ki vahşi kediler, ormanda hâkimiyet alanlarını idrarlarıyla işaretleyerek belirliyorlarsa, dama çıkan deli de yerini sağlama almak için, başta yalancılık olmak üzere, adam satın alma, erkete besleme, kendisini aşağıya indirme ihtimali olanlara karşı kara çalmadan tutun da tehdit etmeye varıncaya kadar ne oportünist yol varsa, hepsini deneyecek ölçüde de kurnazdır.
Dava arkadaşlarını bile şutlayacak kadar pervasız bir hınzırlığın karakterine sinmesi, bu sebeptendir.
İyi de, bir deli neden hemen dama çıkmak ister; meseleye biraz da bu cihetten bakmak lâzımdır.
Esasen deliyi dama çıkaran, korkularıdır.
Daha önceki dama çıkan deliler tarafından sürekli horlandığı için bundan kurtulmanın, ancak kendisinin de dama çıkmasıyla mümkün olabileceği iyice içine işlemiştir.
Başlangıçta bunu zulümden kurtulmak için istediyse de, sonradan hazır güçlenmişken diğerlerine karşı o eziyetleri biraz da kendinin yapabileceği fikri, her zaman olduğu gibi, galip gelmiştir.
Zaten kendisini ezenler de bir vakitler tıpkı onun gibi bir başka mağduriyetin delileriydiler ve bu topraklardaki tüm beraberlikler aynı zaviyeye değil, ancak tahterevallideki gibi eşitsizliklere dayanıyordu.
Birinin yukarıya çıkabilmesi, ötekilerin aşağıya inmesine bağlıydı.
Yani, ne olduğu hâlâ anlaşılamamış “Erke Dönergeci” gibi, dama çıkan her deli, aslında damda olan bir önceki deliyi indirme teşebbüsünde bulunmuş kısırdöngücülerin, en dört ayak üstüne düşmüş olanıdır.
Dama çıkmış bir deliyi aşağıya indirmek, her zaman için problem olmuştur.
Kaldı ki damdaki hiçbir deli şimdiye kadar kendiliğinden bir inme inceliği de sergilememiştir.
Hele bir çıkmaya görsün, orada kalmak için her türlü naneyi yemiş ve daha neler neler yiyebileceğini de göstermiştir.
Bu yüzden çoğu zaman işin kolayına kaçıp, yaka paça zorla indirilmeye kalkılmış; hem yeni deli bunu yapanların arasından çıkmış ve değişen hiçbir şey olmamış, hem de zorla indirilen deli ahalinin en akıllısı ilân edilmek gibi ters tepen saçmalıklar yaşanmıştır.
Aziz Nesinusta altmış sene önce bu soruna değindiyse de, üzerinden epeyi zaman geçti ve şartlar değişti.
Bugünün delilerini aşağıya indirmek istiyorsanız, artık damı ortadan kaldırmalısınız.
Ki, delinin çıkacak damı olamasın.
Herkes aynı seviyede yer edinmek zorunda kalsın.
Delinin iyisi yoktur; her zaman, “eline kamçıyı alıp bizleri döve döve güldürebileceğini” sanan daha kötüsü vardır.
İllâ tepemize birileri çıkacaksa da bu, mart ayının “kızgın damdaki kedi”si veya gönül tellerimizi titreştiren “damdaki kemancı” olsun; elin zırdelisi değil!
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016