Taha Akyol
Türkiye’de hemen bütün ideolojik kesimlerde önyargılar çok kuvvetli, komplo teorileri etkilidir. Siyaset de buna göre şekilleniyor.
Şimdi bir soru soracağım: IMF ve Dünya Bankası emperyalizmin kurumları mıdır, değil midir?
Cevabınızı bilemem tabii fakat IMF Mehmet Şimşek’in para politikasını isabetli buluyor. Dünya Bankası ise ciddi surette destekliyor. Şimşek dün, “Dünya Bankası’nın bu ay uygun koşullu 1.5 milyar dolarlık dış finansmanı onayladığını”, Dünya Bankası’nın bu yıl içinde sağladığı “uygun koşullu dış finansman 5 milyar dolar bulacağını” söyledi
Peki, madem IMF Şimşek’in politikalarını doğru buluyor, niye “uygun koşullu” finansman vermiyor?
ÖZAL VE DERVİŞ
IMF’den kaynak almak için, ülkenin ve IMF’nin iktisatçıları oturup bir programda anlaşırlar. IMF bu programın uygulanmasını denetler.
Merkez Bankası bağımsız olacak diye şart koşar ve bunu denetler mesela.
Programdaki reformlar yapıldıkça da “uygun koşullu”, yani uzun vadeli ve düşük faizli kredilerle ekonomiyi destekler.
Ocak 1980 programıyla Turgut Özal, Nisan 2001 programıyla Kemal Derviş böyle yapmıştı. Kısa sürede tıkanıkları aşmışlardı.
İkisini de rahmetle, şükranla, saygıyla anıyorum.
Bugün iktidar elindeki yetkilerin denetlenmesini ve bağımsız kurumlarla dengelenmesini istemediği için ve de yapısal reformları kendisi yapmadığı için enflasyonla mücadele, olması gereken hızdan ve kapasiteden düşük yürüyor.
2001 REFORMLARI
TÜSİAD Bakanı Orhan Turan dünkü konuşmasında, enflasyonla mücadelenin istenen etkinlikte yürümediğini belirterek “fedakarlıkların hem reel kesimin hem de hane halklarının dayanma gücünü zorlamaya başlamış” olduğunu ifade etti.
Ne yapmak gerektiği konusunda Tuna, 2001 reformları örnek gösterdi:
“2001 krizinden tüm dünyaya örnek oluşturan bir başarıyla çıkılmış olmasının içinde bulunduğumuz dezenflasyon sürecine de ilham vermesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Uzun süredir ben de bunu yazıyorum. “Laf Dinlemedi, Merkez Bankası Nereden Nereye?” adlı kitabımın konusu da, iktidarların Merkez Bankası’nın bağımsızlığına ve bütçe disiplinine uymayıp oy için popülizm yapmalarının yol açtığı 1994 ve 2001 krizleridir. Kitapta, Kemal Derviş’in reformları ayrıntılı olarak anlatılır: Merkez Bankası’nın kanunla bağımsızlaşması, Kamu İhale Kanunu’nun evrensel rekabet ve şeffaflık standartlarına uygun hale getirilmesi, popülizm musluklarının kapatılması…
Bugün iktidar bu reformları yapar mı? Yapmıyor. Şimşek’in yetkilerini para politikasıyla sınırlı tutuyor. Ve…
HUKUK VE İKTİSAT
Şimşek bugün Dünya Bankası’ndan sağladığı 5 milyarla övünüyor. Kemal Derviş, o reformları yaparak IMF ve Dünya Bankası’ndan 38 milyar dolar getirmişti! Bugünün ölçeğiyle belki de 60-70 milyar dolar... Bugün bu reformlar yapılmayıp bu yakıt da gelmediği için kemer artık hem vatandaşı hem firmaları çok fazla sıkıyor.
Tuna, hukuk devleti kavramını da vurguluyor. Evet, Kemal Derviş o reformları yaparken Ecevit hükümetlerinde Devlet Bakanı ve ardından Adalet Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk, AB kıstasları yönünde hukuk ve reformlarına öncülük ediyordu. Bu sayede Aralık 1999 Helsinki Zirvesi’nde Türkiye “aday ülke” ilan edilmişti. Bu hukuk reformu ve AB süreci, Kemal Dervişlin ekonomi reformlarıyla bütünleşecekti.
ÇIKIŞ YOLU?
İşte bu hukuki ve iktisadi reform zemininde, Türkiye 2002’den itibaren on yıllık sağlıklı bir büyüme dönemini yaşadı. IMF Türkiye’yi “kaplan ekonomi olma yolunda” diye övüyor, Moody’s ve Fitch Türkiye’yi “yatırım yapılabilir ülke” ilan ediyordu.
Ekonomini Başında Ali Babacan’ın bulunması, Merkez Bankası’nın o sırada bağımsız olması ve başında Durmuş Yılmaz, Erdem Başçı gibi liyakatli ve “laf dinlemeyen” başkanların bulunması, 2004 yılında AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması da son derece önemlidir.
Son on yılda, hele de CB sisteminde ise iktidarın seçim kazanmaya tutkusu “kamu yararı” ve “iktisadi rasyonalite”yi gölgeledi.
Bunun tipik örnekleri, Cumhurbaşkanı Kararı ile ve “acil kamu yararı” gerekçesiyle yapılan kamulaştırmanın ertesi günü Muğla seçimlerini kazanmak için aynı imzayla iptal edilmesidir… Enflasyonu patlatan “faiz sebeptir” politikasıdır…
Netice: Hukukun üstünlüğü ve yapısal reformlar… Ama iktidar buna yanaşmıyor, Şimşek’e bu yetkileri vermiyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025