Ümit KARDAŞ
“Tercihiniz ; Otokrasi mi, Demokrasi mi ?” başlıklı yazımda “Millet İttifakı”nın genişletilmesi gerektiğini, yapılacak çağrıya icabet edecek her siyasi parti ya da sivil toplum örgütünün “Demokrasi İttifakı” içinde yer almasının önemli olduğunu belirtmiştim.
Ancak 12 Şubat’ta “ güçlendirilmiş parlamenter sistem” hedefinde bir araya gelen altı parti liderinin değişik kesimlerden mağduriyet yaşamakta olan topluluk ve grupları temsil eden partileri ve sivil örgütleri kurdukları masaya dahil etmeyecekleri anlaşılmakta.
Bir araya gelen partilerin genellikle Türklük ve Müslümanlık hassasiyetlerine sahip kitleleri temsil ettikleri, tabanlarını ürkütmeme adına HDP , TİP, Emek Partisi gibi partilerle ve Alevi örgütleri, kadın örgütleri, LGBT, az da kalmış olsa Ermeni, Rum, Yahudi vakıf ve dernekleriyle bir araya gelmeyi düşünmedikleri görülmekte.
Bu durumu politik strateji olarak adlandırarak tabanlarını dönüştürme çabasına girmeyeceklerine göre altı partinin sistem değişikliği dışında yeni bir uzlaşı ve inşayı öngörmedikleri anlaşılmakta.
Cumhur İttifakı bileşenleri Türk-İslam sentezinin öngördüğü güvenlik anlayışına dayalı otokratik bir rejime kaymışken, altı partinin sistem değişikliğinin sonucu demokrasiye, hukuk devletine, özgürlüklere kavuşulacağı vaadi inandırıcı gelmemekte.
Cumhur İttifakı’nın ötekileştirip, mağdur ettiği kesimlerle arasına mesafe koyan Millet İttifakı’nın ufkunun sadece bir iktidar değişikliğiyle sınırlı olduğu algılanmakta.
Zorunluluğun dayattığı gibi Türkiye’nin ihtiyacı, ötekileştirilmiş ve mağdur edilmiş kesimlerle bir araya gelerek müzakere-uzlaşı-işbirliği yöntemiyle çoklu, çoğulcu, katılımcı, özgürlükçü, hukuk güvenliğine ve hukukun üstünlüğüne, etik ve estetik değerlere dayalı, barışı güvenceye alan bir demokrasiyi inşa etme sürecine girmektir.
Bu durum karşısında HDP’nin sol partiler ve mağdur edilmiş kesimlerin temsilcileriyle birlikte Demokrasi İttifakı şemsiyesi altında ve “Birlikte Yapabiliriz” söylemiyle ortaya çıkması, Millet İttifakı’nı niteliklerini belirttiğimiz bir demokrasinin inşası için müzakere ve uzlaşmaya davet etmesi gerekmekte.
Müzakere kavramı “Demokrasinin demokratikleşmesi” konusu olarak dünyanın gündeminde duruyor. Batı’da siyaset bilimi literatüründe son 40 yıldır yer alan “müzakere” kavramı demokrasinin bir niteliği olarak görülmekte.
Müzakereci demokrasi, yurttaşı seçimlerde oy kullanan bir araca dönüştüren sistemin dışlayıcı yapısına karşı çıkarken, ilgili tüm tarafları kapsar. Taraflar arasındaki toplumsal-ekonomik eşitsizlikleri minimuma indirgeyecek şekilde katılımcıların tamamını eşit olarak kabul ederek eşit söz söyleme hakkına sahip kılar.
Müzakereci demokrasi, tartışarak ikna etmeye, karşılıklı kabule, uzlaşmaya ve işbirliğine dayalıdır. Yurttaşların siyasal iradenin oluşumuna yaygın katılımıyla şekillenir. İttifaklar arası müzakerede taraflar kendi çizgilerinde sabit kalmak yerine karşı tarafın düşünce ve duygularını değerli görerek anlamaya çalışırsa uzlaşı yolu açılabilir.
Ötekileştirmeyi ve kutuplaştırmayı arttıran siyaset dilinin yerine farklılıkların kabulünden hareketle eşitler arasında ortaklığı, uzlaşarak birlikte karar almayı öngören bir yaklaşım gerekmekte.
Uzlaşıya dayalı, toplumsal meşruiyeti olan bir anayasa, ancak yurttaş etkinliğini ve politikayı yeniden üretmeye imkan sağlayan bir müzakere sürecinin sonucunda yapılabilir.
İktidar siyaset alanını daraltarak siyaseti sorun çözme imkanı olmaktan çıkardığı gibi, toplumsal muhalefeti de susturmaya çalışmakta. Devletin rahatlıkla hukuk dışı alanda faaliyet gösterdiği, yargıya olan güveninin sarsıldığı, siyaset-bürokrasi-mafya ilişkisinin ayyuka çıktığı , tüm yetkilerin hukuki ve siyasi denetim olmadan tek bir kişiye verildiği bir ülkede huzuru, barışı, adaleti, kalkınma ve gelişmeyi sağlamanın imkanı bulunmamakta.
Türkiye’nin Türklük ve Müslümanlık temelinde siyaset yapmaya çalışan ittifaklarla bir yere varması mümkün değil. HDP’nin başını çekeceği ittifak bu nedenle önemli.
HDP’nin kapatılması durumunda bu fırsatın kaçacağı açık. Partilerin kimlik siyasetlerinin dışına çıkarak, devleti ideolojik referanslarından arındırıp yeniden tanımlayacak ve konumlandıracak bir çabayı göstermeleri gerekmekte.
“Birlikte Yapabiliriz !” Yani hiçbir kesimi, grubu, topluluğu dışlamadan, aksine sürece katarak, beraberce yeni bir inşaya giden yolu açabiliriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025
12.02.2025