Fehmi KORU
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu T24 sitesi yazarlarıyla buluştu ve ortamın sunduğu rahatlıkla pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
T24 yazarları buluşmadan edindikleri izlenimi herbiri kendi penceresinden dün paylaştı; bugün gazetelere baktım, söylenenlere kulak veren olmamış…
Türkiye’nin medya gerçeği artık iyice belirgin: AK Parti dışındaki siyasi çizgilerin kendilerini geniş kitlelere duyurmaları neredeyse imkansız. Ahmet Davutoğlu’nun liderliğini yaptığı Gelecek Partisi kuruldu kurulalı kendini anlatma sıkıntısı yaşıyor; aynı durum Ali Babacan’ın oluşturma gayreti içerisine girdiği yeni parti için de söz konusu olursa kimsenin şaşıracağını sanmam.
CHP için de durum farklı değil.
Bu sorun ciddiye alınıp iktidar dışındaki siyasi görüşlerin de kamuoyuna yansıtılması için çareler aranmalıdır.
Şu gerçek bilinmeli: Tek sesli medya düzenine sahip bir ülkeyiz; şimdi Türkiye’de yaşanan türden ortamlarda kendisini sürüden ayıracak ve farklı görüşleri ekranlarına taşıyacak olan TV kanalları toplumdan ilgi görecek, daha fazla izlenilirliğe kavuşacaktır.
FOX-TV’nin sabah ve akşam haber programlarının milyonlar sarf edilmiş dizilerle izlenme yarışına girdiği bir ortam bunun işaretlerini veriyor.
Haber kanalları bu işareti iyi değerlendirmeli.
CHP’nin tarihi, CHP’nin bagajı
CHP liderinin T24 buluşmasında verdiği mesajlar arasında benim en fazla dikkatimi partisiyle ilgili özeleştirisi çekti.
Muhafazakar kesimlerin kanaat önderleriyle ara sıra bir araya geldiklerini belirttikten sonra şunu söylemiş CHP lideri:
“Bazen kendilerine takılıyorum; ‘siz kendinize muhafazakâr diyorsunuz ama muhafazakâr değilsiniz. Asıl muhafazakâr bizdik, yıllar yılı değişmemek için direndik’ diyorum.”
Gazetelerde köşem bulunduğu dönemlerde, o günlerde CHP’de siyaset yapan eski müftü İhsan Özkes’in davetiyle, Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu bir-iki toplantıya katıldığımı hatırlıyorum. O toplantılarda T24 buluşmasındaki özeleştiriye benzer takılmalar genellikle davetliler tarafından CHP’ye eleştiri olarak dile getirilmişti.
Demek o eleştiriler üzerinde düşünülmüş.
Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyet’i kuran kadronun Cumhuriyet’i ilan etmeden önce kurduğu partidir. Tarihi birkaç yıl sonra 100. yılını kutlayacağımız Cumhuriyet’le yaşıttır. Ülkenin 100 yıl içerisinde yaşadığı bütün siyasi gel-gitler içerisinde en önemli pay dolayısıyla CHP’ye aittir.
“Sizi ben bile kurtaramam” tehdidiyle başlayan süreç 27 Mayıs 1960’ta siyasi tarihimizin ilk askeri müdahalesiyle tamamlandığında, muhafazakar kitle, o gelişmede CHP’yi suçlamıştı.
Bir darbede sorumlu görülen CHP’nin kendisi, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi sonrasında, darbeciler tarafından, diğer partilerle birlikte kapatılacaktı.
Yine de, toplumda ‘ordu+CHP=iktidar’ formulü zihinlere kazındı ve oradaki varlığını sürdürüyor.
Sürdürüyor, çünkü karşı karşıya kalınan her muhataralı dönemeçte kendisinden demokratik tepki vermesi beklenen CHP ya sesini çıkarmadı, ya da yanlış sesler çıkardı.
En son ve en çarpıcı örneğini 2007’deki ‘367’ skandalı sırasında vermişti CHP. AK Parti içerisinden birinin cumhurbaşkanı olmasını engellemeye kalkması, kaçınılmaz olarak o makama yine askerin onayladığı birinin gelmesini istediği yolunda hiç de yanlış olmayan yorumlara yol açmıştı.
O tür yorumlara aldırmayan, hatta bir bölümü partisinden hep öyle hassasiyetler bekleyen bir tabanı var CHP’nin; onlar sayesinde garanti bir oy oranına sahip, ancak yine öyle olduğu için oyunu yüzde 25’in üzerine çıkartamıyor. Karşısına çıkan partiler (Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi, AK Parti) CHP’nin bu özelliğini bilerek geliştirdikleri stratejileriyle tek başına iktidar olmayı başarıyorlar.
CHP ise geçmişin üzerine yüklediği bagajlardan kurtulma yoluna gidemiyor.
İngiliz İşçi Partisi ve Muhafazakar Parti
Tarihleri CHP’den de eski partiler Avrupa’nın değişik ülkelerinde var. O partilerin her birinin uzun geçmişlerinde bugünün insanlarına ters gelebilecek yanlış politik tercihler de bulunabiliyor. Ancak oralardaki her parti her dönemde kendini günün şartlarına uydurmayı ve geçmişi yüzünden muaheze edilmekten kurtulmayı başarabiliyor.
İngiltere’de Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi’ne bu gözle bakıldığında görülecektir: Margaret Thatcher Muhafazakar Parti’yi yeni bir kulvara sokarak iktidara taşımıştı; ancak onun açtığı yol sonradan tıkandığında halefleri onu unutturacak yeni söylemlerle halkın karşısına çıkabildiler.
Benzer bir durum İşçi Partisi (İP) için de söz konusu: Tony Blair dogmatik bir görüntüye sahip İP’yi daha geniş kitlelerle buluşturacak bir yol tutturarak iktidara taşıdı; Irak’ı işgale giden George W. Bush’un arkasına takılmasıyla yıpranan imajı kendisinden sonra gelen liderler unutturabildiler. Araya giren İP hükümetlerinden sonra bugün yine tek başına iktidara gelmiş bir Muhafazakar Parti var.
CHP işte bunu beceremiyor.
Muhafazakar konuklarına, “Biz sizden daha muhafazakarız, yıllardır değişime direniyoruz” demesinden Kılıçdaroğlu’nun bu gerçeğin farkında olduğunu anlıyoruz.
Bu önemli.
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul büyükşehir belediye başkanlığını kazanması da CHP yönetim kadrosunun gözlerini açmış olmalı.
İktidara gelir, gelemez, bu birden olacak bir şey değil; ancak rüyası görülebilecek bir şey…
Muhafazakarlığını kendisini muhafazakarlaştırmadan üzerinden atabilir CHP; bunu yapabilirse sadece siyasette başarılı sonuçlar elde etmekle kalmaz, ülkeye de büyük hizmet etmiş olur.
Bagajlarından kurtulmaya kararlı CHP’nin önünde kendisine kimlik olarak seçebileceği çok geniş bir tercihler skalası var ve hangisini tercih ederse etsin, bunu yapmakla, kendisini klasikleşmiş kimliğinden daha sevimli hale getirebilir.
Kemal Kılıçdaroğlu bunu gerçekleştirme çabasında olduğu görüntüsünü veriyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025