Fehmi KORU
“Yüksek risk grubundan olduğu günde en az beş vakit tekrarlanan 65 yaş üzeri biri ne yapar?” merakında olanınız vardır herhalde.
Merakınızı kendi adıma cevaplayayım: Evde oturuyoruz, mümkün olduğunca dışarıya adım atmıyoruz. Farklı bir kentte yaşayan çocuklarımız bizim sağlığımız konusunda bizden daha hassas; özlem dayanılmaz hale gelene kadar bizlerden uzak duruyor, geleceklerse günler öncesinden kendilerine PCR testi uygulatıyorlar…
Günümü birkaç bölüme ayırdım. Çok erken saatte kalkıp yazım için bazı günlük gazetelere internetten göz atıyor, önemli bulduğum yazıları okuyorum. Sonra bu yazı. Dünyanın dört bir tarafında çıkan gazeteleri ‘pressreader’ programı üzerinden tabletimden okuyorum. İki saat kadar süren bir uğraş bu. Yine tablete indirdiğim kitaplar için ayırdığım en az üç saatim var. Akşamları da abone olduğum üç değişik platformdan güncel diziler ile kaçırmamaya çalıştığım filmleri izliyorum. Hafta sonları dizi ve filmlerin yerini yabancı lig maçları alıyor…
Çok erken kalktığım için gece uykum 4-5 saati geçmiyor; alacağım olan saatleri gün içinde uyuyarak tahsil ediyorum.
Uyku sırasında arayan olur ve sonradan geri aramam gerekirse her yeni kişiye tekrarladığım bir özür cümlem var: “Birisi, ‘Yaşlılar geceleri neden uyuyamaz?’ diye sorup sorusunu kendisi cevaplamış: ‘Gündüz uyurlar da ondan.’ Ben de işte o gruptanım.”
Evden dışarıya çıkmamız için gerçekten çok önemli bir işimiz olması gerekiyor. Mutlaka yüz yüze görüşülmesi gereken bir iş veya görüşme. Onlarda da yetkililerin uyarılarını harfiyen yerine getiriyoruz: Maske, mesafe ve temizlik…
Rutin bir hayat, oh ne rahat.
Kendimi bazen ‘McDonalds ineği’ gibi hissetmiyor değilim. Doğumunu takiben yağlansın diye dar bir cenderenin içine sokulan buzağı hiç kımıldamadan günlerini geçirir McDonalds çiftliklerinde; kıvamına gelince de hamburger köftesi olmak üzere kesilir. O hesap.
İhtiyaçlar?
Kendimizi dışarıya atınca
Hemen bütün marketlerin evlere servisi bulunduğu için ihtiyaçların karşılanmasında hiçbir güçlük yok. Ne istersek aynı gün içerisinde kapımıza kadar ulaştırılıyor. Şımarıklık yapıp ekmeği bazen Bilecik’in bir köyünde internet müşterileri için üreten ‘Gülsen Teyze’den, bazen İstanbul’un kenar mahallelerindeki fırınlara sipariş vererek kargo ile getirtiyoruz. İştigal alanları korona yüzünden boşa çıkmış bazı tanıdıkların bizi “Sucuk-pastırma ihtiyacınız olabilir mi?” tarzı sorularla aradıkları oluyor; onlara da “Hayır” diyemiyoruz.
Haftada bir gün de kendimize siparişle pide veya döner ziyafeti çekiyoruz. İlk amaç ağız tadımızı çeşitlendirmek olsa da, yemek sektöründen esnafın ayakta kalması gibi bir yan dürtüyü de önemsiyoruz.
Kendimiz de yemek konusunda daha önce hiç düşünmediğimiz denemelere açık hale geldik; ama iştahınızı kabartmamak için o konuya şimdilik hiç girmeyeyim.
En koyu tedbirlerin uygulanmaya başladığından bu yana hiç yapmadığımız bir şeyi dün gerçekleştirdik ve 10.00 ile 13.00 arası olarak belirlenmiş izin vaktimizde bir alışveriş merkezine (AVM) yolumuzu düşürdük.
Büyükten ötede dev bir AVM. İçinde her markanın kocaman mağazaları. Devasa bir marketi de var.
Her şeyi var, ama müşteri pek yok.
Önceleri neredeyse müşteri sayısınca tezgahtarı bulunan koca mağazalar artık bir veya iki satıcı ve bir kasiyerle döndürülüyor. Yerli alıcı bayağı azalmış, ticari hayatı ayakta tutan yabancılar da şu sırada kendi ülkelerinde ev hapsindeler.
Mağazalarda büyük indirimler var ve TL cinsinden fiyatları doların şimdiki değerine çevirdiğimizde ülkemizde her şeyin çok ucuz olduğu sonucuna varmamak elde değil. TL olarak ise, özellikle emekliler ve dar gelirliler için, fiyatlar el yakıyor.
Tevekkeli, az olan müşteri grubu, mağazaları biraz da bizim türden bir merakla geziyor.
Neredeyse bir yıla yaklaşan ev hapsi sebebiyle gezerek beğenme ve beğendiğini alma iştahımızın da köreldiğini fark ettim. Beğendiğim neye el atsam, “Alırsam ben bunu ne zaman, nerede giyeceğim?” sorusu beynimi zorlayıp durdu.
Düşün düşün, zordur işin
Korona günlerinin kalıcı etkileri kendini en çok doğal saydığımız alışkanlıklarda gösterecek. Şimdi normalden çok daha az tüketiyoruz ve sonrasında da bu yeni durumun etkisi altında kalacağız. Mağazalar ve marketlere gidip alış-veriş yapmak yerine, internet üzerinden sipariş vermeyi yeğleyeceğiz.
Peki de, AVM’ler eski cazibesini kaybetmeyecek mi? Sadece İstanbul’da milyonluk yatırımlar eseri 100’den fazla AVM var; bunların akıbeti ne olacak?
Belki yine mağazalara gideceğiz, ama bu defa bir şeyler satın almak için değil, internette beğendiğimiz bir malı gözümüzle de görüp elimizle tartmak için yapacağız bunu.
Yıllar önce çoğunu ilk kendisinin düşündüğü her türlü yeniliği bir kere denemeye açık bir dostum, ‘sanal AVM’ projesi gerçekleştirdiğini anlatmış ve yaptığını göstermişti de… İlgi görmedi, yürütemedi projesini. Onun 15 yıl önce akamete uğramış projesi bugün TV ekranlarında “Ben de mağazamı internette kurdum” diyen küçük satıcıların arz-ı endam ettiği reklamlarda karşıma çıkıyor.
Projenin parlak olması yeterli değil, zamanlaması her şeyden daha önemli.
En fazla etkilenecek alanların başında da havacılık bulunuyor. Görüşmeler için bir şehirden diğerine, bir ülkeden ötekine gidiliyordu, şimdi bütün görüşmeler Zoom üzerinden yapılıyor. En ilginç konularda panellere evimin rahatlığını terk etmeden katılabiliyorum. Panelistler de konuşmalarını evlerinden yapıyorlar.
Dev havalimanları, devasa havayolu şirketleri gelecek tasarımlarını bu yeni gerçeklik üzerine yeniden gözden geçirmek zorundalar. Seyahatleri cazip hale getirmek yetmez, insanları hareketlendirecek yeni meşgaleler bulunması şart.
ABD ve Avrupa’da sivil havacılık için uçak üreten firmalar iflas korkusu yaşıyorlar.
Günümün bir bölümü de böyle konular üzerinde düşünmekle geçiyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025