Melih ALTINOK
Steven Spielberg’in Lincoln filmi, iç savaş sürerken Lincoln’ün köleliği kaldıracak ek 13. maddeyi Anayasa’ya eklemek için verdiği siyasi mücadeleyi anlatılıyor.
Film üzerine herkes Lincoln ve Erdoğan’ın benzerliğinden bahsediyor.
Son olarak da dün Radikal’de Murat Yetkin’in “Erdoğan Türkiye’nin Lincoln’ü olabilir”başlıklı yazısını okudum.
Yetkin’e katılıyorum. Ancak film ile bizdeki müzakere süreci arasında kurulacak ilişkinin Erdoğan ile sınırlı olmadığını düşünüyorum.
Lincoln filmde yalnızca bu projeye açıktan karşı olan (bizdeki milliyetçiler-ulusalcılar gibi) Demokratlar’la mücadele etmiyor.
Kendisiyle beraber hareket eden fakat “eşitlik” konusundaki görüşleri Demokratlar’ca manipüle edilecek radikallerin vereceği zararı da hesaplıyor. Ve onları uyarıyor.
Elbette yasaya karşı olan Demokratlar da bu “radikalleri” mercek altına alıyorlar.
Cumhuriyetçiler’in kölelik karşıtı radikal görüşleriyle bilinen üyesi Thaddeus Stevens’a kürsüde, 13. maddenin köleliği kaldırmakla sınırlı kalmayacağını, oy hakkı ve seçilme gibi adımların da önünü açacağını söyletmek istiyorlar.
Amaçları Lincoln’ün “beyazları siyahlar karşısında mağdur konuma düşüreceğini”parlamentoya göstermek.
Evet, bu da bizim Ertuğrul Özköklerin ve kendisine bu aklı daha evvel veren Nuray Mertlerin“Açılım Türk sorununu doğuracak” önermelerine benziyor.
Ama beklenen olmuyor. Her filmde olduğu gibi, afişe rağmen başrolü üstlenen Tommy Lee Jones’un canlandırdığı Bay Stevens, kürsüde kendisini olağanüstü bir çabayla tutuyor. Filmin en dramatik sahnesinde haykırıyor:
“Tamamen eşitlikten yana değilim. Ek maddenin gerçek amacı yalnızca yasalar karşısında eşitliktir!”
Evet, barış için yapamayacağımız yok
Stevens’ın bu “ricadı”, köleliği kaldıran 13. maddenin ve daha sonrasındaki “mutlak eşitliğin” de önünü açıyor.
Ancak Stevens’ın radikal bir arkadaşı bu konuşmasının ardından ona şunları söylüyor.
“Bu ülkenin geleceğine dair her türlü umudun temelini, zencilerin eşitliğini inkâr ettiniz. Midemi bulandırdınız! Ruhunuzu mu yitirdiniz Bay Stevens? Söyleyeceğiniz hiçbir şey yok mudur?”
İşte, şimdi beliren otuz yıllık savaşı bitirme umudunun arkasına güçlü bir siyasi irade koyan siyasal iktidarı destekleyenleri, maksimalist sloganlar atmadığı için “yandaşlıkla”, “satılmışlıkla”suçlayanların hiç değişmeyen ilham kaynağı!
Stevens arkadaşına cevap veriyor:
“Mideni bulandırdığım için özür dilerim. Hoş olmasa gerek. Bu ek maddenin kabul edilmesini istiyorum. Böylece anayasada kölelikten söz edilen tek yer kesin olarak yasaklanmış olsun diye. Çünkü bu ek madde kalksın diye ömrüm boyunca çalıştım. Sayısız siyah erkek ve kadın bu uğurda savaşıp can verdiler ve şimdi de yüzbinlerce asker... Hayır, beyefendi, hayır. Söylemeyeceğim hiçbir şey yokmuş gibi geliyor!”
Evet, bizler yıllardır, en netameli zamanlarda “Kürt sorununda askerî çözüme hayır, diyalog ve müzakere kanalları açılsın” diyorduk. O günlerde çok da “radikal” olmayanlar ortalık rahatlayınca başımıza “hewal” kesildiler.
Sürecin içindeki armut saplarını, üzüm çöplerini büyütüp “bu ne biçim yemek” diye bağırıyorlar.
Aslı Aydıntaşbaş gibi, boş vakitlerinde de şöyle tweetler atıyorlar:
“Simdi bu İmralı heyetine Başbakan bu gece karar verecek ya... Garip bir durum değil mi? Yani barış sureci ‘kişisel’ değil ‘kurumsal’ olsa...”
Nasıl diyorsunuz; Lâ havle ve lâ kuvvete...
İnternetime güvenme
Geçen cuma da barışa bahane bulma refleksinden bahsetmiş ve yazımın sonunda “sanırım Churchill’e ait” diyerek bir söze yer vermiştim:
“Herkesi bazen, bazılarını her zaman kandırabilirsiniz, ama herkesi her zaman kandıramazsınız.”
Sanırım demiştim, zira internette yaptığım kısa araştırmada kaynakların yüzde sekseni böyle diyordu.
Ama hata etmişim. Zira Halil Berktay her zamanki gibi yine çok ikna ediciydi. Kendisine teşekkür ediyorum, sizlerden de özür diliyorum:
“1880'lerde Amerikan basınında (Lincoln’a izafeten) çok alıntılandığına göre, Churchill olamaz değil mi? Yani her şey bir yana, Churchill’den çok önceki bir ‘çıkış noktası’ sözkonusu (Churchill 1874 doğumluydu).”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019