Ahmet TAŞGETİREN
Reis Bey’in İstanbul Şehir tiyatrolarında sahnelendiği günlerde Türkiye yine hukuku, yargıyı tartışıyordu. O zaman Harbiye sahnesinde izledim oyunu.
Reis Bey, bir sanığa haksız yere idam cezası veren mahkeme başkanının vicdan azabını anlatır. Muhafazakâr, dindar, İslamcı her ne derseniz herkesin hayatında bir Reis Bey buluşması vardır. Ben de taa İmam Hatipli yıllarımda okudum Reis Bey’i. Birçok yazımda da Reis Bey’den alıntılar yaptım. Reis Bey, “Gözyaşı suçun rengini soldurmaz!” diyen, «merhamet»i “Ağızların iğrenç sakızı, idamlık suç!” diye tanımlayan ama kararının yanlış olduğunu öğrendikten sonra da vicdan azabı içinde kavrula kavrula “Sökün sahte su borularını ev ev merhamet şebekesi kurun” diye seslenen insandır.
Merhametin, adaletin arandığı zamanlardayız ya, tam Reis Bey zamanıdır. Ben oyunu seyrettikten sonra “Keşke, demiştim, şu sıralar yargı görevini yapanlar, yargıç olmadığı halde insanları yargılayıp idari kararlarla infazda bulunanlar, hatta bizzat sayın Cumhurbaşkanı, sayın Adalet Bakanı bu oyunu izleseydi.
Ve şu anda Reis Bey sahnelerde olsa ve Ekrem İmamoğlu yukarda zikrettiğim şahsiyetlerle birlikte oyunu seyretmeye gitse… ne olurdu?
***
19 Nisan 2019 tarihli yazım “İmamoğlu: Kendi üzerinde çalışmış bir adam” başlığı ile çıkmıştı. Hani o günlerde ismi “Proje” kelimesi ile birlikte anılıyordu ya. Ben de “Proje olsa bile kendisini projelemiş” demek istemiştim.
İmamoğlu 31 Mart’ta 13 bin oyla, iktidar cenahının “Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şeyler oldu” cümlesinin arkasına sıralanan büyük hataları sebebiyle 23 Haziran’da 800 bin farkla aldı seçimi.
İmamoğlu’nun bilinen sırrı Kılıçdaroğlu’nun bir süredir uyguladığı “Açılım”ın içini doldurmasıydı: Bunun adı, CHP’nin klasik tabanının ötesine açılmaktı. Yolu da “Toplumun muhafazakâr duyarlılıklarına yaban durmamak”tan geçmekteydi. İmamoğlu, bunu başarıyla yaptı, meyvesini de devşirdi.
Sonrası “Emanet”in nasıl kullanılacağı ile ilgiliydi.
CHP’nin İstanbul, Ankara gibi sembol şehirlerdeki seçim başarısı bu parti için sınav döneminin açılmasıydı.
CHP “açılmıştı” ama acaba bu açılımın içtenliği hangi orandaydı?
İçinde hala “Eski CHP”yi saklayan bir açılımdan mı söz ediliyordu?
Hatta İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş rollerini içselleştirmiş olsalar bile CHP onları kendi hallerine bırakır mıydı? CHP kitlesinin beklentilerini ne yapacaklardı?
Üç sembol isim. Necip Fazıl, İskender Pala, Mustafa Kutlu.
Muhafazakâr dünyanın iliklerine işlemiş sanat adamları. Evet, Necip Fazıl’ın ideolojik nitelikle de “Üstad” hüviyetinde ayrı bir sembol özelliği var, ama Reis Bey, Bir Adam Yaratmak gibi eserler, onun sanatkâr hüviyetini öne çıkaran şah eserlerdir. Sinemaya uyarlanmış, sahnelenmiş…
Kaldı ki CHP’nin Kültür Bakanı Fikri Sağlar, bu açılımı çok daha önceden yapmış. Necip Fazıl’ı, Nazım Hikmet’i, hatta Said Nursi’yi birlikte bilbordlara taşımış. Şimdi aradan yıllar geçtikten sonra siz, Necip Fazıl’ın eserini “tasarruf” gerekçesiyle repertuardan çıkarıyorsunuz. Yanına İskender Pala’yı ve Mustafa Kutlu’yu ekleyerek…
Bu en azından “siyasi akl”ın dümura uğramasıdır. Sanat – kültür düşüşü bir yana…
Nasıl bakalım? “Biz basbayağı eski CHP’yiz” demek mi istedi Ekrem Bey? “Rol bitti, gerçek başladı” mı demek istedi?
Ekrem Bey’e soruluyor, o da cevaplıyor hiç şüphesiz, cevaplarının kıvraklığına diyecek yok, stüdyodakiler ikna oluyor mu bilmiyorum ama, onu Necip Fazıl üzerinden okuyanlar cevapları sahici – inandırıcı - hatta samimi bulmuyorlar.
Buradaki samimiyet noksanlığı, İSMEK’teki tavrı da, işçi çıkarım – alım işlemlerini de samimiyet sorgulamasına götürüyor.
Şöyle bir algı: İmamoğlu olumsuz uygulamaları tebessümler arkasında saklayabileceğini düşünüyor.
Böyle bir davranış, zaten “kuşku” boyutu açık bir süreçte “samimiyet sorgulaması”nı gündemde tutuyor.
İSMEK ihaleleriyle ilgili bir sorun varsa, onun çözümlenmesi ayrı, ihalenin İSMEK’in CHP’lileştirilmesi için bahane olarak kullanılması ayrı. Toplum bunu fark eder, hisseder ve notunu verir. İSMEK, yüzbinlerce insana özellikle kadınlara dokunan bir alan. Orada sergilenecek bir politizasyon, kısa sürede toplum katmanlarında dolaşıma girer ve CHP’yi kendi kolonisine rücu ettirir.
İlginç bir dönem yaşıyoruz. Merkezi iktidar Ak Parti’de (Cumhur İttifakı’nda), yerel iktidar, en azından sembol büyük şehirler planında CHP’de (Millet İttifakı’nda.) Merkezde CHP muhalefette, Yerel’de Ak Parti. Dolayısıyla herkes aynı zamanda samimiyet sınavında. 2023’e adım adım ilerlerken millet de seyrediyor.
Bence meydandaki herkes samimiyeti uzun süre koruyabilme sınavından geçiyor.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025