Akın ÖZÇER
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün Irak’ta Bağdat yönetimine karşı başlattığı harekât bağlamında Musul Başkonsolosluğumuzu işgal ettiğini ve mensuplarını aileleriyle birlikte rehin aldığını yabancı diplomatlarla öğle yemeğindeyken duydum. Bir televizyon kanalından arayan gazeteci konuyla ilgili haberi özetle aktardıktan sonra beni programına davet etti. Bölgenin uzmanı olmadığım ve konuyu ayrıntılarıyla araştırmadan değerlendirme yapamayacağımı söyleyerek daveti kabul etmedim.
Ne var ki medyamızda bilgi sahibi olmadan her konuda uzman kesilen ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak köşelerinde maddi yanlışlıklar da içeren ilgisiz yorumlar kaleme alan ya da televizyon ekranlarında dile getiren, hatta kasten yanlış bilgilendirme yapan kalemler az değil. Daha önce uzmanlık konularımla ilgili tartışmalarda fark etmiş olduğum ve beni kitap yazmaya sevk eden bu çarpıklık şimdi Irak’taki olaylara, hatta daha genelde dış politikaya ilişkin olarak devam ediyor.
Kabul etmek gerekir ki bu çarpıklıkta iktidara gelmek için değişim geçirmek yerine rakibini mantık sınırları ötesine taşan karalamalarla yıpratacağına inanan mevcut muhalefetimizin payı büyük. Köşelerinden “Musul’da iflas eden dış politikanın” resmini çeken “ uzmanların” yazıları bir yana, vatandaşlarımızı rehin tutan IŞİD’i “Türkiye’nin beslediği” iddiasından hareketle “militanlarına TSK tarafından eğitim verildiği” ya da “ örgüte Diyanet İşleri tarafından parasal yardım yapıldığı” gibi yalan olduğu anlaşılan haberler bu karalamalara katkı sağlıyor.
IŞİD’in Irak’ta Bağdat yönetimine başkaldırısını objektif olarak değerlendirmek, her şeyin sorumlusu gösterilen Erdoğan iktidarını karalamak kadar kolay değil. Bunun için öncelikle bölge uzmanlarının aktaracağı örgütün arazideki gücü, halk desteği ve Irak devletinin karşı koyma kapasitesi gibi bilgilerin ışığında uluslararası arenada alınabilecek önlemlerin, büyük oyuncuların politikalarıyla birlikte ve çeşitli olasılıklar göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerekiyor. Beril Dedeoğlu gibi konuyu bu bağlamda değerlendiren köşe yazarları az da olsa var elbette.(http://haber.stargazete.com/yazar/isid-uzerinden-bir-kac-senaryo/yazi-895338)
IŞİD’in hedefini gerçekleştirme olasılıkları
Dedeoğlu’nun altını çizdiği gibi, IŞİD’in nihai hedefi, “Arap Sünni kimliği altında Suriye ve Irak’ı içine alan bir devlet kurmak.” Bu devletin iki ülke topraklarının tümünü kapsamasının örgütün toplumsal desteği bakımından olanaksız olduğu görülüyor. Dolayısıyla iç savaşın hüküm sürdüğü Suriye gibi Irak da bölünmenin eşiğinde bulunuyor. Markar Esayan’ın Yeni Şafak’taki yazısında belirttiği gibi, bu iki ülkeyi yapay olarak yaratmış olan Sykes-Picot gizli anlaşmasının çökmekte olduğundan söz etmek mümkün.
Bununla birlikte, Suriye ve Irak’ın bölünmesinin gerçekleşmesi, Türkiye dâhil birçok ülkenin terör örgütleri listesinde yer alan IŞİD’in nihai olmasa da, ilk hedefi olan Bağdat’a girmesine ve orada kalmasına izin verilmesine bağlı. Bölge uzmanları, Bağdat’ın arazide IŞİD’in eline geçmesini tarafların gücü ve toplumsal desteği açısından “olanaksız” görmüyor. Ancak Irak devletinin yanında yer alacağını açıklamış ve devrim muhafızlarından özel bir gücü apar topar komşusuna göndermiş olan İran gibi bölgesel bir gücü ve gecikse de uluslararası camianın vereceği tepkiyi hesaba katmadan her şeyin olup bittiğini söylemek doğru değil.
İlk açıklamalara bakılırsa, başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin Irak’ın bölünmesine karşı oldukları görülüyor. Başkan Obama, Amerikan güçlerinin iki buçuk yıl önce terk ettiği Irak’a operasyon dâhil hiçbir seçeneği dışlamadığını söylüyor. Suriye’ye müdahale etmediği için IŞİD’in güçlenmesine dolaylı olarak katkı sağlamakla eleştirilen Obama’nın bu defa hareketsiz kalamayacağı öne sürülüyor.
Dedeoğlu’nun dediği gibi, Obama Irak’a müdahale kararı verirse ve “IŞİD projesine karşı bir koalisyon kurulursa”, bu süreçten Körfez ülkelerinin desteğine sahip olduğu öne sürülen terör örgütü değil, tam aksine hedef aldığı Irak’ta Maliki ve Suriye’de de Esat yönetimleri zaferle çıkar. O zaman Sykes-Picot’nun çökmesinden değil, güçlenmesinden söz edilmeye başlanır. Acaba bütün bunlar zafer kazanmış görünen IŞİD’in arkasındaki değil de karşısındaki güçler tarafından mı tezgâhlandı diye de sorulur. İşte bu nedenle IŞİD’in hedefleri ve başarılı olması halinde bölgede neler olabileceğine ilişkin senaryolar üzerine tartışılırken, kesin ifadelerden kaçınmakta yarar bulunuyor.
IŞİD’in güçlenmesi dış politikamızın iflası demek mi?
IŞİD’in güçlenmesinin iki temel nedeni olduğu anlaşılıyor. Bunlardan ilki Washington’un başarısız Irak politikası; Cumhuriyetçiler Obama yönetimini “inşa ettikleri düzeni yıkmakla” suçluyor. Bu suçlamayı önceki gün Senato’da söz alan Vietnam fatihi John McCain yaptı. Yaşlı senatör 2006’da Irak’taki Amerikan güçlerinin takviye edilmesini önermişti. Aynı yıl başkanlığa aday olan Joe Biden de Irak’ın bölünmesini savunduğu gerekçesiyle suçlanmıştı. IŞİD’in Kerkük’e girmesiyle bu eski tartışma Amerikan medyasında yine su yüzüne çıkmış bulunuyor. Özet olarak belirtmek gerekirse Cumhuriyetçiler, Demokratları Irak’tan çekilirken 10 bin civarında Amerikan askerini orada bırakmamış olmakla suçluyor. Eğer Irak’ta hâlâ Amerikan askerî varlığı bulunsaydı, IŞİD’in Bağdat’ı ele geçirme planı ciddiyet kazanmazdı elbette.
IŞİD’in güçlenmesinin bir ikinci nedeni ise, yukarıda belirttiğim gibi, Amerikan yönetiminin Suriye’ye askeri müdahalede bulunmaması veya en azından demokratik muhalefetin silahlı gücü Özgür Suriye Ordusu’na yeterli askeri desteği sağlamaması. Suriye muhalefetinin kendi içinde bölündüğü bir ortamda IŞİD’in göreceli olarak güç kazandığı öne sürülüyor.
IŞİD’in Bağdat yönetimine başkaldırısına yukarıdaki çerçevede bakıldığında dış politikamızın iflas ettiğini söyleyebilmek kolay değil. Ama Suriye’de başından beri demokratik muhalefetin yanında yer alan Ankara’nın Washington’u bu konuda yeterince ikna edemediği söylenebilir elbette.
Girişte de belirttiğim gibi, dış politikamızın iflasından söz edenler aslında doğru olmayan bir çizgiden hareket ederek, Ankara’nın IŞİD’i desteklediğini öne sürüyorlar. Bu eleştiriyi yapan çevreler ayrıca Suriye’de kayıtsız koşulsuz Esat rejimini destekliyorlar. Ana muhalefet partisi Genel başkan Yardımcısı Koç’un açıklamış olduğu gibi, Suriye için Esat’tan “daha iyi bir gelecek” görmüyorlar. Bu kesim için de IŞİD’in önünü kesmenin tek yolu Suriye’de Baas rejimini desteklemekten geçiyor. Oysa asıl Esat rejiminin arkasında durmak “iflasa mahkûm ilkesiz” bir politika görüntüsü veriyor.
Kaldı ki Türkiye bölgesel bir aktör olarak tek başına Ortadoğu’yu şekillendirebilecek süper bir güç değil. Herhangi bir örgüte yardım ederek, Irak gibi bir ülkeyi işgal etmesini sağlaması, kapasitesi dâhilinde bulunmuyor. O bakımdan Erdoğan’a sıcak bakmayan Batı medyası bile şu sıralarda IŞİD’i Türkiye’nin eseri gören bir yaklaşımı dillendirmiyor.
Musul Başkonsolosluğumuz mensuplarının rehin alınmasına gelince, Türkiye’nin sözde yardım ettiği bir örgütün neden pek dostça olmayan bir davranışta bulunduğu bir kenara bırakılırsa, sorgulanması gereken bir olay olduğuna kuşku yok. Musul’daki Başkonsolosluk, İran’ın Urumiye kentindeki gibi tarihi (70’den fazla yıllık) bir temsilcilik olduğundan neden orada konsolosluk açıldığı değil ama mensuplarının neden zamanında tahliye edilmediği, bu konuda ihmali ya da kusuru olanlar bulunup bulunmadığı araştırılmalı, soruşturulmalı.
Ne var ki bu soruşturmadan iflas eden bir dış politika değil, ancak kurumsal veya bireysel ihmal veya kusurlar çıkabilir. O bakımdan muhalefetin, diğer konuları olduğu gibi bu konuyu da istismar etmekten vazgeçip öncelikle kendi program ve politikalarını değiştirmesinde yarar var. Ne kadar yanlış haber ve asılsız iddia üretilirse üretilsin, Bağdat yönetimine başkaldıran bir örgüt sayesinde Türkiye’de iktidarı devirmek mümkün değil çünkü.
Yazarlar
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023