Ali Türer
Siyasette bilinen kuraldır. Partiler toplumda gelecek beklentisi yaratabildikleri ölçüde iktidara yürürler. Yarattıkları beklentiyi hayata geçirilebildikleri ölçüde de iktidarda kalırlar. AKP bunu başarabildiği için iktidarını korumasını bildi. Siyasette askeri vesayati kırabildiği, ekonomide istikrarı sağlayabildiği ve koruyabildiği için üçüncü kez iktidara geldi.
AKP'nin son döneminde topluma verdiği söz neydi? “Toplumsal barış” ve “daha demokratik, daha çağdaş bir anayasa” değil mi? Peki verdiği bu sözleri gerçekleştirmeninin AKP bugün neresinde?
Başbakan ve partisi bugün bütün ipleri elinde tutma, geleceğini sağlama alma sevdasına düşmüş görünüyor. İslami kimliğe dayalı siyaset, otoriter zihniyet baskın çıktı. Halkı birbirine düşüren, sivil toplumun güçlenmesinin önüne geçen, kurumsal yapıya zarar veren, her geçen gün devlet gücüne biraz daha yaslanan anti demokratik ve otoriter bir yolda ilerliyor.
Her türlü eleştiriyi, kamuoyunda imajına gölge düşürecek bir tehdit olarak görüyor. Karşı çıkanı baskı ve göz dağı ile, şiddet kullanan devlet güçlerine arka çıkarak sindirmeye çalışıyor. Oy oranını korumak için insanları birbirine kışkırtıyor, kamplaştırıyor. Roboskide insanları bombalayanı bulup adelet duygusunu güçlendireceğine; katliamı yapanın bulunmasını isteyen Ahmet Hakan'ı “hakarettten” mahkum ettiriyor.
Muhafazakar kesimi arkasına almak amacıyla halkın dini duygularını kullanıyor. Başbakan “Hepimiz müslüman değil miyiz, ben de Aleviyim” diyor. Alevilere aramızda fark yok derken aslında bir çeşit “gelin sizde Sünnileşin” çağrısı yapıyor. Bu ülkedeki herkes Sünni, herkes Müslüman olmak zorunda mı? AKP hükümeti sadece Müslümanların hükümeti mi? Öyleydi de ne diye, ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan Ermenilere, Süryanilere “Ülkenize geri dönün” çağrısı yaptınız?
Madem açınımcısınız, elllerinden zorla alınmış malları sahiplerine niye geri vermiyorsunuz da üçüncü kişilere kah satarak, kah uzun yıllar için kiraya vererek taşınmaz malların sahiplerinin ellerine geçmelerini daha da zorlaştırıyorsunuz. Sahiplerinin açtığı iade davası devam ederken Sansaryan Hanı niye ihaleye çıkarıyorsunuz? Hani Heybeliada Ruhban okulunu açacaktınız, noldu?
Ne diye seçim barajını indirmek, şiddete bulaşmamış siyasi tutukluları salıvermek, tutukluluk sürelerinin cezalandırmaya dönüşmesine son vermek, koruculuk sistemini kaldırmak, ismi değiştirilen yerlere eski isimlerini geri vermek gibi söz verdiğiniz taahhütleri yerine getirecek adımları atmıyor, her seferinde erteliyorsunuz? Sivil toplumu, yerelleşmeyi güçlendirecek, katılımcılığı arttıracak adımlar yerine, sizi eleştiren sivil toplum örgütlerini işlevsizleştirmeye çalışıyorsunuz? Ne diye parlamentoyu feshetme yetkisi olan, YÖK, YSK, HSYK gibi kurumların yönetiminin çoğunu belirleyen bir “Başkanlık” sistemini anayasa değişikliği talebinin içine yerleştirerek daha demokratik bir anayasanın ortaya çıkmasını kilitliyorsunuz?
“Çözüm Süreci”nin ikinci aşaması olan AKP'nin demokratikleşme paketinin içinde Seçim Barajı'nın Daraltılmış Bölge uygulaması içinde %7'ye düşürülmesi varmış. Yapılacak seçimde BDP'nin birinci geleceği yerlerde çıkaracağı milletvekillerine, bütün Türkiye'de %7 barajını aşamadığı için el koyacaksınız, onun yerine kendi milletvekillerinizi meclise sokacaksınız. Çözüm dediğiniz bu mu? Toplumsal barış bu yolla mı gelecek.
“Faiz lobisi” dediniz faizler yükseldi, “lobi” daha fazla kar etti. Şimdi de “Faiz dışı lobi ücret ve komisyonlarla soyuyor, kredi kartı almayın” diyorsunuz. Sizin işiniz bankaları halka şikayet etmek mi? Madem böyle, bankaların her işlemden para tahsil etmesine engel olsanıza. Hükümet siz değil misiniz, elinizi tutan mı var?
Bütün bunlar AKP'yi “daha fazla umut” mu yapar?
Bu halk umutlarını boşa çıkarmış bir ekibe ne diye el versin? Aileler, Gezi Parkı eylemlerinde dövülen, sakat kalan, “çapulcu” ilan edilen çocuklarının hesabını; memurlar, AB muktesebatı ile uyum çalışmalarının aksaması pahasına kendilerine verilmeyen grev hakkının hesabını sormayacaklar mı sandıkta? Ne bir işe girebilen ne de bir okulda okuyabilen “umut yorgunu” gençler; 5.5 yaşındaki çocukları zorla birinci sınıfa alınan, okuma yazma öğrenemeyen aileler sandıkta size ne mesaj verecek sanıyorsunuz?
İktidar kendisine bağlanan umutları boşa çıkarır, insanları yeni arayışlar içine sokarken muhalafet ne yapıyor? Demokrasiye, maduriyetlere sahip mi çıkıyor? Sosyal, demokratik, adil devleti kurumsallaştıracak yeni bir anayasanın; toplumsal barış ve huzurun, mesleki eğitim temelinden örgütlenmiş çağdaş eğitimin, sağlam bir ekonomik alt yapının, katılımcılığı arttıracak yerelleşmenin hazırlığını mı yapıyor?
İktidar İslamcı, muhalefet ya milliyetçi, ya ulusalcı. Her parti kendine göre bir kimliğe yaslanmayı marifet sayıyor. Peki, toplumdaki diğer kimliklere kim sahip çıkacak, onlara kim umut olacak?
Muhalefet atılacak her olumlu adımın iktidar hanesine yazılmasından rahatsız. Halkın gözünde iktidar her daim başarısız olmalı. İktidarın attığı her adım Türkiyeyi biraz daha kargaşaya sürüklemeli. Ülke kamplaşmalı ki muhalefete gün doğsun. O yüzden her hal ve şartta iktidara zorluk çıkarmak şart. AKP yeni anayasa yapma vaadiyle mi iktidara geldi. “Çözüm Süreci” mi dedi. Öyleyse yeni anayasa AKP iktidarında yapılmamalı. Süreç “çözüm” getirmemeli. Muhalefetin kendine tuttuğu yol bu, kafası bu yönde işliyor. Doğru mu, eğrimi diye bakmadan AKP'den gelen her şeye karşı çıkınca muhalefet yapmış oluyor.
Peki senin halka sunduğun bir gelecek beklentin var mı? Bu halk senin arkanda niye dursun? Umut tahrip edilerek umut olunduğu nerede görülmüş? Laf başı gelince “getirin demokratikleşme adımlarını destek verelim” diyorsunuz. Peki 12 Eylülle gelen “değiştirilemez” hükümlere niye arka çıkıyorsunuz. Çözüm sürecini, yeni anayasayı devletin Türklük değil de vatandaşlık temelinde belirlenmesine karşı çıkarak ne diye kilitliyorsunuz? Demokratlık bu mu?
Evet, BDP'nin yürütüğü siyaset, önerdikleri geleceğin Çağdaş Türkiye perspektifiyle büyük ölçüde örtüşüyor. Fakat o da kendini yalnızca Kürt sorununa sıkıştırmış durumda, kimlik siyaseti güdüyor. Onun dışında başka sorun görmüyor? AKP ile birlikte mimarı olduğu Çözüm Süreci başarıya ulaşırsa, siyasette etnik temelde örgütlenmenin zemini ortadan kalkacak. BDP gelecekte yaşanacak programa müdahil olmak istiyorsa bir an evvel bunu görmeli. Kendinizi büyük resim içinde tanımlamak için yola çıktıysanız, o resmin içinde anlamlı bir yeriniz olmalı. Bütün bir toplum için “gelecek” olmak istiyorsanız; diğer büyük çoğunluğu tedirgin olduğu yerde, toplumun yalnızca bir kesiminin umudu olmakla yetinemezsiniz?
Geleneksel siyasal kültürümüzü, modernleşme dönemi eğitim anlayışının çözülen devleti ayakta tutacak “kurtarıcılar” yetiştirme, devlet için “elit” devşirme çabasına borçluyuz. Bugün “kimlik” üzerinden siyaset yapan partilerimizin hemen hepsi bu siyasal kültürün ürünü.
Eski kurtarıcılardan artık “umut” yok. Artık bunu görelim.
Çağdaş bir Türkiye için “gelecek” demokratik, laik, katılımcı temelde bir yerelleşmeden geçiyor. Bunun yolunu açacak olan da yeni bir anayasa; siyaset, hukuk, ekonomi ve eğitim alanlarında buna uygun örgütlenme. Yani yeni bir siyasal kültür.
Umut işte burada.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024
1.04.2024
26.03.2024
9.03.2024