Alper GÖRMÜŞ
15 Temmuz 2016’da Türkiye âmiyane tabirle “direkten döndü.” Başarılı olsaydı tahribatı onlarca yıl boyunca giderilemeyecek bir darbe girişimi ilk kez “iş üstünde” yakalandı ve etkisizleştirildi.
Bu, meselenin bir yanı… Fakat öbür yanda o güne dair, cevabı aradan geçen dört yıla rağmen hâlâ verilmemiş sorular var.
Bu soruların bir bölümü spekülatif; onları bir kenara bırakıyorum, fakat şu rezervle: Bazen spekülatif sorular da gerçeğe ulaşmada etkin rol oynayabilirler, dolayısıyla onları da unutmamak lazım.
Spekülatif olmayan, olgusal diyebileceğim soruların çok büyük bir bölümü ise Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın o günkü ve sonraki tutumları etrafında şekilleniyor.
Ben bu noktada da bir ayıklama yapacak ve üç ya da dört gün süreceğini düşündüğüm bu mini diziyi sadece Akar-Fidan etrafında şekillenen sorularla sınırlı tutacağım.
Birinci soru: Akar, üç gün sonra verdiği ifadede o gün Fidan’la buluşmasından neden söz etmedi?
Birinci soru, 15 Temmuz’da Genelkurmay Başkanı olan Hulusi Akar’ın darbe girişiminden 10 ay sonra Meclis komisyonuna gönderdiği yazılı metinden çıkıyor… Aslında 15 Temmuz’un Genelkurmay Başkanı ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarının TBMM 15 Temmuz Komisyonu’na ifade vermesinin neden sağlanamadığı, başlı başına bir sorudur. Fakat çok dile getirildiği için bunu geçiyorum.
Hatırlayalım, O. K. adlı bir binbaşı 15 Temmuz’da öğle saatlerinde MİT’e gidip o gün olacaklara dair bilgi vermiş, MİT Müsteşarı Fidan da o bilgiyle akşam saatlerinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı ziyaret etmişti. (O.K., o gece MİT’e operasyon düzenlenip Hakan Fidan’ın “alınacağı” ihbarında bulunmuştu. Daha doğrusu darbeden aylar sonrasına kadar böyle bilindi. Aylar sonra O.K.’nın ifadesi ortaya çıktığında, kamuoyu ihbarında açıkça “darbe”den söz ettiğini öğrenecekti. Bu bilginin aylarca neden gizlendiği de başka bir soru; oraya geleceğiz, fakat şimdilik, “Akar, 15 Temmuz’dan üç gün sonra verdiği ifadede o gün Fidan’la buluşmasından neden söz etmedi?” sorusu bağlamında bu bilgiyi bilmemiz gerekiyordu, bu parantezi o nedenle açtım).
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Meclis Komisyonu’na gönderdiği yazılı metinde (darbe girişiminden 10 ay sonra, Mayıs 2017), O.K.’nın ihbarından sonra MİT ve Genelkurmay arasında sürdürülen iletişimin ardından, bizzat kendisinin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı telefonla arayarak Genelkurmaya davet ettiğini anlatıyor:
“(…) Konunun ehemmiyetine binaen, derhal telefonla MİT Müsteşarını arayarak Genelkurmay Karargâhına davet ettim. Ben, YAŞ çalışması için Genelkurmay Karargâhında bulunan Kara Kuvvetleri Komutanı ve Gnkur2’inci Bşk ile görüşürken Sayın MİT Müsteşarı Genelkurmay Karargâhına geldiler. MİT Müsteşarı olayı tekrar anlattı…”
Oysa Hulusi Akar, darbe girişiminden üç gün sonra, 18 Temmuz’da savcılığa tanık olarak verdiği ifadesinde, O.K.’nın ihbarından sonra Hakan Fidan’ın Genelkurmay binasına gelip kendisiyle görüştüğü bilgisine yer vermiyordu. Akar’ın 18 Temmuz’daki anlatımına göre, 15 Temmuz günü odasında çalışırken Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler yanına gelip MİT’e ulaşan istihbaratı aktarmış, ayrıca bu konuyu görüşmek üzere MİT’ten bir heyetin Genelkurmay’a doğru yola çıktığı bilgisini vermişti.
Akar, 18 Temmuz 2016’daki ifadesinin bu bölümüne, “Bilginin geldiği makam itibarıyla ciddiye aldık. Ben, Yaşar Paşa ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ile acilen alınacak tedbirleri tartışmaya başladık” cümlesiyle başlıyor, alınan tedbirleri sıraladıktan sonra, “Bu şekilde öncelikle tedbirleri aldıktan sonra toplantımız bitti” diyordu.
Yani Akar, ne “yolda” olan MİT heyetiyle görüşmeden ne de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la yüzyüze görüşmeden söz ediyordu 18 Temmuz’daki ilk ifadesinde…
O günlerin flaş gazetecisi, darbe gecesi telefonla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halka hitabına aracılık eden CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Akar’ın gündüz saatlerinde tanık olarak verdiği bu ifadeden habersiz olarak, o gece (18 Temmuz 2016) çıktığı CNN Türk ekranında 15 Temmuz günü öğle saatlerinden itibaren olanları anlattı. CNN Türk’ün, onun anlattıklarından derlediği haber şöyleydi:
“Kayıtlara 15 Temmuz darbe girişimi olarak geçen olayla ilgili ilk istihbaratı saat 16.00’da alan MİT, hemen harekete geçti.
“MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’le temasa geçip durumla ilgili bilgilendirme yaptı.
“Saat 17.30’da, MİT’ten bir heyet Genelkurmay Karargahı’na giderek ellerindeki ayrıntılı bilgileri paylaştı.
“Bundan yarım saat sonra, durumun oldukça ciddi olduğu anlaşıldı ve Genelkurmay Karargahı’nda bir toplantı düzenlendi.
“30 dakika süren toplantıya Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan katıldı.
“Bu gizli toplantının sonunda bir dizi karar alındı ve kararlar Genelkurmay Başkanı’nın imzasıyla tüm birliklere talimat olarak gönderildi.”
O günün hakikatini Akar’ın değil Fırat’ın anlattıklarının temsil ettiğini sonradan öğrendik. Nitekim Akar, yukarıda belirtildiği gibi darbeden 10 ay sonra TBMM Komisyonu’na gönderdiği yazılı metinde o günü aynen böyle anlatacaktı.
Fakat darbeden üç gün sonraki anlatımla 10 ay sonraki anlatım arasındaki bu farkın nedeni neydi?
İki ifade arasındaki bu farklılık akla şu soruyu getiriyor: O geceye, o geceden sadece üç gün sonra tanıklık ederken bu kadar önemli bir noktanın (Hakan Fidan’ın Genelkurmay’a davet edilmesi ve onunla yüzyüze görüşülmesi) unutulmuş olabileceği düşünülebilir mi? Elbette düşünülemez. Peki, bu durumda bu tuhaflığı nasıl açıklayacağız?
Mantık sınırları içinde kalacaksak, bu soruya, Hulusi Akar’ın 15 Temmuz akşamında Hakan Fidan’la başbaşa görüştüğü bilgisini, 18 Temmuz’daki ifadesinde savcılardan esirgediğinden başka bir cevap verilebilir mi? Soruya verilebilecek bu yegâne mantıklı cevap, bir başka akıl yürütmeyi daha davet ediyor: Akar bu bilgiyi savcılardan bilerek esirgediyse, bunu Hakan Fidan’la ortaklaşa alınmış bir karara binaen yapmış olmalıdır; aksi takdirde bu ifade Hakan Fidan’ın yalanlamasına açık olurdu ve bu da Akar açısından büyük bir risk oluştururdu.
Şâyet durum böyleyse, neden böyle bir şeye gerek duydular? Neden 15 Temmuz akşamı, darbenin fitili henüz fiilen ateşlenmeden yüz yüze görüştüklerini savcıların ve kamuoyunun bilmesini istemediler?
Son bir not (bundan sonraki sorular için de): Belki de bu yazıda sorduğum ve bundan sonra soracağım bütün soruların ikna edici cevapları vardır. (Mesela, Akar’ın, darbe gününün akşamı Fidan’la baş başa görüştüğü toplantının “gizli” kalabileceğini düşünmüş olması hiç mantıklı gelmiyor insana.) Fakat hiçbir şey söylenmeyince de akla “demek ki ikna edici bir cevabı yokmuş” sorusu geliyor ister istemez.
(Devam edecek)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025