Berrin Sönmez
Siyaset hızlanıyor. Bayram sonrası, pandemi sürecinin yeni normalini bekler, nasıl şekilleneceği yönünde tahminler yürütürken, salgın yokmuş gibi eski bilindik sıcak siyasetle burun buruna gelmemiz yüksek ihtimal. Ve sanki kadın ve çocuk haklarına ilişkin tehditler ve bu tehditlere karşı ön alma hamleleri her zamankinden çok daha fazla etkili olacak gibi görünüyor, siyasetin alacağı yeni şekilde. İçlere baygınlık veren o bıktırıcı AKaPe-CeHaPe, Recep Bey-Kemal Bey karşıtlıkları yerine kamuoyu ilgisi, kadın düşmanlarına ve çocuk istismarına af isteyenlere karşı duracak yeni sağ partilerin vereceği mesajlara odaklanacak gibi.
Sağ partiler arasında kadın politikalarının siyasal yaşamda giderek artan önemini ilk fark eden İYİ Parti ve Meral Akşener olmuş, kadın kazanımlarının savunuculuğu yönünde ön almış, takdir toplamıştı. Sonra tümüyle Gelecek Partisi diyemem –çünkü akıl almaz bir karşı suçlama içeren savunmaya girişmişti bazı partililer- ama Ahmet Davutoğlu “yine gelse yine kabul ederim” sözleriyle İstanbul Sözleşmesi’ni sahiplenmiş, kadın politikalarının günümüz sağ siyasetini şekillendirme potansiyelinin farkında olduğunu göstermişti. İktidar partisi ve küçük ortağı dahil irili ufaklı bütün sağ partilerin kaderini, ekonomi kadar, demokrasi ve özgürlükler kadar eşitlik anlayışları, cinsiyet eşitliği politikaları yazacak gibi görünüyor. Ve bu çerçevede rakip sağ partilerden çok daha net biçimde eşitlikçi tavır alan son günlerde DEVA Partisi diyebilirim.
DEVA Partisi’nden, kendi açılarından kadın politikalarının artık siyasetin tali meselesi olmaktan çıkacağına dair işaretler gelmeye başladı. Aslında Ali Babacan partisini kurmadan aylar önce, geçen yılın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü vesilesiyle yaptığı konuşmada Emine Erdoğan’ın açıklamaları, yıllardır olmadığı kadar açık kadın savunusu yapışıyla dikkat çekmişti. Konuşmanın içeriği itibariyle terminolojiyi dillendirmese bile kadın kazanımlarına sahip çıkan yaklaşımın ardında KADEM savunusu olduğunu düşünmüştüm ilkin. Aylar sonra DEVA Partisi şekillendikçe o konuşmanın arka planı, parti içinden kadın politikası gerekçesiyle kopuşları önlemek amacıyla “aile sözcülüğü” üstlenmekmiş, fikrine kapılmaya başladım. Son günlerde zihnimdeki bu ihtimalin kuvvetlendiğini düşündürecek pozisyon alışlar netleşiyor, DEVA Partisi cenahında.
Örneğin Gazete Duvar’ın farklı yönleriyle haberleştirdiği video röportajında, Adem Özköse’nin sorusu üzerine İstanbul Sözleşmesi hakkındaki açıklamaları, imza aşamasında bile AKP yöneticilerinin ulaşamadığı net tavır alışı gösterir nitelikte. İlgilenenler için verdiğim bağlantının elli altıncı dakikasından itibaren İstanbul Sözleşmesi üzerine görüşlerin yer aldığını belirteyim. Sonra bayramın birinci günü hepimizi kahreden Zeynep Şenpınar cinayeti üzerine Ali Babacan’ın attığı tweet geldi. #zeynepsenpınar etiketiyle paylaştığı mesajında Zeynep için üzüntü beyanı yanı sıra kadına yönelik şiddetle mücadelenin anayasal sorumluluk olduğunu belirtiyor. Parti kadın hareketinin, uzun süredir Türkiye politikaları üzerinde ana akım etken oluşunu dikkate alıyor gibi.
Böyle bir politikanın Türkiye sağ siyaseti üzerindeki etkini hesap edebilmek için partinin çıkış hikayesini ve Ali Babacan’ı anlatan 140 Journos belgeseline Erdoğan’ın verdiği tepkiyi izlemek bile yeter. Bayramdan sonra “milletimle buluşmaya” sözleriyle adeta seçim startı vermişti. Bu çerçevede ilgili video belgeseli Ali Babacan’ın seçim startı gibi algılamak mümkün. Bu bir nevi meydan okumaydı ve hayli kızdırmıştı Erdoğan’ı: “Düşünün Başbakanlığım döneminde görev verdiğim bazı kişiler şimdi farklı bir şekilde bize saldırıyor. Yahu sen bakansın. Atılan bir adımda Başbakanın onayı olmadan sen o adımı atabilir misin? Şimdi nasıl oluyor da o işleri ‘Ben ben ben…’ Ne ben’i yahu? Bir başbakan onay vermeyecek, sen kalkacaksın adım atacaksın. Bunu kime yutturuyorsun? Böyle kalkıp YouTube’larda topladığınız adımlarla netice almanız mümkün değil. Biz şu an takdir edecek insan arıyoruz. Kötü olacak her şeyi bize yıkma hesabı içinde olanların hesabını zaten milletim sorar. Bu milletin vicdanından her şey Allah’ın izniyle döner.”
Böyle belgeselle netice alınamayacağını iddia ettikten sonra Erdoğan’ın, takdir edecek insan arıyoruz ifadesi hayli ilginç. İlk defa yeni kurulan partiler hakkındaki endişesini bu denli açığa vurduğunu görüyoruz. Ayşe Çavdar’ın yüksek etkileşim alan tweet dizisiyle yaptığı analizi de dikkate alarak seçimin yakın olduğunu düşünüyorum. Seçim biraz ekonomik kriz biraz da AKP oylarındaki erimeyi “200 milletvekili sınırından aşağı düşmeden” durdurabilmek amaçlanıyor olabilir. Tabii ki bu tahmini seçim sürecinin beni en çok ilgilendiren yanı DEVA Partisi’nin sergilediği kadın dostu politik performansın, bütün sağ partileri etkileme potansiyeli. Türkiye muhafazakarlarının ortodoksi din yorumlarıyla besleyerek sürdürdükleri ve hayli yükselttikleri kadın düşmanlığının, sağ politikaların belirleyeni olması önleyebilecek bir tavır olarak görüyorum. Hal böyle olunca önümüzdeki günlerde meclise getirilmeye hazırlanan çocuk istismarcılarına af teşebbüsü ve İstanbul Sözleşmesi iptal edilsin hezeyanları iktidar üzerindeki etki gücünü kaybedebilir. Elbette toplumsal tepkinin kadın düşmanlığını durdurmak yönünde güçlü baskılar oluşturmasına bağlı olarak…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024