Bildiğiniz gibi kazadan (!) kaynaklanan radyoaktivite, 3 kıtada insanların sağlığına mâl oldu, etkileri ise hâlâ devam ediyor.

28 yıl sonra, Çernobil Nükleer Santrali’ni inşa etmiş Rosatom şirketinin, Mersin Akkuyu’da bir santral kurması planlanıyor. Rosatom şirketi felaketten önce, Çernobil’in o dönemin en ileri teknolojiye sahip olduğunu iddia ediyordu, aynı bugünkü gibi.

Bugün felaketin etki ve acılarını yaşamaya devam ederken. özellikle Karadeniz bölgesinde yaşananlar, kaybettiklerimiz, sevdiklerimizin acısı taze iken,ölüm getirecek yeni yer Sinop.  

Kanserden ölen binlerce yurttaşın acısı yüreğimizde, unutmadığımız ve hafızamızda yer edenler dün gibi aklımızda  iken, hatta hatırlarsak; "Radyasyonlu çay içen" bakanlar.

"Radyasyonun azı iyidir, kemiklere iyi gelir" diyen başbakanları unuttuk mu?

Unutmadık, unutturmak ta istemiyoruz.

Her yurttaşın görevi ise hatırlamak,hatırlatmak...

Bu gün yine sermaye kendi çıkarlar için yalan söylemeye, insanların yaşamını hiçe saymaya devam ediyor.

Ülkemizde de yangından mal kaçırırcasına bir nükleer santral inşa etmeye çalışıyorlar.Sinop'ta !

Buna izin vermemeliyiz. Çünkü başka Çernobiller, Fukuşimalar olmasın istiyoruz.

Akkuyu Çernobil olmasın, Sinop Çernobil olmasın istiyoruz.

Bu gün Sinop halkı aynı duyarlılıkta mı ? diye soracak olduk "kentin önde gelen ismi şöyle diyor; Sinop ta her evde iki üniversite öğrencisi var ve ikiside işsiz ! Nükleer olmasın olmasın ama !  Hani kırk kaatır mı,kırk satır mı," durumu mevcut.

 Bakir, doğa harikası Sinop işsizliğe,sermeye ye paraya direnebilecek mi? ya da ne kadar direnebilecek, göreceğiz.

 Umarız gelecek nesiller  nefes alamadığında, paranın  kağıt parçası olduğunu ve eğer yaşarsa paaranın gerektiğini, oksijen sağlamadığını, kanser yapıp ölümcül olan "nükleerin" ise ölüm getireceğini  unutmadan,Sinop ta direnirler.

Bunun için DUR demeleri gerekiyor.

Gelecekleri için, insanlığın geleceği çin...

 İnsan hayatı bu kadar ucuz olmasın,yaşamın yerini ÖLÜMKER almasın.