Ekin GÜN
Geçenlerde Hakan Albayrak Diriliş Postası’nda “Liberallerin öne çıkmasından mı rahatsızsınız? Bazı belediyelerin şımarmasına mı kızdınız? İlinize tayin edilen şu veya bu bürokratın zulmünden mi muzdaripsiniz? Milletvekili aday tercihlerinde yapılan bazı saçmalıklardan mı şikâyetçiniz? Muhtemelen haklısınız. “Öyleyse AK Parti’ye bu seçimde oy vermeyelim, ders verelim” diye düşünmekte haklı değilsiniz ama…” diye başlayarak devam eden bir yazı yazdı. Yazının tamamına Diriliş Postası’nın sitesinden ulaşabilirsiniz.
İşin açıkçası çok sevdiğim Hakan Ağabey’in bu yazısını okuyunca içimden hafiften de sitem edercesine “Yapma Be Hakan Ağabey” diyerek söylendim. Söylendim çünkü ahlakından ve dürüstlüğünden bir saniye olsun şüphe etmediğim Hakan Albayrak gibi zamanında fikriyatı uğruna büyük bedeller ödemiş bir insanın söylemiş olduğu o tek cümleye takıldım. O da “Liberallerin öne çıkmasından mı rahatsızsınız?” cümlesi.
Her ne kadar yukarıda anlam bütünlüğü bozulmasın diye bir paragrafı alıntılamış olsam da itirazım Hakan Ağabey’in etmiş olduğu bu ilk cümleye. Bu itirazlarımı yazıya dökmeden önce baştan belirtmek isterim ki Hakan Ağabey’in etmiş olduğu bu cümleyi üzerime almıyorum, çünkü ortada üzerime alabileceğim bir durum olmadığı gibi temelde Hakan Ağabey’in bir yanılgı içerisinde olduğunu düşündüğüm için Hz. İbrahim’in yangınına su taşıyan karınca misali gibi durduğum tarafı yazmaktan başka da bir gayem yok.
Kendimi liberal demokrat olarak tanımlayan biri olduğum ve oyumu açıkça AK Parti’ye vereceğimi yazdığım için üzerime alınacağım bir durum yok. Aksine Hakan Ağabey’in yazısında “liberaller” diye bahsettiği kişilerin kim olduğuyla ve bu“liberaller” diye bahsedilen kesimin nasıl “liberal” bir anlayışa sahip olduklarıyla daha çok ilgileniyorum. Sahi Hakan Ağabey halkın rahatsızlık duyduğunu ifade ettiğin bu “liberaller” kimlerden oluşuyor ve kimdir? Bu sorunun cevabını gerçekten çok merak ediyorum.
Çünkü bakıldığında artık fikir tartışmalarını bir kenara bırakarak belaltı bir şekilde Erdoğan’ın çocukluğuna inme hadsizliğini gösteren Ahmet İnsel ne kadar liberaldir, tartışılır. Ya da Taraf’taki köşesinden Erdoğan’ı Hitler’e benzeten Ahmet İnsel’in de dostu olan Murat Belge’nin de liberallikle bir alakası yok. Hatta ve hatta Cengiz Çandar’ın da, yazdığı son 10 yazının 9’unun başlığında Erdoğan’ı mutlaka geçiren Hasan Cemal’in de liberal olduğu söylenemez, Orhan Kemal Cengiz gibi liberal olduklarını iddia eden birkaç kişi de liberalliklerinden 17-25 Aralık Darbesi’ne destek vererek istifa ettiler zaten. Gezi Darbesi’nde polis tomalarının üstünden inmeyerek Taraf’a promosyon yazar olan zat-ı muhteremi ise bu koronun içine hiç katmıyorum.
Sevgili Hakan Ağabey, işin aslı kamuoyuna ve topluma baktığında geçmişinde solcu olup da AK Parti’nin iktidara gelmesiyle AK Parti’ye çıkarları uğruna kredi verip şimdiler de ise eski laik cumhuriyetçi mahallerine dönen organik aydın takımının liberalizmle bir alakaları yok, aynı şekilde liberal de değiller. Ve bunlar hiçbir zaman kendilerine “ben liberalim” dememiş olup demediği gibi de liberallikten prim sağlamışlardır. Kamuoyunda liberalizm az ve bir o kadar da çoğunlukla yanlış bilindiği için genelde seküler bir yaşam tarzına sahip olup muhafazakar bir partiyi destekleyenler liberal olarak sayılmıştır. Oysa ki ne liberalizmin bunla bir alakası vardır ne de liberalizm sekülerizmi temsil eden bir anlayışın temsilcisi konumundadır.
Eğer şayet böyle bir durum olsaydı kendimin de içinde bulunduğu Liberal Düşünce Topluluğu’nun Yönetim Kurulu Başkanı ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Değerli Hocam Prof. Dr. Atilla Yayla’yı hangi tarafa koyacağız? Yukarıda saymış olduğum isimlerle Atilla Yayla’yı yan yana getirebilir misin Hakan Ağabey? Bu bahsettiğim isimler Gezi Darbesi’ni klavye başından harıl harıl desteklerken Attila Hoca Gezi Darbesi’ne ilk gününden son gününe kadar karşı çıkan nadir isimlerden biriydi. Keza aynı şekilde laik mahallerine geri dönen geçmişin bu organik aydın takımı 17-25 Aralık Darbesi’ni dini bir Cemaat ile ortaklaşa koro oluşturarak “Erdoğan’ın yargılanması” gerektiğini ifade ederlerken Atilla Hoca 17-25 Aralık Darbesi’nde otonom yapıyı tespit ederek bu otonom yapının iktidarı cebir ve tehditle indirmeye çalıştığını ifade etmiş ve seçilenlerin ancak seçimle görevden alınabileceğini söylemişti.
Fikir dünyamın değişmesinde nadir insanlardan biri olan ve dünyaya farklı pencereden bakmamı sağlayan yegane insan Atilla Hoca’nın AK Parti’nin reform hareketlerini desteklemesi eleştirilerini ise karşıtlık üzerinden değil de özgürlükçü bir perspektiften yapmasının toplumu rahatsız ettiğini düşünmüyorum Hakan Ağabey. İşin doğrusu seni de rahatsız ettiğini düşünmüyorum, hiç değilse düşünmek istemiyorum.
Aynı şekilde LDT’nin içerisinde bulunan çok sevdiğim Prof. Dr. Bekir Berat Özipek’in de 17-25 Aralık Darbesi’nde paralel yapının karşısında yer alması ve AK Parti’nin Türkiye’de gerçekleştirmiş olduğu özgürleşme hareketlerini desteklemesini de unutmamak lazım. Hatta Hakan Ağabey okumadıysan Berat Hoca’nın “Muhafazakarlık” kitabını okumanı öneririm. Berat Hoca o kitabın da toplumun tavandan gelen ve ne olduğu pek de bilinmeyen devrimle değil de toplumun tabandan değişerek ve kendi geçmişinden gelen kültürel yapısının değişime uğramadan ileriye doğru gideceğini anlatır. Aynı AK Parti’nin 13 senede yapmış olduğu gibi. Şimdi toplum neden bundan rahatsız olsun be Hakan Ağabey? Senin de rahatsız olmayacağına eminim.
Gülay Göktürk’ün Akşam gazetesinde yazmış olduğu o harika yazılara ne dersin Hakan Ağabey? Gülay Göktürk de LDT’ye büyük katkıları dokunmuş ve her daim vicdan sınavını tam puanla geçmiş olan bir yazar değil midir? 28 Şubat’ın en zor zamanlarında Gülay Göktürk’ün yazmış olduğu o efsane yazısı “Gidemeyenlerin Ülkesi” unutulur mu? Ve o yazıyı en zor zamanda senin liberallerden rahatsızlık duyduğunu belirttiğin topluma yazan bu değerli insandan toplum rahatsız olur mu hiç? Evet olursa belki Kemalistler, ulusalcılar ve ırkçılar rahatsız olur. Onun dışında toplumun her daim ezilen ve mağdur olan kesimine hitap eden Gülay Göktürk’ten kimse rahatsız olmaz. Hele hele AK Parti’ye oy verenler hiç olmaz.
Bak Hakan Ağabey hiç okumadıysan eğer Milat’ın ve Yeni Söz’ün Köşe Yazarı olan LDT Eğitim Politikaları Merkezi Direktörü “ağabeyim” dediğim, “Andımız Kaldırılsın” ve “İnkılap Tarihi Dersleri Kaldırılsın” gibi birçok imza kampanyasının mimarı olan Ufuk Coşkun’un yazılarına da bir göz at. Yeni Türkiye’nin, medeniyetin, ilim ve irfanın resmini göreceksin o yazılarda. Hatta biraz da gün gelecek bahar mevsimin işgal edeceği, çiçeklerin açacağı ve o mutlu günleri kısa bir zamanda göreceğimiz Ortadoğu’yu Yeni Söz’de yazan İlahiyatçı Doç. Dr. Hasan Yücel Başdemir’den okumanı öneririm. Üstüne ahlak felsefesiyle ilgili harika makaleleri ve fikirleri bulunan Doç. Dr. Alim Yılmaz’da fena gitmez işin doğrusu. Bunlar da genç bir kardeşin olan benden haddimi aştığımı ve ahkâm kestiğimi düşünmezsen sana bir tavsiye olsun.
Bana gelince ise Hakan Ağabey hani hatırlar mısın Diriliş Postası’nın yeni çıktığı zamanlarda “Yapma Reis Allah Aşkına” diye bir yazı kaleme almıştın. O yazın da Erdoğan’ı eleştirmiştin. O yazına da pek katılamamıştım aslında. Neden diye soracak olursan Doğan Medyası’nın Allah’ın her günü hedefe aldığı ve artık terazinin kantarını kaçırarak Mursi’ye verilen idam kararının Erdoğan’a da verilebileceğini ima etmelerine, HDP’nin “Seni Başkan Yaptırmayacağız!” tehditlerine ve halkın seçtiği bir cumhurbaşkanının konuşmasından daha doğal bir şey olamayacağına karşı Erdoğan konuşmayıp da ne yapacaktı be Hakan Ağabey? Türkiye’ye özgürlüğü getiren, halka birey olma sıfatı kazandıran, Çözüm Süreci’ni siyasi riskini göze alarak başlatan Erdoğan konuşacaktı pek tabiî ki Hakan Ağabey. O gün belki sana dememiştim “Yapma Be Hakan Ağabey” diye ama kısmet bugüneymiş.
Laf lafı açmışken Hakan Ağabey üzülerek söylemek zorundayım ki yanlış bildiğin bir şey var. Geçmişte sosyalizmi savunmuş ama AK Parti’nin iktidara gelmesiyle AK Parti’ye bundan 3-4 sene önceye her ne kadar samimiyetsizce de olsa destek vermiş, referandumda Yetmez Ama Evet demiş ve kendilerine “liberalim” demeseler de liberalizm üzerinden prim sağlamış, Gezi ve 17-25 Aralık Darbeleri’ni desteklemiş bu Neo-Marksist’ler ne liberaldir ne de liberalizmle bir ilişkiye sahiptirler. Hadi diyelim sana göre öyle olsalar bile liberal olduklarını ifade eden ve dünya liberalizm literatürüne büyük katkı sağlamış olan Atilla Yayla ve Bekir Berat Özipek gibi değerli insanlarla bu kişileri aynı kefede mi değerlendireceksin Hakan Ağabey? İşin doğrusu değerlendirmeyeceğine eminim, en azından bu şekilde değerlendirmeyeceğine inanmak istiyorum.
Başka bir açıdan bakacak olursak da Hakan Ağabey yaşam tarzı seküler olup da AK Parti’yi destekleyen insanlar da liberal olmuş sayılmazlar. Her ne kadar liberal olmuş sayılmazlar ama AK Parti’nin kitlesel bir parti olduğunun en büyük kanıtı sayılabilirler. Zaten İslamcı ve muhafazakar dediğin AK Parti değil miydi Ermeni Vakıfları’na mallarını yüzyıllardan sonra iade eden, Dersim Katliamı için devlet adına özür dileyen, 1915 Acısı için taziye yayınlayan? Ve bu ülkede her fırsatta bahsetmiş olduğun o devrimi AK Parti bu tarz özgürlükçü ve vicdanlı uygulamalarıyla yapmamış mıydı? Yoksa ben mi yanılıyorum Hakan Ağabey?
Liberalizmi belki kendi kafanda kapitalizmle özdeşleştiriyorsun ve buna karşı çıkıyorsun da Hakan Ağabey genele baktığında 13 senedir ekonominin yükselen bir grafiğinin olması AK Parti’nin mevcut partiler içerisinde en az devletçi olmasında ve en fazla serbest piyasa ekonomisini desteklemesinde saklı. Bak görüyor musun AK Parti özel sektörü teşvik ederek ülkece inşaatta çağ atladık, üçüncü köprü ve üçüncü havalimanlarının temelini attık, enerji sektöründe de nükleer santrallerle birlikte dışa bağımlılığı azaltarak kendi enerjimizi üretecek duruma geleceğiz. Devletçi bir ekonomiye sahip olsaydık Hakan Ağabey inan bana Küba ve Bolivya’dan farkımız kalmaz, fakirleşmenin doruklarında yaşar hatta siyasal olarak da diktatörlüğün olduğu ve bu diktatörlüğü yöneten zümrenin zengin olduğu halkın ise yoksul olduğu bir ülkede yaşardık. Bunda da mı yanılıyorum Hakan Ağabey?
İşin açıkçası Hakan Ağabey toplumun liberal olduklarını ifade eden Atilla Yayla, Bekir Berat Özipek ve Gülay Göktürk gibi isimlerle bir alıp veremediği yok. Çünkü bu isimler her zaman toplumun tarafında yer aldılar, bunun için büyük baskılarla ve tehditlerle mücadele ettiler ama hiçbir zaman seçilmişlerin yanında yer almaktan da vazgeçmediler. Liberallik üzerinden prim yapanlar ve liberalizmle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar ne toplumu sevdiler ne de toplum onları sevdi. Bu toplum yaşadığı her şeyi gören ve bilen bir toplumdur. Ve bu toplum kendisine yapılan hiçbir iyiliği de unutacak kadar vefasız değildir.
Şöyle bakıyorum da bir köşe yazısına uymayacak şekilde konu uzayıp gidiyor Hakan Ağabey. En iyisi sana kişisel davetim olsun gel biz buna benim de uzun zamandır uğrayamadığım Liberal Düşünce Topluluğu’nun Fındıklı’daki İstanbul Ofisi’nde devam edelim. Hem o çok sevdiğin gençler harika çay demliyorlar orada. Ben senin Diriliş Postası’na geldiğim de çayını içmiştim, gel sen de gençlerin o harika çayını içmiş ol. Tatlılar da benden olsun.
Ne dersin?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları










































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.10.2018
24.09.2018
9.02.2018
19.08.2018
29.07.2018
15.07.2018
1.02.2018
14.06.2018
4.02.2018
9.02.2016