Ergün Diler
AMERİKA uzaktaki bir kale! Bunun yaşaması için içindekilerin rahat etmesi için DOLAR'ın, paranın imparatoru olarak kalabilmesi için ORTADOĞU'nun yanlarında olması şart.
Bu nedenle oyunu burada kurdular. Yeni de değil!
İKİZ KULE saldırıları, PENTAGON-CIA işbirliğiydi.
Amaç ORTADOĞU'nun kalbine girmek, ÇİN'in ve arka plandaki İnglizler'in yürüyüşünü kesmekti.
Şimdilik büyük bir başarı ile bunu yaptılar... Bu planın devamı olarak KUZEY IRAK'ta yeni bir kartla oyunu genişlettiler.
REFERANDUM asla ve kat'a BARZANİ'nin tek başına alabileceği bir karar değildi. Washington istedi o da yaptı! Kutlamalardaki ABD ve İSRAİL bayraklarına bakın, gerçeği anlarsınız!
Pentagon yıllar önce planlanan oyunda hızla yol alıyor. Ortadoğu'da kendilerinin bile beklemediği kadar mesafe kat ettiler!
Öncelikli olarak İngiliz petrol devlerinin Kuzey Irak'tan atılması gerekiyordu.
Bunun için ilk adım geldi ve Barzani, petrol devlerinin yöneticilerine açık şekilde gelecekte olmayacaklarını söyledi.
Londra'nın bu konuda ağır davranması, Pentagon'un daha güçlü adımlar atmasını sağladı.
Referandumun yapılması Amerika Birleşik Devletleri için çok önemliydi. Yapıldı...
Bundan sonra referandum hakkında kimin ne söyleyeceğinin hiçbir önemi yok... Şaibeli denilse de denilmese de KUZEY IRAK referandumla birlikte BAĞDAT'tan ayrıldı.
Üzerinde durulması gereken gerçek bu!
Bu da kolay kolay değişecek gibi durmuyor!
Geçmişte sadece petrol evliliği olan Kuzey Irak ve Bağdat sandıkla ayrıldı!
Barzani'nin referandum öncesinde aldığı güvence vardı! Geçtiğimiz hafta yazılarımda ihtimalleri düşünüp keskin ifadeler kullanmadım ama Pentagon KUZEY IRAK'taki 5 ÜS'te kırmızı alarm durumuna geçti. Teyakkuz hali günlerce sürdü.
Referandumun iptaline yönelik bir hareketi bertaraf etmek için hazır bekleyen çok önemli birlikler bulunuyordu!
Silahlar da... Ama Ortadoğu'da 24 saat uzun zamandı.
Bekleyip görmek, en iyi yoldu!
Neyse... Sonuçta yapıldı!
Ama nasıl?
Amerikan askerlerinin korumasında!
Erbil'de 3 bin, Kerkük'te 2.700, Duhok'ta 1.200, Akre'de 900, Mahmur'da 1100, Cebare'de 400, Zaho'da 1.100, Amediye'de 1.300 Amerikan askeri resmen görev yaptı.
Diğer bölgelerdeki askerleri de yan yana getirince rakam 15 BİN'i buldu!
Yani BARZANİ "Sonuçta ölüm de olsa referandumdan dönüş yok!" demişti. Neye güvendiği şimdi daha iyi anlaşılmakta...
Devam...
Amerika Birleşik Devletleri, Trump'la birlikte yeni rotasına çok çabuk uyum sağladı.
Asya kıtasıyla ilgili önemli adımlar atan Pentagon, Afrika ve Ortadoğu'yu da hiç bırakmadı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır, güne Amerika'dan aldığı emirlerle başlıyor.
Bu durum, Pentagon'un elini ve hamle gücünü genişletirken Londra'nın güç kaybını arttırıyor. Amerika'nın KATAR ablukası, Afganistan'daki yoğun operasyonları ve Kuzey Irak referandumu! Bunlar bir zincirin halkaları! Kuzey Irak, yeni kimliğiyle yeni bir devlet kurabilecek mi göreceğiz. Şimdilik bilmiyoruz! Ama Türkiye'nin hedefte olduğu bir gerçek! Türkiye bunu aşacak güce sahip!
Hem de fazlasıyla...
Ankara atılacak adımları henüz atmış değil!
Hepimizin bildiği gibi OBAMA döneminde Türkiye, Barzani ile Kuzey Irak ile iyi ve yakın ilişkiler kurdu. Petrol alındı pazarlandı satıldı! Belki de tarihin en iyi dönemiydi. Sınırlar kalkmış iç içe geçmişlik hali oluşmuştu!
Türk işadamları oraya gidiyor Barzani ve ailesi Türkiye'ye geliyordu! Yatırımlar yapılıyordu! Bu ilişki en çok LONDRA'nın işine geliyordu! Obama'nın İngiltere'de PRENS tarafından bornozla karşılandığını düşünecek olursak durumu daha iyi kavrarız!
Eğer 8 KASIM'da zaferi TRUMP değil de Hillary Clinton kazansaydı tablo bambaşka olacaktı! Amerika'daki tartışma bu! Bize ulaşmasa da kendi aralarındaki kavgada masada BARZANİ var! Hillary gelseydi Kuzey Irak'ta yine referandum olacaktı. Tek bir farkla. 15 bin Amerikan askerinin sağladığı güvenliği, İngiliz güvenlik şirketleri sağlayacaktı.
O zaman oyunu İNGİLİZLER kuracak bize de yine başka bir senaryo ile uğraşmak kalacaktı! Bakın! Açılım süreci, OSLO sızıntıları, MİT'çiler için çıkartılan yakalama emri, Gezi, 17-25 Aralık'ın nedenlerinden biri her zaman KUZEY IRAK'tı!
Biz bilmesek de görmesek de Amerika ile İngiltere Türkiye içinde kendimizden sandığımız unsurlarla kavga ediyordu...
Üzerimize geliyordu!
Öyle böyle değil hem de!
Kabul etmemiz gerekiyor ki; Amerika da İngiltere de hem Türkiye'yi hem bölgeyi çok iyi biliyor. İki büyük güç de tek bir ortak payda da birleşti:
TÜRKİYE GÜÇLÜ OLMASIN!
Iskaladığımız buydu!
Bunu değiştirecek enstrümanımız fazlasıyla vardı. Ama şimdiye kadar kullanmakta sıkıntı yaşadık! Bölgede GÜÇLÜ TÜRKİYE herkesin planını bozmakta! Bu nedenle Kuzey Irak'tan sonra Kuzey Suriye rüzgarı çıkartılacak.
Tıpkı KATAR gibi bizi çevrelemek için!
Kuzey Irak giderek değişik bir tabloya bürünecek! Çok değil birkaç hafta sonra bölge tamamen Amerikan askerleriyle dolacak. Türkiye askeri harekat kararı alırsa ABD askerlerinin de içinde olduğu bölgeyi vuracak!
Suriye'de de işler değişmekte...
Esad'a ne dersek diyelim ama giderek güçlenmekte olduğu bir gerçek. Ve bu güç Kuzey Suriye'yi Kürtler'e teslim etti.
Hatta destek vereceklerini de açıkladılar!
Bütün bunlar Türkiye'ye karşı adımlar...
Elbette işin içinde İRAN da var! Kuzey Irak, İRAN'a şarj etme noktası artık! Bütün örtülü açık operasyonlar KUZEY IRAK'tan yürütülecek. İsrail de ABD de orada vızır vızır çalışacak! İRAN'a karşı!
Anlayacağınız dış politikada akıllı davranan ABD, yine bölgede öne çıktı.
Bunu engelleyebilecek güç Rusya veya İngiltere'ydi. Onlar da dış politika konularında hep doğru karar almışlardır. Ne İngiltere ne de Rusya, Kuzey Irak konusunda şu an ABD ile savaşa girmeye niyetli değil.
Onlar da izleyiciler arasında!
Türk askeri KUZEY IRAK'a operasyon yapar mı?
Elbette yapar! Ama bence bunu referandumdan önce yapmak gerekirdi!
Sonuç almak açısından daha isabetli olurdu.
Şimdi atacağımız adımlardan sonra karşımıza yine ABD ve AVRUPA çıkacak...
Yani sorun daha da büyüyecek...
Ama önemli kartlar hala ANKARA'nın elinde! Bunu en iyi PENTAGON bilir!
Göreceksiniz yakında pek çok devlet REFERADUMU onaylayacak.
Barzani'nin arkasında yer alacak... Kuzey Irak sokaklarında birkaç dil konuşuluyor.
Amerikan İngilizcesi son dönemde çok öne çıktı. Amerikan vaatleri, Kuzey Irak'ta umudun en büyük noktası oldu.
AMERİKAN PASAPORTU cazibe merkezi haline geliverdi. Ancak orada 2 binden fazla TÜRK ŞİRKETİ var!
Kolumuzu uzatsak oradayız yani...
Bu çok ama çok önemli bir ayrıntı!
Pentagon oraya asker de silah da verebilir!
Ama hayat silahtan ibaret değil.
Paranın, mal ve hizmetlerin akışının hızı önemli. Bunu da bizden başka kimse yapamaz... Türkiye büyük ve güçlü kaldığı sürece bölgedeki herkesin bakışı buraya dönecektir... Öyledir de. Tarihi bağlarımıza girmiyorum bile... Erbil'deki Kerkük'teki herkes İstanbul'a Bodrum'a gelip parasını harcamak ister...
Bu dün de böyleydi bugün de böyle. Yarın da böyle olacak... Dışarıdan müdahalelerle açılan gedikleri kapatacağız...
Kuzey Irak'ın PORTO RİKO olmasını beklemeden KIBRIS olmasını sağlamak için adımlar atılmalı.
Zaten atılmış olan adımların sıklaştırılması gerekmekte...
Ülkeleri silahla alabilirsin ama parasız yönetemezsin! PARAYI biz yönetirsek bölge dün olduğu gibi yine bize yönelir!
Bazılarında "Eyvah bölünecek miyiz!" korkusu var!
YOK ÖYLE BİR ŞEY!
Bölünmek küçük ve zayıf ülkelerin gündemidir! TÜRKİYE hiç olmadığı kadar güçlü ve kuvvetlidir...
Bu nedenle silaha sarılmamalı kendine olan güvenini gösterip küçük oyunculara sadece gülümsemelidir! Bu bölgede bir KÜRT'e bir ARAP'a zarar vermediğimiz sürece hepsi kardeşimizdir.
Ve hepsi bize gelecektir...
"Devlet kuruyoruz" demekle DEVLET kurulmaz! İnanın içecek su bile bulamazlar!
Türkiye'nin kardeşliği her zaman herkes için önemlidir! Bunu en iyi PENTAGON bilir. Hatta Pentagon "Türkiye büyük devlettir hangi oyunla karşımıza çıkacaktır!" diye gece gündüz düşünmektedir!.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
25.10.2018
24.10.2018
23.10.2018
18.10.2018
12.10.2018
11.10.2018
10.10.2018