Etyen MAHÇUPYAN
Gülenci darbede ABD rolüne ilişkin epeyce geniş bir fikir birliği var. Öne sürülen argümanlar, daha önceki darbelerin ABD onayıyla yapılması, Gülen’in ABD’de ikamet etmesi ve Gülencilerin elde ettiği kozmik sırların yabancı ülkeler için değeri… Ne var ki bunların hiçbiri yaşadığımız darbenin arkasında ABD olduğuna dair bir nedensellik gücüne sahip değil. ABD bu darbeyi önceden bilmiş, hatta desteklemiş de olabilir… Ama ileri sürülen ‘nedenler’ bu sonuca varmak için ne yeterli, ne de gerekli. Somut delile ise şu ana kadar sahip değiliz.
***
Klişeler üzerinden meseleye bakmak, ideolojik yaklaşımımızı veya ABD’nin rolü konusunda inancımızı pek tutabilir ama maalesef bir düşünme faaliyetini ifade etmez. ABD hakkında komplocu bakışın doğru olduğuna inananlar, Türkiye’nin ABD’den uzaklaşmasının sonuçlarını da düşünüp, komplo teorisini bir de tersten kurmak durumundalar. ‘Bu darbe kimin işine yarardı’ sorusu ne denli meşru ise, ‘Batı’dan kopan Türkiye kimin işine yarardı’ sorusu da o denli zihin açıcı olabilir.
Öte yandan ABD’nin Gülenci darbeyi gerçekten de önceden bilmediğine kimse garanti veremez ve zaten inandırıcı da olmaz. ABD içinde bu darbeden önceden haberdar olanların mevcudiyeti yüksek bir ihtimal… Ancak bu kişilerin Obama hükümetine bilgi verip vermediğini şu an için bilmiyoruz. Hükümetin bilgisi olsaydı bile kılını kıpırdatmayacağı, Türkiye’yi uyarmayacağı da iddia edilebilir. Çünkü hem ABD’nin geçmiş performansı bu yönde, hem de iki ülke arasındaki limoni durumlar dikkate alınırsa, ABD’de hangi hükümet olursa olsun Türkiye’deki bir darbenin ‘bekle gör’ politikası içinde ele alınacağını öngörebiliriz. Daha spekülatif bir bakışla, ABD’nin kalıcı olmayı hedefleyen askeri müdahaleleri daha doğrudan desteklemiş olduğunu ve Gülenci girişimin de bu yönde olduğu için muhtemelen ABD desteği olmadan hayata geçirilmeyeceğini de savunabiliriz.
***
Ancak bunların hiçbiri bu darbenin arkasında ABD olduğunu kanıtlamaz. Bunların hiçbiri öznenin niyeti ile sonuç arasında nedensel bir bağ kuramaz. Bu tür iddialar öznenin, yani ABD’nin ‘niçin’ Türkiye’de darbe istediğini irdelemekle işe başlamak zorunda. Askerler tarafından yönetilen bir Türkiye’nin daha istikrarlı olma ihtimali mi var? İstikrarsız bir Türkiye’nin varlığında Ortadoğu’daki ABD planının işlemesi mümkün mü? Türkiye iç savaşa sürüklendiği takdirde Batı dünyasının daralacağı, göçmenler de düşünüldüğünde terörün Batı’ya yerleşeceği açık değil mi?
Ancak bir an için bütün bunların ‘ötesinde’ bir amacın varlığını düşünelim. Diyelim ki ABD’nin derdi Erdoğan’dan kurtulmaktı ve bunun ancak istikrarsızlık pahasına mümkün olduğunu düşündü. İyi de, bunun için darbe yapmaya gerek yok ki… İktidarın Kürt, Alevi ve laik kimlikler nezdinde gelip dayandığı tıkanma noktaları var ve bu fay hatlarının iç içe geçirilerek kaşınması zaten istenen sonucu verebilir. Hele sıkışmış olan ekonominin dış finans kaynaklarını kesecek birkaç adımın da aynı anda atılması durumunda…
***
Aklımızı başımıza alıp şu gerçeği görmemiz gerek. Türkiye bir süredir sorunlarını çözemiyor ve giderek kırılgan hale geliyor… ABD’de biraz kurumsal akıl varsa, asıl korku Türkiye’nin kaosa düşmesi, karşılarında muhatap kalmaması ve de olası muhatabın istikrar üretememesi
olmalıdır.
Ama yine de meraklıları ille de darbeyi ABD yaptı diye inat edebilirler. CIA mavalları uydurup ille de işin arkasına ABD’yi koymak, Gülencileri hafife almak isteyebilirler. Ancak
ilave bir varsayıma muhtaçlar: ‘ABD aptaldır’… Eğer aptalsa ABD gerçekten de darbeyi desteklemiş olabilir. Ne yazık ki bu yönde de elimizde delil yok henüz…
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023