Etyen MAHÇUPYAN
Seçimleri kazanma ihtimali çok yüksek bir koalisyonun geleceğe dair bakışını dikkate almak durumundayız. Nitekim bütün ‘iyi’ şeyleri yan yana dizmenin ötesinde, Erdoğan’ın açıkladığı metnin dayandığı bir zihniyet ve ima ettiği bir gelecek var.
‘Manifesto’ olarak geçen iktidar ittifakı seçim bildirgesinin üç temel unsuru olduğunu söyleyebiliriz: Sahiplenilmemesi mümkün olmayan ‘doğrular’ ile ‘nurlu ufukları’ buluşturan bir pembe Türkiye hayali, geçmiş ve geleceği siyasi açıdan yeniden tanımlama gayreti ve tehditlere verilecek cevaplardan hareketle Türkiye’ye yeniden ‘kişilik’ kazandıracak yeni bir ‘kızıl elma’ hedefi.
***
Metin tam kuvvetler ayrılığını, bağımsız ve tarafsız yargıyı ve yolsuzlukla mücadeleyi sahiplenme yanında, vesayet düzeni ve bürokratik oligarşinin tamamen son bulmasından, ‘hızlı karar ve gecikmeyen icraatın’ sağlayacağı refah ve kalkınmadan söz ediyor. Bir noktasında da Erdoğan’ın kişisel ‘ahitleşmesini’ içeriyor. Buna göre Erdoğan Türkiye’nin muasır medeniyet seviyesine çıkacağına, yüksek teknolojili ürünlerde yerlilik oranının artacağına, yerli otomobilin hayata geçeceğine, faiz, enflasyon ve cari açığın düşeceğine söz veriyor.
Hamasi nitelikte olan bu bölümlerde ileri sürülen hedeflerin gerçekçi bir zemine oturmaması, niçin lider ‘sözüne’ muhtaç olunduğunu da açıklıyor. Sonuçta bu kalemde sözü edilen öğeleri gerçekleştirmek siyasi açıdan irade, ekonomik açıdan da hesap işi… İrade alanına giren kuvvetler ayrılığı, vesayet düzeninin bitmesi, yolsuzlukla mücadele gibi konularda şu anki uygulama öyle bir iradenin eksikliğini, hatta ters yönde bir eğilimin varlığını ortaya koyuyor. Ekonomi alanına giren hedeflerin ise gerçek dengelerle uyum sıkıntısı çektiği açık… Hele faiz ve enflasyonu düşürme konusunda halen savunulan yaklaşım geçerli olacaksa, bu göstergelerin tam aksi yönde ‘gelişecekleri’ de açık…
Manifesto’daki ikinci unsur araya yedirilmiş ama gelecek sürece damga vurması muhtemel bir yeni bakışı utangaç şekilde önümüze sürüyor. “16 yılda zihniyet dönüşümünü tamamladık, şimdi kurumsal dönüşümü tamamlama zamanı” denmesi, ‘yerli ve milli duruş’ lafının 16 yıl önce Erdoğan tarafından söylenmiş olduğu ‘bilgisi’, çağı değiştiren bir yeni lider imgesinin hazırlandığını ve tarihi yeniden yazma niyetini akla getiriyor.
Ancak metnin ‘sürükleyici’ olacağı umulan yanı belli ki en geniş haliyle bir ‘beka ve kişilik’ rüzgarının amaçlanması. Tehdit ve fırsatların arttığı bir değişen dünya tasvirinin ardındaki temel mesaj, iktidar koalisyonunun hem tehditlerle başa çıkma hem de fırsatları güce çevirme konusunda rakipsiz olduğu. Türkiye’nin kendi silahlarını üretme ve ‘yüzde yüz yerli savunma sistemlerine’ sahip olma hedefi ile terörle savaş ve silahlı harekatların artması istekliliği birbirini tamamlıyor ve seçmeni tarihsel bağlamda ‘acilci’ bir dönemden geçildiği konusunda uyarıyor.
Böyle bir ‘büyük’ görevin ise ancak Türkiye’nin bekasını kendi meselesi addeden, tek millet, bayrak, vatan, devlet sahiplenmesi içindeki yerli ve milli anlayış sayesinde gerçekleşeceği söyleniyor. Bu bağlamda Çanakkale, Milli Mücadele, Cumhuriyet, Demokrasi ve 15 Temmuz direnişi aynı ‘tek’ çizginin üzerine oturtuluyor. Ve nihayet “Bu ülkeye diz çöktüremeyecekler, bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyecekler…” diye tamamlanıyor.
Böylece iktidar üretebildiği ve büyütebildiği bir beka meselesinin karşısına, ‘kişilikli’ bir Türkiye koymaya ve seçmeni bunun cazibesine inandırmaya çalışıyor. Tabii ki seçmenin hem tehdidin varlığına ve büyüklüğüne hem de iktidarın ülke sorunlarını çözmede becerikliliğine inanması gerekiyor.
***
Kritik nokta şu ki eğer seçmen beka sorunu olduğunu düşünüp iktidarı gerekli beceriklilikte görmezse, ya da beka meselesinin özellikle abartıldığı fikrindeyse, bu söylem rüzgara savrulan bir efelenme gibi de algılanabilir.
Siyaseti yel değirmenleri ile savaş formatına oturtmanın tabii ki avantajları var. Yeter ki insanlar yel değirmenleri ile savaş yaşandığına ikna olsunlar…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024