Hakan AKSAY
Rusya çok hızlı gidiyor. ABD ve müttefikleri ise şaşkın.
30 Eylül'den itibaren Suriye'de hava harekâtı yürüten Rusya, salı günü önemli bir hamle daha yaptı: Rusya lideri Vladimir Putin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı Kremlin'de ağırladı.
Batılı ülkeler tam da “Esad'lı 6 aylık geçiş süreci” konusunda Moskova’ya baskı yapmaya hazırlanıyorlardı ki... Bir de baktılar, yetkilerinin çoğunu elinden alıp 6 ay sembolik bir koltuğa oturtacakları lider, gayet neşeli ve güvenli bir şekilde Putin’in karşısında oturuyor.
Manevra yapmakta zorlanan Fransa Devlet Başkanı François Hollande, Rus meslektaşının “Esad’ı olabildiğince kısa sürede iktidarı bırakmaya ikna ettiği umudunu” dile getirdi.
Bizim Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ise hafif küskün bir edayla“Keşke Moskova’da daha uzun süre, hatta daimi olarak kalsa”diyerek temenni-sitem-beddua arası bir vurguyla tepkisini ifade etti. (Bu arada Rusya’nın önemli gazetelerinden Nezavisimaya’nın dünkü ana manşeti şöyleydi: “Türkiye’ye nispet yapan Esad, Putin’le görüştü”.)
İç savaşın sürdüğü ülkesinden son 5 yıl içinde ilk kez ayrılan Esad’ın daha güçlenmiş olarak geriye döndüğünü anlamak, kimileri açısından biraz zaman alabilir.
Ama ondan daha önemli olanı, Esad’ı Moskova’ya çağıran Putin’in verdiği mesajdır:
“Siz ne derseniz deyin, nasıl planlar hazırlarsanız hazırlayın, Suriye’de anahtar benim elimde!”

‘Üç haftada bir yıllık sonuç’
Ziyaretin, bugün Viyana’da Rusya, ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan dışişleri bakanları arasında yapılacak görüşmeden önce gerçekleşmesi de önemliydi.
Belli ki Moskova – belki Tahran kadar güçlü bir şekilde olmasa da – şu anda Esad’ı korumaya kararlı. Farklı görüşte olanları da, hem askerî hem de siyasi-diplomatik ağırlığını hissettirerek ikna etmeye çalışıyor.
Kremlin, “Batı blokunun bir yılı aşkındır düzenlediği hava operasyonlarından daha etkili sonuçları üç hafta içinde aldığını”savunuyor.
Bunun doğruluğunu ölçemeyiz. Ama Moskova’nın önemli bir avantajı olduğu ortada: Batı sadece havadan bombalamayla sınırlı kalıyor, kara harekâtından uzak duruyordu; oysa şimdi Rusya hava kuvvetlerinin sortilerinin ardından, İslamcı muhalefete karşı kara saldırısı yapan birlikler var:
Esad ordusu, Hizbullah ve İran güçleri.
Kürtleri de unutmuyoruz elbette. Bundan sonra Rusya’nın PYD ile işbirliği daha da güçleneceğe benziyor.
Moskova Kürtlerle bağlarını güçlendiriyor
Rusya’nın Ortadoğu hamleleriyle konumu etkilenenler arasında Kürtler de var.
Putin, harekâtın başlamasından iki gün önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Esad’a bağlı birliklerin ve Kürtlerin dışında hiç kimsenin IŞİD’le gerçek anlamda savaşmadığını” söyleyerek Suriye Kürtlerine zeytin dalı uzatmıştı.
Moskova’nın Ortadoğu Kürtleri ile ilişkileri karmaşık. VaktiyleSaddam Hüseyin ve Hafız Esad (ardından Beşar Esad) yönetimlerini destekleyen Moskova, bu ülkelerdeki Kürtlerin büyük tepkisini kazanmıştı. Bugün de Kürtlerin duygularının bir anda değiştiğini söylemek zor.
Ama “diplomasi ustası” Moskova, son dönemde Kürtlerle ilişkilerini geliştirmek için önemli adımlar attı. Erbil ile iyi ilişkileri var; Rus enerji şirketleri Irak Kürdistanı’nda oldukça aktif. Kremlin, kısa süre önce “Bağdat yönetimi aracılığıyla Erbil’e silah ilettiğini” açıkladı.
Suriye’de hızla artan Rusya etkisine karşı güçlü bir cevap veremeyen ABD, şu sıralarda bu askerî harekâtın Irak’a doğru yayılmasına karşı önlem almaya, hem Bağdat hem de Erbil yönetimlerine Moskova’nın girişimlerine mesafeli durmaları konusunda baskı yapmaya çalışıyor.
Suriye’de uzun süredir ABD ile işbirliği içinde davranan PYD, Rusya ile bağlarını güçlendirmenin de kendisine ciddi avantajlar sağlayacağını gördü.
Bu karşılıklı diyalog isteği, bu hafta içinde Moskova’da önemli gelişmelerin yaşanmasına yol açtı.
‘Türkiye ne tepki verirse versin’
Hafta başında Moskova’da, “IŞİD’e Karşı Uluslararası Mücadele Koalisyonunun Kurulma Perspektifi” adıyla Uluslararası Kürt Konferansı yapıldı. Organizatör ve evsahibi, Kremlin’in büyük önem verdiği ve bir dizi konuda özel rapor ve tavsiyeler aldığı Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü idi.

Konferansa PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah ve Kobani Kantonu Yürütme Meclisi Başkanı Enver Müslim de katıldı. (Bu arada, DTK Eşbaşkanı Selam Irmak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ve HDP Dış ilişkiler Sorumlusu Nazmi Gür de konferansın davetlileri arasındaydı.)
Konferansta ve Rus medyasında en çok gündeme gelen konuları üçe ayırabiliriz:
- Rojava Kürtlerinin IŞİD’e ve radikal islamcılığa karşı özverili mücadelesi,
- Türkiye’nin IŞİD’e destek vermekten vazgeçmemesi,
- PYD’nin Moskova’da bir temsilcilik açmasının şartlarının olgunlaştığı.
Konferansa katılan Yakın Doğu ve Orta Asya Ülkeleri Araştırma Merkezi Direktörü Semyon Bagdasarov şöyle dedi:
“Rusya, Suriye’deki gelişmelere ilgisiz kalamaz. Suriyeli Kürtlerle daha yakın ilişki kurmamız, onların Moskova’da bir temsilcilik açması konusu güncel bir görevdir. (...) Türkiye ne tepki verirse versin... Rus doğal gazından, Akkuyu Santrali’nden ve Rus turistlerinden vazgeçebileceklerine inanmıyorum.”
Eski parlamento yöneticilerinden, Adil Rusya Partisi BaşkanıSergey Mironov ise “...Bunlar Türkiye yönetiminin hoşuna gitmeyebilir. Ama o, önce ülkesi ile Suriye arasındaki sınıra sahip çıksın, IŞİD militanlarının Türkiye topraklarında dinlenmesine ve silah edinmesine izin vermesin.” dedi.
Moskova’ya göre PYD ve PKK terörist değil
PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah’ın başkanlığındaki heyetin Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle yaptığı görüşme hakkında şimdilik sessizlik hüküm sürüyor.
Ancak bu konuda yapılan yorumlar, çoğunlukla Rusya’nın "uygun bir zamanlamayla" PYD’nin Moskova ofisinin açılacağını ilan edeceği doğrultusunda.
PYD lideri Salih Müslim de birkaç kez Moskova’ya giderek Rusya Dışişleri yetkilileriyle görüşmeler yapmıştı.
(Bu arada Irak Kürdistanı’nın Moskova resmî temsilciliğinin aşağı yukarı iki yıldır faaliyette olduğunu belirteyim. Bir de yeri gelmişken, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın 22-24 Aralık 2014’te yaptığı Moskova ziyareti sırasında, partinin Rusya başkentinde temsilcilik açması konusunun gündeme geldiğini ekleyeyim.)
Ve bu konuda son bir ek daha:
Ankara’nın PYD tedirginliği nedeniyle iki kez Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov, Rus RİA Ajansı’na yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye Kürtlerine silah yardımı yapmadığını vurguladıktan sonra, Moskova’nın PYD’yi de ve - temas içinde olmadığı - PKK’yı da terörist örgüt olarak kabul etmediğinin altını çizdi.
Esad PYD heyetiyle görüştü mü?
Esad'ın Moskova ziyareti yalnızca Türkiye'de değil bütün dünyada ana gündem maddesi oldu. Konuşmalarının ayrıntılarını bilmiyoruz.
Belki biraz spekülatif bir tahmin olacak, ama Putin-Esad görüşmesinde Suriye resmî yönetimi ile PYD arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine ilişkin bir gündem maddesinin de yer almış olabileceğini düşünüyorum.
Daha da ileri giderek, aynı tarihlerde Moskova'da olan Esad ile PYD yöneticileri arasında bir temas sağlanmış olabileceğini de ihtimal dahilinde gördüğümü dile getirmek istiyorum.
Zorlama bir yorum mu? Belki. Ziyaretlerin aynı tarihe denk gelmesi sadece bir tesadüf mü? Belki.
Ama eğer değilse, yakında Şam'ın PYD ile ilişkilerini Moskova aracılığıyla geliştirdiğine ilişkin yeni adımlar gündeme gelebilir.
Böyle bir durum, son haftalarda Rusya ile Suriye Kürtleri arasıdaki yakınlaşmadan çok rahatsız olan ABD ve Türkiye'yi derinden sarsacaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025