Hasan Bülent KAHRAMAN
Batı'da yılları tanımlamakta kullanılan, ilk dile getiriliş tarihleri de öyle aman aman eskiye gitmeyen iki kavram var: annus horribilis ve annus mirabilis. İlki, korkunç yılanlamına geliyor, diğeri mucizeler yılı. (İlk mucizeler yılı 1666 kabul edilir. Gelin görün ki, garip icatlar çıkarmakta üstüne olmayan insan zekâsı zamanla '666' sayısını kötülüklerle özdeşleştirecektir.) Neyse, 2016'nın dünya kadar ve burada sayıp, hatırlayıp, bir kere daha asap bozmaya gerek olmayan sayısız nedenden ötürü bir felaketler, bir şeametler yılı, bir şenaat yılı olduğu muhakkak.
Hiç böyle bir şey görmemiştim.
İnsanlar yeni bir yıla girdikleri için değil, 2016'dan çıktıkları için mutlular.
Bir umut elbette. Her şeyin daha iyi olacağını umuyor insan. Yaşar Kemal boşuna 'insanmit üreten varlıktır' demedi. Biz de kendi mitlerimizi, kendi mucizelerimizi üretiyoruz.
Hayatı gerçekle düşler arasında bir yere çivileyip yaşıyoruz. Umudun mavi keteni üstüne seriyoruz geleceğimizi, hatta günlerimizi.
Herkes gibi ben de bu yılın gerçeğini etimde kemiğimde duyarak yaşadım. Yapacak bir şey yok. Hayat ve siyaset hükmünü icra ediyor.
Ürkütücü, yıpratıcı, zorlayıcı ama öyle. O zaman insan kendi koşullarına sığınıyor. Kendi yarattığı evrene çekiliyor.
Ben de öyle yaptım. Neyse ki, diğer çalışma alanlarım edebiyat ve görsel sanatlar.
Onların geniş, nispeten ferah ikliminde soluk almaya gayret ettim. Her zaman söylerim. İyi ki bu dünyada kültür var. Onun sağaltıcı evreni olmasa yaşamak olanaksız.
Her zamanki gibi çok çalıştım. Geceler boyunca, günler boyunca. Koskocaman bir kitabı çevirdim: Resim Bugün. Sergiler düzenledim.
Akbank Sanat ve Galeri KHAS'taki sergilerimden çok zevk aldım. Yazılar yazdım.
Kitaplar yayınladım. Seminerler yaptım. Yılın en önemli sanat olaylarından biri, galiba başlıcası olarak gördüğüm Contemporary Istanbul sanat fuarının düzenlenmesi için uğraştım. En büyük övünçlerimden biri, naçizane katkımın bulunduğu, Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müzesi'nin açılması oldu.
Neredeyse bir tek anım bile boş değildi.
Bir işten diğerine koşturdum. Daha az yolculuk yaptım. Geçen yıl, buna karar vermiştim.
Sözümü tuttum.
Başkasını bilmem ama çok kitap okumayı sürdürdüm. Biraz azaltmam gerek, biliyorum.
Gene de dayanamıyorum. Geçenlerde büyük Amerikan romancısı Philip Roth'un bir sözünü okudum. Artık roman yazmıyor, bıraktı, ama diyor ki, hiç okumayacağımı bile bile kitap alırım.
O da bir tür okumaktır. Bir ilişki kurmaktır kitapla. Aynen öyledir. Azalttım aldığım kitapların sayısını, evde, okuldaki odamda artık yer yok, ama vazgeçemiyorum. Almayı sürdürüyorum, bir de okumaya gayret ediyorum.
Pazar günü yayınlanacak Sabah Pazar Eki'ne yazdım. Artık sinemada fazla iyi film yok. Çağdaş, güncel görsel sanatlar sinemanın yerini aldı. Genç sanatçıları, genç galericileribüyük kazanç olarak görüyorum. O sergileri dolaşmak bir mucize. İnsanı bu derecedetazeleyen başka bir şey bilmiyorum.
Otuz yıldır düşünüyorum. Bu yıl da roman üstüne düşünmeye devam ettim. İsteyen eski kafalı bulsun beni. Hâlâ insanları roman okuyanlar ve roman okumayanlar diye ikiye ayırıyorum.
Ve galiba roman okumayanlarla artık pek bir ilişkim kalmıyor. Onların okuyamıyorum, zaman bulamıyorum demesi bile bana yolumuzun ayrılmasındaki bir neden gibi görünüyor.
Çünkü roman okuyan insan bu durumda zamanını örgütleyen, kendisini denetleyen, kişiliğini kontrol eden birisi olmuyor mu? Ben de sadece onlarla birlikte olmak istiyorum. Ne romanlar var okunacak. Senede sadece dört iyi roman okumak bile başka bir insan olmaya yeter.
Gelecek yıl artık bu kadar çalışmamaya karar verdim. Gene çalışacağım fakat işleriminyönünü değiştireceğim. Zamanım azalıyor.
Onu başka verimler için kullanmalıyım. Gene de güzel filmler, romanlar, şiirler (çok verimli bir yıldı), sergiler olsun dilerim.
Ve dilerim 2017 bir annus mirabilis olur herkes için!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024