Hüseyin ÇAKIR
Başbakan Mısır, Suriye fatihi gibi davrandığında, AB’ye ABD’ye Batı dünyasına rest çekip, siyasal İslam’ın dünya lideri gibi bağırıp çağırdığında, Gezi olaylarında, Taksim’e karşı Kazlıçeşme, Mısır darbecilerine karşı Saraçhane Meydanı’nı Rabia Meydanı yapıp kendi gibi düşünmeyen herkesi darbeci ilan ederek cihat çağrıları yaptı..
Bugün Başbakan’ın ağzından haftalardır ne Mısır, ne Suriye ile ilgili tek kelime çıkıyor. Feryat figan eden partizan medya, partizan yazarlardan da tısssss yok.
Ne oldu, Mısır ve Suriye’ye ye demokrasi mi geldi. İHVAN iktidar mı oldu, Esad gitti mi?
Yarı resmî “el ahram” gazetecileri ve yazarları, “penguen” hikâyeleri anlatıyorlar.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’den sonra kurguladığı ideolojik söylemlerine, politik diline, muhalefete yönelik, nefret, aşağılayıcı, ötekileştirici söylemlerini eleştirdiğimiz zaman, bu eleştirileri TMSF- devlet basını- el ahram- ajitatör-propagandist yazarları; bunlar “Demokrasinin ve Barışın” “Başbakanını yıpratmaktır”, nasıl olur da tünelin ucundaki ışığı görmezsiniz diye kendilerini parçaladılar. Öylesine heyecana kapıldılar ki, bu sevda uğruna içinde bulundukları gemiyi batırmaya niyetlenip Başbakan’ın ‘devlet-i âli’sinin medya gemisine ışınlanmak için, kendileri giderken, deklarasyon hazırlayıp... “gemi batıyor, gemi batıyor” diye herkesi karaya çıkarttılar. Deklarasyoncu öncüler karaya çıkınca Başbakan’ın devlet medyasına hicret ettiler; yaya kalan gemi yoldaşlarını da “serbestiyet” dolmuşuna bindirdiler.
HERKES EMRİNİZ BAŞIM ÜSTÜNE DEMEZ
Başbakan’ın son söylemlerini herkes tartıştı. Ben bu konunun ne özüne, ne felsefesine ne de İslam Fıkıh’ına (zaten bilgim yok) gireceğim. Zaten Başbakan her şeyi biliyor. Siyasi lider olma ile bakan dükkânı sahibi olma, aile babası olma ile ülkeyi yöneten başbakan olma, inanan biri olma ile bütün inanların ve inanmayanların rehberi olduğuna inanan bir ruh hâli içinde. Bunu bir tekke, cemaat içinde yapsa, bu ülkenin zenginliği sayılır. Bu ülkenin başbakanına ve partisine, devletin bütün kurumları, maliyesi, askeri ve polisi, bürokrasisi, eğitim sistemi, turizmi, dış politikası, sporu, bizim vergilerimizle, bizi iyi yönetmesi için “emanet” verilmiştir.
Ama siz, size emanet edileni kendi özel mülkünüz gibi görüp istediğimi yaparım diyorsanız... kusura bakmayın 2013 yılında buna “emriniz başım üstüne” demezler.
Başbakan’a eleştirel söz söylenmesin; ama o, yasa, hukuk, yetki sorumluluk tanımaksızın herkesin her şeyine karışsın! Hakiki Müslümanlar daha iyi bilirler, Hz. Muhammet bile kendine böylesi yetki görmemiş, hiçbir halife bu kadar fütursuz olmamış.
İktidar, güç ve erkin hazzına kapılan bütün liderler, önce haz duyarlar, tabiri caizse ayakları yerden kesilir, tepeye, en tepeye doğru tırmanırlar ve geriye dönüp baktıklarında yalnız olduklarını görürler. Yalnızlaşırlar. Yalnızlaşan liderlerin kaybetme korkusu içlerini kemirmeye başlar. Yalnızlık ve korku, bulunduğu konumu kaybetme korkusuyla birleşince, çevresindeki bütün dostlarını düşman görmeye, onların kendini alaşağı edeceğine, komplolar düzenlediklerine inanır. Kendine güvendiğini düşündüğü insanlardan kalkan oluşturur. Ya da oluşturduğunu sanır. Lider kendini güvende sandığında, çevresindeki yeni kalkan iktidarın nimetlerin tarumar eder, iktidara tırmanır, bir süre sonra iktidarda yalnız olan lider mi iktidar, yoksa ona kalkan olanlar mı iktidar karışır ve varoluş için, lider ve çevresi birbirine kenetlenir.
Böylesi lider ve iktidarın tarihte onlarca örneği var. Bu lider tipleri otoriter ve diktatördür.Venezuela lideri Nikolas Maduro, bir teknoloji şirketinin “fiyatları çok yüksek” dedi diye, askerî birlikler “halkın yararını gözeterek” şirket merkezini basıp, TV, bilgisayar, vs... yağma ettiler.
Bizim başbakan da, Gezi eylemleri sırasında “tencere-tava çalanları ihbar edin” dedi, şimdi de,kızlı erkekli öğrenci evlerini ihbar edin diyor.
YANAĞINI OKŞAYANLAR BİLE İSYAN ETTİ
“Kediyi adıyla çağırmak” kediye hakaret olmayacağı gibi, ideolojik ve siyasi duruşu otoriter olan, dikta eğilimini olguya dönüştürmek için cirit atana da adıyla hitap etmek lazım. Adı komüniste çıkmış olanlar, liberal demokratlar, özgürlükçüler... Zaten kötü niyetli olanlar “Başbakan’ı yıpratmak” istiyorlar. Son tartışmada Başbakan’ın yanağını okşayan “abi”, 27 Mayıs’ın, 28 Şubat’ın mağduru, başörtüsünün yılmaz savunucusu, abla/ bacı da Başbakan’ı yıpratmıyorlar mı?
Twitter: @huseyincakir1
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018