İbrahim Kahveci
Yazıya başlamadan önce peşinen belirteyim: Konu çok zor ve anlaşılması da o kadar karmaşık.
Önce bir kaç tespit:
Bir toplumda işveren de (girişimci) işçi de bir bütünün parçalarıdır. Ne işveren düşmandır ne de işçi köledir.
Ücret düzeyi sorunu tıpkı bugün hükümetin market fiyatlarında yapmaya çalıştığı gibi yasalarla-kamu zoruyla çözülemez. Nihai başarı pazar şartlarının rekabetçi kılınması ile sağlanabilir. O rekabet için pazarın iyi işlemesi ve canlı olması en temel şarttır.
-Marketlerde tavan fiyat uyguladığınızda aslında pazarı bitirir ve yokluğu getirmiş olursunuz. Ücretlerin de kamu gücüyle yükseltilmesi işsizliği getirir.
Yazıda diğer tespitlerimizden de bahsedeceğiz.
Şimdi tabloyu görelim.
***
SGK verilene göre, 2010 yılında 10 milyon 31 bin çalışanın (4/A-özel) aylık ortalama brüt kazancı 1.302 TL’dir. (Brüt asgari ücret ise 760,5 lira. Fark %42)
Kasım 2021’de 16 milyon 257 bin çalışanın ortalama brüt ücreti 5.770 TL’dir. Aynı ayda brüt asgari ücret ise 3.578 lira (Fark %38).
Son 11 yıllık dönemde enflasyon %240; ortalama brüt ücret ise %343 ve asgari brüt ücret %370 artış göstermiştir.
Görüntüde ücret artışı enflasyonun üzerinde gerçekleşmiş görülüyor. Dolayısı ile çalışanlar bir reel gelir kaybına uğramamış, tersine reel kazanç elde etmiştir.
Fakat durum pek öyle değil.
2010 yılında %15 vergi dilimi 8.800 TL’dir ve 2021 yılında 24.000TL’ye gelmiştir. Vergi dilimi artışı %172 ila enflasyonun (%240) altında kalmıştır. Hatta %20’lik ikinci vergi dilimi 22.000 liradan sadece ve sadece %140 artışla 53.000 liraya çıkmıştır. Buradaki artış %140 ila enflasyondaki %240 artışın nerede ise yarısında kalmıştır.
Bunun anlamı şudur: Ola ki işvereniniz size azıcık yüksek maaş ödedi; ola ki okudunuz vs ile yüksek ücret alıyorsunuz... İşte o parayı devlet, ya da devleti yönetenler hemen alıvermişler.
Bunu şöyle ifade edeyim: Son 11 yılda ortalama net ücret asgari ücret oranında artsaydı net maaş 3.945 lira yerine 4.310 lira olacaktı. Ortalama ücretlerde geçen yıl 12 ayın biri gitmiş, yerine 11 ay maaş almış olduk.
***
Şöyle bir hesap yapalım:
2021 yılında aylık 5.770 lira brüt ücretten net kazancınız yaklaşık 3.945 liraya geliyor. 2010 yılında ise 1.302 lira brüt ücretten aylık net kazancımız 913 liraya geliyordu.
Brüt ücret artışı 11 yılda yüzde 240 enflasyonun üzerine çıkarak %343 olmuştu. Ama vergi dilimleri sayesinde çalışanın eline geçen net ücret aynı süre içinde 913 liradan 3.945 liraya çıkarak %332 artışta kalmıştır.. (Yine de enflasyonun üzerinde bir artış görülüyor. Enflasyon oranına göre ortalama net ücret 3.104 liraya çıkacaktı.)
***
Gelin bir de bu hesabı ekmek üzerinden yapalım:
Zorunlu tüketimi en yüksek ürün olan ekmek hesabına göre durum şu: 2010 yılında 913 TL ortalama net ücret ile 1 ayda 443 kg ekmek alıyordunuz. Kasım 2021’de ise 3.945 liraya gelen ortalama net ücret ile alabileceğiniz ekmek artık 434 kg.
Çalışanların ekmek alım gücü enflasyon üzerinde maaş artışına rağmen artmamış, tersine 9 kg azalmıştır.
Kim almış bu ekmekleri? Devlet...
NOT: Ücret artışı enflasyona göre reel artışa işaret etse de ekmek örneğinde olduğu gibi gıda ve alt sektörler olarak: Et-balık; süt-peynir, yumurta; katı ve sıvı yağlar ila sebze sektörlerinde sadece alım gücünü koruyabilmiştir. Çalışanların gıda tüketimi açısından reel bir kazancı maalesef olmamıştır.
YA DEVLET? - EMEKLİLER
Asgari ücreti nihayetinde kamu belirlemiş olsa da ödeyen özel sektördür. Bu nedenle %240 enflasyon ve %310 gıda enflasyonuna karşı özel sektörde ortalama ücret %332 artışla gelir seviyesini koruyabilmiştir. (Gıda dışında reel artış ama gıda da sadece mevcudu korumuş)
Ya devlet-Hükümet ne ödemiş?
2010 yılında 9 milyon 518 bin 704 dosyaya 78 milyar 957 milyon 499 bin lira maaş ödemesi yapılmış. (2010 yılı ortalama emekli maaşı aylık 690 TL)
2021 Kasım ayında ise 13,6 milyon emekliye aylık 35,1 milyar lira ödenmiştir. Buna göre kişi başına emekli maaşı 2.580 liraya geliyor.
Özel sektörün çalışanlarını sadece gıda karşısında koruyan ücretlerine rağmen kamu-hükümet emeklileri gıda harcamasında reel kayba uğratmıştır.
2010 yılında 1 emekli 1 aylık maaşı ile 334 kg ekmek alıyordu
2021 yılında 1 emekli 1 aylık maaşı ile 284 kg ekmek alıyor
Emeklinin aylık 50 ekmeğine kim el koydu?
SONUÇ: Ülkemizde ücretli kesimin maaş düzeyi oldukça düşük seviyede ve refahtan (gıda özelinde) pay alamamaktadır. Asgari ücret ile ortalama ücret farkı giderek azalmakta ve bu durum eğitimle orta-sınıf bilinci oluşmasının önüne set çekmektedir. Oysa demokrasilerin gelişmesi ve hak arayışlarının sağlanması bu sayede güçlenebilir.
Özel sektörün ödediği ücretler nispeten daha fazla artış göstermiş olsa da özellikle emeklilik sistemi adeta yokluk maaşına hapsolmuş durumdadır. Kaybet-kaybet formülünü bir an önce kazan-kazan formülüne geçirmemiz gerekiyor.
Son aylarda yaşanan yüksek enflasyon ve özellikle gıda-kira artışları çalışanları açlık sınırının altına düşürerek yeni bir hak arayışını zorunlu kılmaktadır.
Bu durum sadece özel sektör ödemeleri ile değil, asıl sorumlu olan kamu ve ülke yöneticilerinin sorumluluğu ekseninde ele alınmalıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025