Markar ESAYAN
Türkiye, kendi sorunları, çelişkileri ile normal bir hayatın akıp gitmesi gereken bir ülke.
Ama öyle olmuyor. Hayatımız doğal, kendi iç dinamiklerine uygun gelişmiyor. Sürekli manipüle edilen bir gündeme sahibiz.
Geçmişte de, ne zaman sivil bir irade taşları yerine oturtmaya çalışsa ve ülkede normalleşme belirtileri yaşansa, görünür/görünmez bir el devreye girer, gündemi olağanüstüleştirirdi.
Mesela 6-7 Eylül 1955 hadiseleri...
Menderes'in “Yeter söz milletin” diyerek iktidara geldiği yılların en kritik orta noktasında yaşandı bu provokasyon. Böyle bir organizasyonu yapabilecek derin güç ile beş yıl sonra darbeyi yapacak irade arasında bir bağ mutlaka olmalıydı değil mi?
Bir ülkede birbirine denk iki derin devlet olur mu? Olmaz.
Rekor oyla seçimleri kazanan ve darbe yetişmese belki sıradakini de kazanacak olan Demokrat Parti, meşru sivil bir yönetim olarak halkçı politikalar uyguluyor, ama ülke normalleşmek yerine gerildikçe geriliyordu.
Menderes döneminde Osmanlı'dan sonra ilk kez Ermeniler manastır niteliğinde bir okul açmış, Haçaduryan Menderes'in ricasıyla Arjantin'den İstanbul'a gelip Patrik olmuştu. Manastır açılması Haçaduryan'ın Menderes'ten ricasıydı.
Türkçe ezanın terk edilip aslına dönülmesi gibi, ülkenin normalleşmesi adına birçok şey yapılıyordu.
Darbeden sonra Patrik Haçaduryan “Menderes'çi olduğu için, cemaate birçok cezalar verildi. Bunlardan birisi, 1934'te ilga edilmiş sivil meclisin çalışmasına izin verilen eğitim, emlak, sağlık gibi alt komisyonlarının yasaklanacak olmasıydı. Sonra vakıf mallarına el koyma pratikleri başladı.
Bir kural olarak normalleşme süreçleri olağanüstüleştiriliyor, anormal süreçler de normalmiş gibi gösteriliyordu.
27 Mayıs tarihinin demokrasi bayramı olarak kutlanması ve ortalığın sıradaki sivil iktidara kadar normalleşmesi gibi...
12 Eylül 1980'e kadar savaş alanı olan ülkenin, Demirel'in dediği üzere, darbeden sonra bir günde normalleşmesi gibi...
Özal'la normalleşmeye başlayan Türkiye'nin, medya sayesinde gerildikçe gerilmesi, Kürt sorununa eğileceği sırada Özal'ın ölmesi ile başlayan o karanlık yılların medyada normal karşılanması gibi...
Görüldüğü üzere bu denklemde, normal ile anormalin yerlerinde bir sorun, ters yüz olmuşluk var.
Seçilmiş bir hükümet ve lider ne zaman ülke hayrına bir şeyler yapıyorsa, ülkedeki olumlu gelişmeler ülkenin felaketine yoruluyor, ters yüz ediliyordu. Güçlü liderler linç ediliyordu.
Ne zaman ki, o sivil lider ve partisi hal edilmeye karar veriliyorsa, ülke karışıyor, ekonomi çöküyor, terör artıyordu. Maksat hasıl olunca da tüm anormallikler ya buharlaşıyor, kalıcı olanlar ise görmezden geliniyor, vak'a-i âdiyeden sayılıyordu.
Bunun sürekli piyasaya sürülen şablon bir mekanizma olduğu çok belli.
6-7 Eylülleri, Maraş, Çorum, Sivas katliamlarını bu noktadan değerlendirmek gerekiyor.
Bu tespitler hedefteki sivil hükümet ve liderlerin hatasız olduğunu ima etmiyor. Mesela Menderes dönemindeki Tahkikat Komisyonları gibi uygulamalar ciddi hataydı. Ama bu hataların kolaylıkla yapılmasını sağlayan acımasız bir baskı kuruluyordu bu zayıf yönetimlerin üzerinde...
Birçoğu da derin devletçe yapılıp hükümetin üzerine atılıyordu. Hükümetler de zaten ne olduğunu anlayamıyor, anlasa bile devlete hakim değilim diyemiyordu.
AK Parti gibi, Menderes, Özal ve Erbakan da hükümet olduklarında aslında devlete ve bürokrasiye hakim değillerdi. Ama hükümet oldukları için devlet de oldukları farz ediliyordu. Hatta belki kendileri de bu konuda yanlış algıya düşerek kendilerini devlet yerine koyabiliyordu.
Sayın Erdoğan, bu sorunun kaynağının devlet sistemi olduğunu, bu sistemin kurulmuş saat gibi, güçlenen sivil yönetimleri yutmaya ayarlandığını anladığı için sistem tartışmasını açtı.
Hangi meşrep ve ideolojiden olursa olsun, bir ülkede hükümet eden gücün gerçek iktidar olabilmesi gerekiyordu. Bu iktidarı ise ancak sistem içinde yine halkın meşruiyetine dayalı, çoğulcu esaslı yasama ve yargı kuvvetlerinin denetleyebilmesini sağlamak durumundaydık.
Hala da öyleyiz.
2013 yılının başından itibaren farklı ve ölümcül şekilde harekete geçen gayrımilli ittifakın asıl amacı, Erdoğan'ın şahsından, AK Parti'nin kendisinden ziyade, bu bağımsızlaşma hamlesini engellemektir.
Bu kadar zıvanadan çıkmalarının nedeni, AK Parti'nin 2013 itibarıyla bunu yapma aşamasına gelmiş olmasıdır. O yüzden üç seçim öncesi tüm güçleri ile harekete geçtiler.
Çünkü Türkiye “elden” gidiyordu.
Bu durum Abdülhamid Han'dan beri değişmemiştir. Abdülhamid'i hal etmeden Osmanlı'yı istendiği gibi parçalayamayacaklarını anlamışlardı. Çünkü tüm hatalarına rağmen o özgün bir liderdi.
Yaşadığımız, 1900'lerin başından farklı değil. Dün olduğu gibi, bugünün neo-İttihatçıları AK Parti'yi hal etmeye çalışıyor. Dün olduğu gibi bugün de medya ve kara propaganda ile toplumsallık yaratıyorlar.
Çünkü üst akıl tarafından bizzat bu iş için yaratılmışlar.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019