Markar ESAYAN
AK Parti’nin hem teşkilatında hem de belediyelerde yapmakta olduğu değişim üzerine henüz hiçbir siyaset bilimi analizi okumadım.
Varsa yoksa kim bıraktı, kim bırakacak? Acaba direnen olacak mı veya bırakan kişilerin yerine kimler gelecek?
Oysa demokrasi tarihinde belki de ilk kez yaşanan bir olayla karşı karşıyayız. Bir parti seçimlerden yaklaşık iki sene önce, kendi inisiyatifiyle köklü bir özeleştiri ve değişim sürecinden geçiyor. Bütün ülke bunu konuşuyor. Çünkü bu çok önemli bir durum.
Yine çoğunluk bu özeleştiri ve değişim hamlesini 2019 seçimleri ile açıklıyor. Tabii ki bu çok önemli bir neden. Ama önemli nedenlerden sadece birisi. Oysa aktüel nedenlerin yanında başka yapısal nedenler de var.
Bu yapısal nedenler pek konuşulmuyor, irdelenmiyor. Dolayısıyla böyle istisnai bir tasarrufu anlayamayanlar da olabiliyor.
Değerli arkadaşlar, 16 Nisan anayasa değişikliğiyle siyasetin yapısı çok köklü bir şekilde değişmiştir. “Milletle siyaset” bir tercih meselesi olmaktan çıkmış ve temel bir kural haline gelmiştir. Bu şövalyeliği ancak Erdoğan ve AK Parti gibi bir hareket yapabilirdi.
Derdi olmayan bir parti için yapılan şey “durduk yerde rahatı bozmak”tan öteye bir şey değildir. Çünkü artık yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, kolayından seçim kazanmak yoktur. Yüzde yirmi oyla iktidar partisi olunabilecek bir sistemden, yüzde 50+1 oranının kesin baraj olduğu bir sisteme geçtik. İpler de tamamen milletin eline geçti.
Bütün teşkilatın, belediyelerin, siyasetçilerin bu değişimi anlaması gerekiyor. Anlaması ve hazırlanması…
Çünkü Türkiye aynı zamanda bir Sırat Köprüsü’nden geçiyor. Hata payı, telafi imkanı yok denecek kadar az.
İkinci olarak AK Parti, yokluğu ile varolmaya çalışan bir ana muhalefet şanssızlığı ile karşı karşıya… CHP ve genel başkanının zayıflığı AK Parti cephesinde genelde bir avantaj olarak okunmuştur. Ama hiç de öyle değil. AK Parti güçlü/itibarlı/milli bir ana muhalefet partisinin yokluğunda, doğru eleştiri ve yapıcı rekabet şansından yoksun. Dolayısıyla, kendi kendisinin de muhalifi olmak zorunda.
Öte yandan, ne kadar başarılı olursanız olun, 15 yıllık bir iktidar sürecinin olumsuz etkileri ile de yüzleşmek zorundasınız. Seçmende ister istemez oluşan “hesaplaşma” arzusunu yönetmek durumundasınız.
İşte bu temel nedenler sonucunda, Genel Başkan Erdoğan çok cesurca ve özgüvenli bir harekette bulunuyor. Tüm bu süreçleri 2019 seçimleri öncesine çekerek siyasette geleceğe/geçmişe hareket edebilen bir zaman makinesi icat ediyor.
Bunu yaparken de, mesela mimarideki sıkıntılar için kendisini de mahkum ediyor.
Yapılan doğrudur, halkın talebidir ve bunu bu boyutta yapabilmek ancak AK Parti’ye yakışır.
Olay ne tasfiye ne de vefasızlıktır. Yaşadığımız köklü değişime AK Parti ve ülkeyi hazırlama zorunluluğudur.
Ben böyle bir durumu tarihte hiçbir ülkede yaşandığını duymadım.
O yüzden zorluk çıkarmak yerine, Genel Başkan Erdoğan’ın bu ağır yükünü paylaşmak doğrusu olacaktır.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019