Mehmet TIRAŞ
Gazeteleri tarıyorum internette elimde kalem kağıt birden gözüme bir yazı çarptı,19 Temmuz 2013 tarihli..
Milli Gazetenin kıdemli köşe yazarlarından yazıları genelde din içerikli olur, bu yazarın yazılarına ben de zaman zaman göz atarım Mehmet Şevk Eygi’ne yazmış diye, yazının başlığı dikkat çekici tabi:
”TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Beyefendiye” diye.Hemen yazının çıktısını aldım ve dikkatlice okumaya başladım.
Din içerikli saygı selam ve ramazan ayına vurgu yaptıktan sonra rahatsızlığına geçiyor ve müsaade isteyerek rahatsızlığını uzun bir mektup ve öneriler haline getirerek dile getiriyor Eygi Başbakan’a!.
“Yazının konsepti Diyanet İşleri Başkanlığı(DİB) ında yaşanıyor: “Büyük bir vilayetimizin(o vilayeti belirtmiyor Eygi) kadın müftü yardımcısı binlerce caminin kadınlara ayrılmış bölümlerdeki kafes ve perdeler,din görevlilerini,bu emrimi yerine getirmezseniz canınızı yakarım” diye tehdit ederek,çıkarttırmıştır.”
Bu perdelerin çıkarttırılması ilk defa oluyor diyor hatta Osmanlı da ve cumhuriyet tarihinde darbeler döneminde bile olmadı,diye de uyarıda bulunuyor Başbakan’a yazar..Devam ediyor;
Camilerden çıkartılan kafes ve perdelerin çıkartılması,milyonlarca dindar Müslüman’ı derinden yaralamıştır..
Başbakan’a uyarılarda bulunuyor Eygi bunu da ‘on bir uyarı’ diye sıralıyor:
Birinci uyarı çok ilginç ve çarpıcı geldi bana,din ile şikayetinin ne alakası var anlamış değilim; şöyle diyor Eygi:
“Taksim gezisinin ikinci perdesi sahneye konulacaktır.Bu seferki fitne birincisinden kat kat büyük,yakıcı ve tahripkar olacaktır.Gafil olmayalım.”
Anlaşıldığı kadar yazar din üzerinden gezi olaylarını yorumluyor ama gezi direnişinin çıkışı üstüne olumlu bir şey söylemiyor. İnançlı bir insan gibi değil de AKP’nin parti görevlisi gibi bakıyor.Hayatı din üzerinden Tanrı korkusuyla bakan birisi hiç mi ortalama 2.5 milyon insanın 40 gün sokaklara dökülmesinden etkilenmez.
İkinci uyarısı daha çarpıcı ben ilk defa okuyorum veya duyuyorum; DİB’lığını feministlerin ele geçirdiğini,söylüyor:
“Diyanet feministlerin,camilerdeki kadın bölümlerinin önlerindeki kafes ve perdeleri kaldırmaları büyük bir bid’at ve fitnedir” diyerek;Müslümanlar emr-i ve nehy-i münker yapmazlarsa genel bir afet ve tokat gelebilir,diye de başbakanın dikkatin çekiyor!.
Çok merak ettim diyanetteki feministler demesini.Acaba kaç tane DİB’ lığında seküler hayatı savunan kadın var?
Üçüncü uyarısı:
“Müslümanların büyük bir kısmı zekatlarını Kur’ana,sünnete ve şeriata uygun şekilde vermemektedir.Zekat almaması,toplamaması gereken bir takım dernekler,cemaatler,vakıflar,tüzel kişiler fıkha aykırı şekilde zekat toplamaktadır.Bu büyük bir isyandır.”Başbakana kuran üzerinden toplumu yönetmesini ve politikasını din esaslı götürmesini öneriyor,ismini belirtmediği ama işaret ettiği derneklerin ve vakıfların kulaklarını çekmesini istiyor.
Yazarın Başbakana bu uyarı önersinde bu büyük bir isyandır sözünü okuyunca;Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti değil de yoksa,devletin din esaslı yönetildiğine kapıldım ve şaşırdım ve Gezi olayları üzerine içeride ve dışarıda gelen ortak tepki Erdoğan’ın dini otoriterleşmeye gittiği konusunda demokratik dünya kamuoyu mutabık olmuştu.Bunu Eygi’nin öneirleri de teyit ediyor.
Beşinci uyarısı daha çarpıcı yazarın:
“Parayla namaz kılınamayacağı gibi,para karşılığında tarikat ayini ve zikrullah yapılamaz” diyor.
Ne yalan söyleyeyim ben parayla namaz kılınamayacağı sözünü ilk okuyuncapara ile namaz kıldırılamaz,diye anladım sonra tekrar okuyunca fark ettim ki;”para ile namaz kıldırılamaz değil de para ile namaz kılınamayacağı imiş.
“Aslında Eygi kendisi de çok iyi bilir ki; İslam dininde para ile namaz kıldırılamaz ama nedense yazar buna değinmiyor ve DİB’lığında imamların para ile namaz kıldırdığı ve DİB’lığında dönen para ve puldan geçim kapısı olmasından hiç söz etmemesi aklına gelmediğinden, değil de; işine gelmediğinden ıskalıyor.Çünkü DİB’lığının örgütsel potansiyeli devlet ve toplum üzerinde çok büyük bir ağırlık oluşturmuş vaziyette; bunu saygınlık anlamında söylemiyorum,güç ve toplumun inançları üzerinden etkileme anlamında belirtiyorum.
Yedinci uyarısı:
“Ülke çapında bir ilmihal öğrenme ve öğretme kampanyası açılmalıdır” diye devam ediyor.
“Temel hak ve özgürlüklerden,insan odaklı beşeri ilişkilerden hiç mi hiç bahsetmemesi ve dine dayalı bir devlet yönetmesini; din ağırlık eğitime yoğunlaşması konusunda başbakan çağrı da bulunuyor.”
“Oruç tutanların oranında düşme olduğunu söylüyor İstanbul da oruç tutanların yüzde 40’a,İzmir de ise yüzde 20’ye düştüğünü söylüyor ama böyle bir araştırmanın kaynağını da vermiyor;halkı oruç ibadetine ve namaza davet etmeyen bilenler,sorumlular büyük vebal altındadır.Korksunlar,diyor Eygi.Kıyafet konusunda da bazı tesettür kıyafetleri ve örtüleri islama Kur’ana ,sünnete,şeriata uygun değildir,diye dikkat çekiyor dokuzuncu uyarısında Başbakanı yazar.Gıdadan evde beslenen domuza kadar her şeyi ele alıyor, toplumu yönetmede; din esaslı bir yönetimde eksiklikler var demeye getiriyor Başbakan’a.”
Eygi, yazısını yorumdan çok öneriler üzerine oturtuyor..
Başbakan’ın da bu önerilere önem vereceğini tahmin ediyor haklı da yazar çünkü; Başbakan demedi mi;dolma bahçe ofisimden bakıyorum Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetinden rahatsız oluyorum,diye..
Erdoğan, özgürlükleri din ve mezhep üstünden tanımlaması,tek din demesi,seçmeli kuran dersini müfredata koydurması,dindar nesil yetiştireceğim,neslimizi bozdular,caminin dışında başka bir ibadet yerini tanımayız,kürtaj yasağı,Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu,alkol ve sosyal hayat üstüne söylediklerini hatırlayınca,yazarın uyarısı boşuna değil,durmak yok yola devam demek istiyor.
Eygi’nin devleti dini esaslara göre yönelt diye Başbakan’a bir mektubu yazmasının nedeni anlaşılmıyor mu?
Bir kere bu anayasal bir suç,başta toplumu din ve mezhep üzerinden siyasi iktidara çağrı yapması,yazarın.
Gerçi bizde ne kadar safız sanki Erdoğan kendisine ağrı yapandan farklı yaklaşıyor da..
Ben yazarın böylesi bir mektubu kaleme almasını çok doğal görüyorum geline süreç açısından.
AKP’nin 10 yıllık iktidar döneminde 8723 cami yapılmış yani,2 günde bir cami yapılıyor Türkiye de.Her yıl DİB’lığı 10 bin personel talep ediyor devletten, bunu Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ bir televizyon kanalında yüksek sesle dillendirdi.AKP’nin 10 yıllık iktidarında diyanetin bütçesi 11 bakanlığın bütçesine eşitlenmiş.DİB’lığı devlet içinde personel olarak üçüncü sırayı alıyor tam 130 bin kadrolu elemanıyla bunun 75 bini imam;ayrıca devlet protokolünde DİB’lığı 51.sıradan 10’cu sıraya getirilmiş;sosyal politikalarımıza Başbakan evrensel hukukla değil de; DİB’lığının açıklamalarıyla karşılık vermiyor mu;kürtaj ve Alevilerin Cem evleri talebi konusunda.Başbakan demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde engel oluyor, yargı ayağımıza takılıyor sözleri bir hukuk devletinde olacak şeyler mi?
İslami kesim, DİB’lığını kullanmadığı dönemlerde yani iktidara kendilerine yakın bir hükümet olmazsa DİB’lığı tasfiye edilmeli cemaate bırakılmalı,devlet elini DİB’ lığından çekmeli derler,kendilerinin destekledikleri siyasetçiler iş başında ise; hiç söz etmezler ve muhalefetteki konuşmalarını da unutturmaya çalışırlar..Başbakan muhalefette iken böyle değil miydi,Refah Partisinin kapatılma gerekçelerinden biri,DİB’ lığının özerkliğini savunması, savcılık iddianamesine girmedi mi?
Parayla namaz kılınmaz ama para ile namazın nasıl kıldırıldığına bir açıklık getirir misiniz,ey topluma fetva veren sözde inançlı insanlar.
Sizin gibi düşünmeyen ve inanmayanların ödediği vergileri ile DİB’lığı üzerinden hayatınız idam ediyorsunuz ama helal mı haram mı, diye de bir sorun,öpüp öpüp anlınıza koyduğunuz, o kutsal kitap ne yazıyor?
Başbakana mektup yazan bu şahıs ta olmak üzere;AKP’e iktidarından beslenen,etrafında dolaşan sözde dindar geçinen, konuşup-yazanlar sanki ahrette insanları bunlar sorgulayacakmış gibi bir eda içindeler!.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları

















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025