Muharrem Sarıkaya
BİR ay aradan sonra açılan TBMM’de dün istisnasız bütün siyasi partilerin grup yöneticileriyle sohbet ettim.
Hepsinin de üzerinde durduğu bir soru vardı:
“Gerilim kime yarıyor?”
Sözünü ettikleri AK Parti’nin CHP’ye yüklenmesiyle başlayan ve karşılıklı sertliğe ve açılan davalara dönüşen gerilim...
Bir yenisine de dün tanıklık ettik.
Şunu baştan belirteyim ki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu denli kızgın halini kürsüde ender gördüm…
Sanırım bir önceki Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi sonrasındaydı…
Dünkü ise öfkesinin zirvesiydi…
CHP yöneticileri ile kulis sohbetimden anladım ki Kılıçdaroğlu bu sert üslubu devam ettirmekte kararlı.
Yapılan araştırmalar ve Kılıçdaroğlu’nun TBMM tatili sırasında bölgelerde görevlendirdiği milletvekillerinden gelen bilgiler, kamuoyunda bu üslubun tuttuğunu raporlamış.
CHP yönetimini hareketsiz, söylemde etkisiz ve güçsüz, ürkek bulan sosyolojik tabandaki kararsızlığa kaçışta tersine dönüş başlamış.
BÜTÇE KONUŞMASIYLA YÜKSELDİ
Önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Böke’nin ardından da Kılıçdaroğlu’nun özelleştirilen otoyol ve kamu mallarının iktidara geldiklerinde devletleştireceklerine ilişkin söylemi bu kesimde etkili olmuş.
Üzerine Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşmasındaki performansı binince giden oylar geri dönmeye başlamış.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın odasında Kocaeli, Yalova’nın da arasında bulunduğu bir çok ilden gelenler vardı.
Hemen hepsi partinin etkin isimlerinin söyleminin sertleşmesinden hoşnuttu; CHP liderinden devamını bekliyordu.
DAHA DA SERTLEŞECEK
Bütçe konuşmasından bugüne seçmenden gelen tepkinin olumluya döndüğü, sahada karşılık bulduğuna vurgu yapılıyordu.
Anlaşılan o ki bundan böyle bildiğimiz sakin, çelebi üslup içinde tepkisini koyan Kılıçdaroğlu yerine, sert söylem geliştiren CHP lideri bulacağız…
Grup toplantısında valilere yönelik, “Hepiniz militansınız. Hepiniz yolsuzluğun, ahlaksızlığın militanısınız…” söylemi de bunun getirisi…
Bir noktaya daha dikkat çektiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP liderine açtığı bir milyon liralık tazminat ve son dönemdeki sert sözleri de giden seçmenin dönüşüne yol açmış…
Bir daha altını çizeyim ki, bütün bunlar CHP’nin genel merkez ve yerel yönetici kadrosunun görüşü…
Geçmiş deneyimlerim de bana gösteriyor ki yüksek sertliğin ölçüsünün tutturulması zordur; yukarı çıktıkça çarpan oksijen gibi bazen umulmadık sonuçlar doğurur…
TEMENNİ PAKETİ
Millet İttifakı’nın diğer cephesine, İYİ Parti’ye gelirsek…
Son günlerde yoğun olarak parlamenter sisteme dönüş konusunda hazırlığını tamamlamak üzere olduğu Anayasa çalışması ile uğraşıyor.
Bu arada İYİ Parti lideri Meral Akşener’in kentlerde sokakta esnaf ve vatandaş ile sohbetlerinden olumlu dönüş alınmış, devam ettirmekte kararlı…
Anayasa değişikliği çalışmasına gelirsem; bunun İYİ Parti’nin olmazsa olmaz metni olarak çıkarmak istemiyorlar.
Bunun CHP veya Millet İttifakı’nın olası bileşenleri ile aralarında sorun varmış gibi gösterilmesine neden olabileceğinden çekiniyorlar.
O nedenle adını, “Temenni metni…” olarak koymuşlar.
TARTIŞMAYIN UYARISI
Akşener de milletvekili ve parti yöneticisi arkadaşlarını Anayasa metni üzerinde kesinlikle konuşmamalarını istemiş; halktan ve akademik çevrelerden gelecek sesin önüne geçilmemesi gerektiğine vurgu yapılmış.
Metinde değişmezlerin olmadığı, her maddenin değişebilir nitelikte olduğu, bunun bir eskiz çalışmasından ibaret bulunduğunun da altı çizilecekmiş.
Aktarıldığına göre Gelecek Partisi’nin hazırlayıp bir süre önce partilerin görüşüne sunulan metin ile arasında öyle yüksek oranlı görüş farkı bulunmuyormuş.
Dediler ki; “Bizim metin kamuoyunda tartışılıp belirli bir olgunluğa erişmesinden sonra, parlamenter sistemi savunan bileşenler olarak biraraya gelip ortak metin çıkaracağız…”
BAHÇELİ’NİN MESAJI
MHP lideri Bahçeli’nin grup konuşmasında en dikkat çeken nokta ise CHP’nin aksine tabana verilmiş “gerilimden uzak durun” mesajıydı.
Bahçeli, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, gazeteciler Orhan Uğuroğlu ve Afşin Hatipoğlu’na yönelik saldırının MHP ile ilişkilendirilme çabasının olduğunu belirterek tepki gösterdi.
Bunu MHP’ye karşı “hayasız bir tuzak” olarak değerlendirdi, “Taraf olmadığımız saldırının faili olarak gösterilmek ucuz bir provokasyondur…” deyip noktayı koydu:
“Hiç kimse şiddet ihalesini üzerimize yıkmaya çalışmasın…”
Bahçeli, 1990 başından bu yana benzer yaklaşımı sürdüregeldi ve ülkücü gençleri sokaktan kütüphaneye, dershaneye çekmeye gayret gösterdi.
O dönemki ardı sıra gelen kongre konuşmaları da bunun en iyi kanıtı.
Şurası açık ki büyük başarı da elde etti.
Bugün gelinen noktada sokakla isimlerinin anılıyor olmasından rahatsız olduğunu dünkü konuşmasıyla bir daha sergiledi.
Konuşması içeri de verilmiş önemli mesajdı…
Bu arada HDP ile ilgili tutumunu değiştirmedi, parti kapatmaya karşı olduğunu ancak Anayasal düzeni tehdit edilen partilerin de kapatılması gerektiğine vurgu yaptı.
Şunu gördüm ki kapatılma veya Hazine yardımının kesilmesi endişesi HDP’de de yüksek oranlı görünüyor.
Son dönem ardı sıra gelen davalar, Kobani dosyasının tekrar açılması dahil, ardı sıra gelen soruşturmalar ve son olarak İstanbul Esenyurt İlçe binasında bulunan PKK ve Öcalan pankartları HDP’de kapanma olmasa dahi Hazine yardımının kesilmesini beraberinde getireceği algısını arttırmış.
AK PARTİ’NİN SONDAJI
AK Parti kulisindeki sohbetin ağırlıklı konusu son dönem esnaf ve sanatkara dönük ekonomik yardım paketlerinin getirdiği olumlu hava.
Ancak salgın dolayısıyla birçok işyerinin kapalı olması, işsizliğin artması milletvekilleri üzerindeki baskıyı da arttırmış.
Yakın geçmişe kadar yanlarına gelen üç kişiden ikisinin talebi iş oluyormuş; diğer kişi de konuşmasının sonunda bir yakını için iş talebini iletiyormuş.
Ancak son dönemde iş için gelen sayısında düşme olmaya başlamış; bunu umudun kesilmesi olarak görüyorlar.
Şurası açık ki AK Parti grubunda Erdoğan’ın içinde bulunulan durumdan çıkışın yolunu bulacağına yönelik inanç yüksek.
Erken genel seçimin olabileceğine AK Parti gibi aslında diğer partiler de inanmıyor.
AK Parti grubu ağırlıklı olarak ekonomi ve yargıda yapılacağı ve son aşamasına geldiği söylenen reform paketini bekliyor.
Tatil döneminde memleketlerinden dönen milletvekillerinin aktardığı bilgilere yoğunlaşıyor.
Bir de bugün yapılması planlanan AK Parti Grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceği mesajları bekliyor…
AŞI TATİLİ
Meclis bu hafta ele almayı planladığı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nu bu hafta içinde çıkarıp tekrar “aşı tatiline” girecek.
Aslında bu cümleyi duyunca benim de aklıma ilköğretim yıllarında karşılaştığımız tatil durumu geldi.
Aktarıldığına göre TBMM Sağlık Bakanlığı ile yaptığı protokol gereği pazartesi gününden itibaren milletvekillerine aşı yapılmasını sağlayacakmış.
Bir yığılma olmaması, milletvekillerinin diledikleri yerde aşılarını yaptırmalarına olanak tanınması için bir hafta daha tatile girmesi hedefleniyormuş.
TBMM’nin dünkü durumu bundan ibaretti…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021