Şahin ALPAY
CHP ile MHP'nin “ruh ikizleri” olduğunu, henüz güç kirlenmesine uğramadığı yıllarda dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan söylemişti. Haklıydı. CHP ve MHP Türkiye'nin Kemalist partileridir. Biri Kemalizm'in otoriter laiklik, ötekisi otoriter kimlik politikalarının temsilcisidir. İki parti de çeşitli yenilenme çabalarına sahne olmalarına rağmen, temel Kemalist vasıflarını geride bırakıp, siyasetin geniş kesimleri kucaklayan ana akımı olmayı başaramadı.
Oysa temel gerçek şu ki, askerlerin 27 Mayıs'tan 28 Şubat'a uzanan bütün ihya çabalarına rağmen otoriter Kemalist politikalar uygulanamaz hale geldi. Kemalizm'in demokratik siyasetin, parlamentonun dışında bırakmaya çalıştığı İslami akım kendini yenileyerek üç dönem tek başına iktidar oldu; Kürt siyasi hareketi de kendini yenileyerek büyüyor, bu seçimde oy oranını ikiye katladı. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, otoriter laiklik politikalarını gözden geçirme yolunda kimi mahcup adımlar attıysa da, askeri vesayetçilikle bağlarını koparma, inanç özgürlüğünü içtenlikle savunma konularında toplumu ikna etmeyi başarmaktan uzak. Oy oranı yüzde 25 ile yerinde sayan CHP, Türkiye siyasetinde dar bir alana sıkışıyor. Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP, siyasette şiddetle arasına çizgi çizmekte hayli başarılı olduysa da asimilasyoncu, tek – kültürcü kimlik politikalarında ısrar ederek aynı konumu paylaşıyor. Bu seçimde AKP'ye tepki oylarıyla oy oranını birkaç puan arttırarak yüzde 17'ye çıkardı, ama mevcut politikalarıyla ulaşabileceği sınıra dayandı.
Oysa 7 Haziran seçimleriyle birlikte Türkiye siyasetinde yeni bir gerçekle karşı karşıyayız. Temel hak ve özgürlüklere sahip çıkan politikalarla 2002'den itibaren siyasetin merkezine oturan AKP, üçüncü iktidar döneminde temel hak ve özgürlüklere sırt çevirerek gerileme dönemine girdi. Rotasında çok büyük bir yenilenme yapması, 2011 öncesinin toplumun hemen bütün kesimlerini kucaklayıcı politikalara dönerek siyasetin merkezindeki yerini koruması artık beklenmiyor. AKP'nin boşalttığı siyasi merkezi kim dolduracak; hangi parti ya da siyasi akım toplumu kucaklayan politikalara sahip çıkarak büyümek imkanı bulacak? Bu, Türkiye siyasetinin önünde duran belki en ciddi soru.
Bu soruya MHP açısından bakarsak, şurası muhakkak ki, MHP eğer büyümek, olgunlaşmak ve toplumdan gördüğü desteği arttırmak istiyorsa, Kürt sorununa yaklaşımını gözden geçirmek zorunda. Nüfusun çok önemli bir parçasını oluşturan Kürt yurttaşların ortak talepleri, varlıklarını inkar eden yurttaşlık tanımının anayasadan çıkması, anadilde eğitim hakkının tanınması, ülke çapında yerinden yönetim reformu yapılması. Türkiye bu talepleri karşılamadan ne barış ve huzur bulabilir, ne de bütünlüğünü koruyabilir.
Siyasi partiler yaygın önyargılara sarılarak her zaman kendilerine siyasette bir yer bulabilirler; ama o önyargıların günün ihtiyaçlarına uygun olarak geriletilmesine öncülük etmeksizin büyümek ve ülkenin kaderinde etkili olmak imkanı bulamazlar. Çok – partili siyasi hayatımızın temel bir gerçeği, temel hak ve özgürlüklere sahip çıkan partilerin büyüdüğü, bunlara sırt çevirenlerin gerilediği.
Sadece Kürtlerin değil ayrımcılığa uğrayan bütün kesimlerin hak ve özgürlüklerini savunan yeni politikalarıyla HDP, Kürt siyasi hareketinin şiddetten arınması ve ülke bütünlüğünün güven altına alınması açısından çok büyük bir şans. İç barışın tesisine ve ülke bütünlüğüne önem veren MHP dahil herkesin HDP'yi bu çizgide ilerlemeye teşvik etmesi gerekmez mi?
MHP'nin 7 Haziran sonrasında HDP ile her türlü işbirliğine hayır diyen politikası, Türkiye'nin temel ihtiyaçlarına ters düştüğü gibi, partiyi marjinal kalmaya mahkum ediyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020