Tuncer KÖSEOĞLU
Fransız yazar ve düşünür Albert Camus, “Başkaldıran İnsan” adlı eserinde, “Özgürlük olgusu, insanın özgürlük bilincine oranla gelişmemiştir. Başkaldırı, haklarının bilincine varmış kişinin işidir…” der. Dün işe geldiğimde ajansa düşen haberlere göz atarken memleketin üç bir yanından mağdurunun “kadın” olduğu üç ayrı cinayet haberi okudum. Cinayetler “olağan” hale gelmiş olmalı ki haberler birçok internet sitesinde “Bir kadın cinayeti daha…” başlığı ile verilmişti. Cinayetin kendisi başlı başına olağandışılık arz ederken kadın cinayetlerini bu “olağanlık” kurgusu üzerinde vermek zaten kadına yönelen şiddetin bir başka adı sanırım. Kadınların yaşadıklarına “isyan” ederek başkaldırılarını görmezden gelip, ödedikleri ağır bedelleri sıradanlaştırma halidir bu, “…. daha, daha, daha” demeler.
Günün akşamında okuduğum kadın cinayetleri üzerinde kafa yorarken, uzandığım koltukta izlediğim bir dizide erkek oyuncunun sevdiği kadınla ilgili arkadaşına söylediği replikle irkildim. İrkildiğim, repliğin korkunç bir olayı anlatması değildi, sıradan ve tekdüze olmasıydı aslında. Erkek oyuncu senaryo gereği ayrı yaşadığı kadınla ilgili “Onu çok kıskanıyorum. Günün birinde bir delilik yapmaktan korkuyorum” diyordu. Burada erkek oyuncunun “Bir delilik yapmaktan korkuyorum” demekle neyi kastettiğini sanırım herkes anlamıştır. Ne kadar sıradan ve toplumsal hücrelerimize işleyen bir cümle değil mi? Aynı filmde kadın oyuncu bu cümleleri sarf etse, “delilik” yapmaktan kadının çekip gideceğini ya da canına tak edip intihar edebileceğini düşünürdük. Oysa bir kadını intihara sürükleyecek nedenleri oluşturmak da başlı başına bir cinayet. Erkekler, kadınları sadece öldürmekle kalmıyor, onları yaşamdan alacak nedenleri de oluşturuyorlar. Ve bizler bir film izler gibi izliyoruz bu olup bitenleri, giderek daha da sıradanlaştırarak.
Oysa yaşananlar sıradan olaylar zincirinin bir halkası değil, kadının başkaldırısının kendisine ödettirilen ağır bedelidir. Yıllarca ezilen aşağılanan her türlü şiddete maruz kaldığı halde erkeğine “biat” etmesi istenen kadının başkaldırısıdır bu. Kendi haklarına ve varlığına sahip çıkma mücadelesidir. Aslında şu anda sıradanlaştığını sandığımız şey kadınların o başkaldırıyla birlikte toplumda yarattığı dönüşümdür, devrimdir. Şiddete uğrayan kadın artık bu şiddeti sineye çekip içselleştirmiyor. Boşanıyor, kendine yeni bir hayat kuruyor. Bunun mücadelesi içine giriyor. Eşinden dayak yiyip, baba evine dönen kadına bir tokat da kendisi atıp, “Senin yanın kocanın yanı… Oraya dön” diyen babalar da kalmadı artık. Kızlarına sahip çıkıyor aileler çoğunlukla. Mutlak erk üzerine kurgulanmış erkekler, kadınların bu başkaldırışı karşısında çaresiz bir şekilde bakakalıyorlar giden kadının ardından.
Erkek her ne kadar giden kadının geri döneceğini düşünse de hayat gerçekte öyle akmıyor işte. Bir kadın gitmişse gitmiştir bir kere ve yoktur bunun dönüşü. İşte erkekler, bunu kabullenmekle zorlanıyor çokça. Kendisine öğretilen böyle değildi çünkü. Ya da toplum onu peşinen hükmeden ilan etmiş, erki üzerinde savaşması gerekmemişti. İşte bu algılarla büyüyen erkek, tek bildiği şeyi yapıyor çaresizlik içinde. Şiddete başvuruyor, bazılarının sonu ölümle biten…
Kadınlar kendi hayatları ve özgürlükleri için başkaldırmakla sadece kendini değil erkekleri de değiştiriyorlar. Bu değişimde çatışma kaçınılmaz. Kadınlar hayatın içinde daha fazla yer almak, kendi kimlikleriyle mücadele ederken erkeklerin geçmişten gelen egemenliklerini kırmak içinde mücadele ediyorlar. Toplumda giderek sıradanlaştırılmak istenen kadın cinayetlerinin temel nedeni işte budur. Haklarının bilincine varmış kadının, erkek toplumla mücadelesi gazete sayfalarına zaman zaman rutin cinayet olarak yansısa da bu bir başkaldıran kadının savaşı. Uğruna ağır bedeller ödediği, canını verdiği mücadeleyi görmezden gelip istediğimiz kadar sıradanlaştıralım, bu savaşı kadınlar kazanacak sonuçta.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021