Yaşar YAKIŞ

Petrol Venezuela için lütuf mu, lanet mi?
1.02.2019
1144

 Petrol ve gaz rezervleri, onu doğru kullanan ülkeler için bir lütuftur. Norveç bu alanda en iyi örnektir. Ülkeler zengin petrol rezervlerinden dolayı bazen sıkıntı yaşayabiliyorlar ve buna “petrol laneti” diyorlar. Venezuela’nın günümüzde yaşadığı sıkıntıların bu lanetten kaynaklandığı düşünülebilir.

Anayasanın çelişkili bir yorumu, iki rakip cumhurbaşkanı tarafından iddialarını baskın kılmak için bir gerekçe olarak kullanılıyor.

Venezuela'daki toplumsal gerilimler ve iç karışıklıklar Carlos Maduro’nun cumhurbaşkanı seçilmesiyle başladı.

Kendisinden önceki cumhurbaşkanı Hugo Chavez, 2002 yılında Venezuela toplumunun temellerini sarsmak amacıyla Bolivya tipi reformlar yaparak gereksiz yere toplumun varlıklı kesimlerini sinirlendirdiğinde, bu kesimler orduyu Chavez'i tutuklamak ve askeri bir kışlada tutsak etmek için kışkırttı.

Yerine Venezuela Al Dia adlı özel bir şirketin zengin CEO'su Pedro Carmona’yı geçirdiler. İnsanlar öfkeyle tepki gösterdiler, Chavez iki gün sonra serbest bırakılmak zorunda kalındı ve görevine geri döndü.

Chavez 2013 yılında vefat ettiğinde, Maduro belirlenmiş halefi olarak başkan oldu. Başkanlık görevini pekiştirdikten hemen sonra, gücü kendinde toplamak için harekete geçti.

İlk girişimlerinden biri, kendisine yakın yargıçları Adalet Yüksek Mahkemesi'ne üye olarak atamaktı. Kısa zaman içerisinde bu atamaların nedeni anlaşıldı.

Bu mahkeme, alışılmadık yöntemlerle seçimlerde usulsüzlükler yapıldığı iddiasıyla, üç muhalefet milletvekilinin vekilliğine son verdi. Bu durum muhalefetin parlamentodaki çoğunlukta olma durumunu da ortadan kaldırdı. Bu milletvekilleri sandalyelerinde kalsaydı, nitelikli çoğunluk Maduro’ya oldukça zorluk çıkarabilirdi.

Maduro, iktidarını pekiştirmek amacıyla, Chavez zamanından kalma 1999 anayasasını değiştirmek için bir Ulusal Anayasa Meclisi kurulmasını istedi. Maduro’nun iktidarını güçlendirme niyetinin farkında olan muhalefet, seçimleri boykot etti. Anayasa Meclisi’nin hemen hemen tüm koltuklarını hükümet koalisyonu kazandı.

Bu Meclis, sonrasında Venezuela’da en yüksek güce sahip yürütme organı olduğunu ilan etti ve muhaliflerin egemen olduğu Ulusal Meclis’in yasama işlevlerini yerine getirmesini yasakladı.

Maduro, Mayıs 2018'de erken seçim emri verdi, ancak ondan önce büyük muhalefet partilerinin seçimlere katılmalarını yasakladı. Venezuela muhalefeti seçimlerin bu anti-demokratik uygulamalar nedeniyle geçersiz olduğunu söyledi.

1999 Venezuela Anayasası’nın 233. Maddesi’nde, toparlanmış bir ifadeyle, Ulusal Meclis'in, Cumhurbaşkanı'nın görevinden ayrılması gerektiğini açıkça beyan etmesi halinde, cumhurbaşkanlığının boş sayılacağını bildirmektedir.

Anayasanın bu hükümlerine dayanarak, geçtiğimiz ay Ulusal Meclis fiili diktatörlüğün demokratik bir liderlik olmadığı anlamına geldiğini, bu nedenle Maduro’nun pozisyonunun boş sayılması gerektiğini belirtti. Bu şekilde Guaido demokratik seçimler yapılana kadar otuz gün boyunca geçici cumhurbaşkanı olarak ilan edildi.

Anayasada Venezuela'yı daha fazla kaos içerisine sürükleyebilecek iki madde daha var. Madde 333, anayasa hükümleri uygulanmadığı takdirde vatandaşlara anayasayı uygulama ve tekrar yerine getirme çağrısı yapmaktadır.

350. Madde ise vatandaşları demokratik değerleri ihlal eden herhangi bir rejim, yasa veya otoriteyi tanımamaya çağırmaktadır. Bu elbette ki demokratik bir hak, ancak aynı zamanda ülkeyi kaosa sürüklemek için de açık bir davet.

Dünya şimdi soğuk savaş döneminde Doğu ve Batı blokları arasındaki ayrışmaya benzeyen, Maduro'yu destekleyenler ve karşı çıkanlar şeklinde bölünmüş durumda.

Voltaire Enstitüsü’nünden Tierry Thysen’in değerlendirmesi doğru ise, Venezuela’daki rahatsızlıkların nihai amacı ne Maduro’yu nede Guaido’u teşvik etmek, ABD’nin Arap Baharı ülkelerinde başardığı gibi ülkedeki devlet yapısını zayıflatmaktan ibaret.

Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip bir ülkenin, insanların yurtdışına yerleşmek amacıyla ülkeyi terk edecek kadar yoksullaştırılmış olması üzücü. Enflasyon yüksek uçuşta. Siyasi istikrarsızlık ve belirsizlik çok yaygın. Kimse ülkenin uygun şekilde yönetildiğini iddia edemez.

Venezuela cumhurbaşkanlığı krizi, demokrasinin sadece oy sandığı olmadığını bir kez daha gösteren okul kitaplarına konulası bir örnek.

 
 
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar